Westie tradutor Espanhol
22 parallel translation
Westie dehşete düşmüş.
Está desquiciado.
Bu bir Westie.
Es un West Terrier.
- Westie. Westie'nin bir arkadaşa ihtiyacı var, ve düşündüm ki belki yarın gece yemekte konuşabiliriz.
Oeste necesita un amigo, y pensé que si estuvieras disponible... digamos, mañana por la noche, quizá... podríamos comentario durante la cena.
Elimde ölü bir Westie var. Sen de neredeyse ona katılıyordun.
Tengo un Westie muerto entre manos y parecía que usted sería el próximo.
Elinizde delik deşik bir Westie mi var? Muhtemelen aradığınız adam Trucho'dur.
Tienen a un Westie acuchillado, Trucho debió ser el autor.
Coonan FBI'a Westie dostlarını ispiyonlamaya gitmemişti.
Coonan no iba a delatar a sus amigos Westies.
Andrew West, arkadaşları arasında Westie olarak bilinir.
Andrew West, conocido como Westie por sus amigos.
Westie!
Westie!
- Westie vatan haini değildi.
- Westie no era un traidor.
Herkesin borcu vardır,... ve Westie onları ülkesini satarak ödemek istemezdi.
Todo el mundo tiene deudas, y Westie no quería deshacerse de ellos traicionando a su país
John, Westie'ye ne olduğunu bulmaya çalışıyor.
John está tratando de descubrir que le paso a Westie, Joe.
O şeyleri Westie çalmadı Bay Watson.
De nuevo, lo siento, lo siento mucho. Yo no robé esas cosas, señor Watson.
Westie'yi tanırım, iyi biridir.
Yo conocí a Westie, era un buen hombre.
Sonra Westie'nin nişanında, işi hakkında konuşmaya başladı.
Luego, en el compromiso de hacer de Westie, el se pone a hablar de su trabajo.
Sana Westie'de bir tane ısmarlayayım.
- Te pago una en Westie.
İkimizde biliyoruz ki sen öldürdün geçen gece.
Ambos sabemos que anoche mataste al chico de los Westie. - Quiero a mi abogado.
Bekle! Adamın tekinin bizim mezarlığı kazdığı haberini aldım telefondan.
Me avisaron que un Westie presumía de ir a desenterrar nuestros muertos.
Doğru, sonra farkeder ki Batı Yakası'ndan biri, Jamaikalılara ait kafalarla dolu çantayla gezerse iki taraf da savaşa gider.
Pensó que si un Westie aparecía muerto con varias cabezas jamaiquinas, ambas partes irían a la guerra.
İşte o zaman, serserinin tekinin kendini kanıtlamak istediğini gördü Vales.
Fue cuando oímos de ese Westie tratando de probarse a sí mismo, y Vales vio su oportunidad.
Batı Yakası'ndakilerin bölgesinde. Aynen.
- En medio del territorio Westie.
Siz batılı pislikler hayatı çözmüşsünüz, değil mi?
You Westie cunts really have got life figured out, haven't you?
Westie'liler şirketin umurunda bile değil ama siz umurundasınız, öyle değil mi?
A la Compañía no les importa un carajo los westies, pero les importas tú, ¿ cierto?