Wickham tradutor Espanhol
432 parallel translation
Bir kere Sierras tepelerinde, bir Wickham Fancy'si kullanıyordum.
Recuerdo una vez en Sierra Madre, estaba usando una Wickham's Fancy.
Siz de karınıza böyle mi davranacaksınız, Bay Wickham?
¿ Será así como tratará a su esposa, Sr. Wickham?
Bay Wickham. Orduya yeni katılmış.
El Sr. Wickham se acaba de alistar en los Black Shoes.
Sizce de çok güzel dans etmiyor muyuz, Bay Wickham?
¿ No le parece que bailamos muy bien juntos, Sr. Wickham?
Bu Bay Wickham.
Este es el Sr. Wickham.
Oh! Bu Bay Wickham, Bay Darcy.
Este es el Sr. Wickham, Sr. Darcy.
Bizi hafife almayın, Bay Wickham.
Nos subestima, Sr. Wickham.
Arkadaşınız olarak... George Wickham'ı fazla ciddiye almamanızı tavsiye ederim.
Permítame decirle que no se tome tan en serio a George Wickham.
George Wickham'ı her zaman... prensipleri olmayan biri olarak görmüşümdür.
Siempre he encontrado a George Wickham... ¡ Pero, claro!
Keşke benim de sizin Bay Wickham... için yaptığınız savunmayı benim için yapabilecek bir arkadaşım olsaydı.
Ojala tuviera yo una amiga que me defendiera como lo hizo con el Sr. Wickham
Bay Wickham.
Sr. Wickham.
Oh, Nasılsınız, Bay Wickham?
¿ Cómo está, Sr. Wickham?
Çok soylu bir davranış, Bay Wickham.
Admiro su generosidad, Sr. Wickham.
Benim eşim olacaksınız, Bay Wickham.
Usted sera mi compañero, Sr. Wickham.
Bay Wickham'a... yaptıklarının bir anlatsam!
¡ Ya veras cuando te cuente... la monstruosidad que le hizo al Sr. Wickham!
Bay Wickham'a olan tavrınız karakterinizi ortaya koyuyor zaten!
Su carácter ha quedado reflejado con el Sr. Wickham.
Wickham konusu açılınca susmayı tercih ederim.
Veo que Wickham se refiere a... No tengo nada que decir.
Haklısın. Bay Wickham'ın Meryton'daki bütün esnafa borcu var.
Tienes razón en eso, querida el Sr. Wickham debe dinero a todos los comerciantes de Meryton.
Bay Wickham'ı düelloya davet edecek ve canından olacak!
¡ Desafiará al Sr. Wickham a un duelo y morirá!
Siz Hansford'dan ayrıldıktan sonra... George Wickham ve kız kardeşinizi duydum.
Unas horas después de abandonar Hansford, supe de la fuga de George Wickham y su hermana.
Bayan Bennet, son konuşmamızda... konu Wickham olunca... susmayı tercih ettiğimi söylemiştim.
Srta. Bennet, el otro dia le dije que en lo referente a George Wickham prefería estar callado.
George Wickham kız kardeşinizle asla evlenmeyecek, Bayan Bennet.
George Wickham jamás se casará con su hermana.
Bu Wickham'ın ilk vukuatı değil.
Su caso... no es el primero.
Wickham'ın planı kız kardeşimi kendine aşık edip onunla kaçmaktı. Ve sonrasında da kız kardeşimin alnına sürülen bu kara lekeyi kullanarak... beni evliliklerine razı etmekti.
Su plan era fugarse con ella, y, bajo la amenaza de hacer público el escándalo, obtener mi consentimiento al matrimonio.
Lydia ya da Wickham'dan bir iz yok.
No hay ningún rastro todavía sobre Lydia y Wickham.
"Wickham hayatta olduğun sürece yıllık 100 pound... ve sen ölünce de 1.000 pound para istedi."
Wickham pide 1.000 libras a tu muerte, y 100 al año mientras vivas. "
Wickham'ın şartlarını kabul etmiş.
¡ Ha aceptado las condiciones de Wickham!
"Anladığım kadarıyla... Wickham büyük bir mirasa konmuş."
Parece que Wickham ha recibido últimamente una considerable suma de dinero.
Nasıl böyle aniden zengin olduğunuzu sorabilir miyim Bay Wickham?
¿ Puedo preguntarle cómo se hizo rico tan de repente, Sr. Wickham?
Ama şerefsiz Wickham kesinlikle biliyor!
Pero ese granuja de Wickham sí qué lo sabe.
M.J Schlegel. No : 6, Wickham hanesi Batı Londra.
M.J. Schlegel. 6 Wickham place.
- Wickham'daki yerinizden ayrılıyor musunuz?
- ¿ Tendrá que irse de Wickham Place?
Niyetleri Wickham'ın yerini yıkıp yerine sizinkiler gibi daireler yapmak.
Piensan tirar abajo Wickham Place y construir departamentos como el suyo.
Wickham'daki mobilyalarınızla ne yapacağınıza karar vermeden önce neden onları Howards Malikânesi'ne götürmüyorsun?
¿ Por qué no usamos para depositar tus muebles de Wickham Place hasta que te decidas qué hacer con ellos?
Onunla karşılaşmayı istemiyorum. Wickham'daki evimize de dönmek istemiyorum.
No quiero enfrentarla, o siquiera volver a Wickham Place.
Wickham'ın Yeri'ndeyken arardım. Bayan Schlegel burada mı?
Solía visitarlas en Wickham Place. ¿ Se encuentra ella?
Arkadaşım George Wickham'ı tanıştırayım?
Permítanme presentarles a mi amigo George Wickham.
Meryton'da uzun süre kalacak mısınız, Mr Wickham?
¿ Permanecerá mucho tiempo en Meryton, Sr. Wickham?
Bize kabadayılık mı taslıyorsun Wickham?
Superándonos a todos, ¿ cierto, Wickham?
Lizzy? Lizzy, niye Mr Wickham için üzülüyorsun ki?
¿ Lizzy, por qué deberías sentir pena por el Sr. Wickham?
Zavallı Mr Wickham!
¡ Pobre Sr. Wickham!
Bence Mr. Wickham'ın böyle bir hikayeyi uydurmasından ziyade, Mr Bingley'in gözünün boyanması daha muhtemel
¡ Puedo imaginar más fácilmente al Sr. Bingley siendo embaucado, que creer que el Sr. Wickham pudiese inventar semejante historia!
Sanırım Mr Wickham'dan hoşlanıyorsun, Lizzy.
Creo que te agrada el Sr. Wickham, Lizzy.
Mr Wickham, sırf bir lambanın 800 pound etmesi, size genel bir fikir verebilir!
¡ Me atrevería a decir que podrá imaginar la magnitud del conjunto, Sr. Wickham, cuando le diga que la chimenea de la segunda sala de estar, costó por sí sola 800 libras!
Wickham'ı kendine saklama.
Lizzy, espero que no acapares a Wickham.
Arkadaşım Wickham'ın baloya katılmayacağını ve özürlerini iletmem gerek.
Me han solicitado comunicarle que el Sr. Wickham se siente apenado por no poder asistir al baile.
Bay Wickham'a selam vermeyişini kastettiğimi anladınız demek.
No sabía que conociera al Sr. Wickham.
Bay Wickham'la kaçmış.
Se ha fugado con el Sr. Wickham.
Bay Wickham!
¡ El Sr. Wickham!
Yani Wickham -
O sea que Wickham...
Wickham'ın uçan kuşa borcu olduğunu biliyoruz.
Sabemos que Wickham tiene deudas.