English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ W ] / Wicklow

Wicklow tradutor Espanhol

45 parallel translation
- Bay Blair, efendim?
- ¿ Sr. Blair? - Wicklow.
- Teşekkür ederim. - Bu, Leonard Carl Wicklow bizim yeni, Sovyet kitapları editörümüz.
Te presento a Leonard Wicklow, nuestro redactor de libros soviéticos.
- Barley iyi para ödüyor mu, Bay Wicklow?
- ¿ Barley le paga bien, Sr. Wicklow?
Çok iyi, Wicklow.
Muy bien, Wickers.
Yuri, yeni Rus dili uzmanım, Len Wicklow ile tanışmanı istiyorum.
Yuri, éste es Len Wicklow, nuestro especialista de ruso.
Barley ve Wicklow saat 8'de Leningrad'a varıp Pribaltiyskaya oteline yerleşmişler.
08 : 00. Barley y Wicklow están en Leningrado. Se alojan en el hotel Pribaltiyskaya.
- Leonard Wicklow, ortağım.
- Leonard Wicklow, mi socio.
Leonard Wicklow, J.P. Henziger.
Leonard Wicklow, J.P. Henziger.
"İstediğim her şeyi aldım... "... Wicklow, Henziger ve diğerleri için güvenli bir çıkış kopardım.
"Conseguí todo lo que quería, hasta un salvoconducto para Wicklow, Henziger y los demás".
Sonra Wicklow'a döndü.
Después volvió a Wicklow.
Wicklow Milli Bankası ya da ondan kalanlar.
El Edificio del Banco Nacional Wicklow, o lo que ha quedado de él.
Haber merkezlerine çok az ayrıntı verildi. Ama fotoğraftaki bu adamın baskında olmadığı ama geçen çarşamba Wicklow Bankası'ndaki patlamadan sorumlu olduğu bildirildi.
Pocos detalles se han conseguido sobre nuevas organizaciones pero circula la fotografía de este hombre que no sólo estuvo implicado en el ataque sino que la policía dice que fue el responsable de la explosión del Banco Nacional Wicklow del miércoles.
Wicklow Dağları Ulusal Parkını.
¿ El Parque Nacional de las Montañas Wicklow?
Wicklow Dağları Ulusal Parkı, demek? Ne kadar zamandır yürüyorsun?
El Parque Nacional de las Montañas Wicklow. ¿ Cuánto llevas caminando?
Coke'lar, Haverford ve Lord Wicklow.
A los Coke. Y a Haverford. Y a Lord Wicklow.
Şef, Prenses'in içindeki sürücünün Jed Wicklow olduğu teyit edildi.
Jefe, confirmado que el conductor del Princess es Jed Wicklow.
Bu adam Jed Wicklow, doğru mu?
¿ Este hombre es Jed Wicklow, verdad?
Wicklow her halükarda kaza yaptı öldü, sorumluluğu almıyorum.
Digo, Wicklow podría haberse estrellado de todos modos, estaba tan fuera de sí, No estoy buscando culpables.
- Wicklow kontrolden çıktı. Öyle mi?
- Wicklow estaba fuera de control.
Hala Jed Wicklow vücudunda uyuşturucu olduğunu kanıtlayabiliriz...
Aún podemos probar que Jed Wicklow tenía drogas en su organismo...
Jed Wicklow'un vücudunda ne varmış öğrenmek istiyorum.
Quiero saber exactamente qué tenía Jed Wicklow en su organismo.
Pekala, Jed Wicklow'un cesedini istiyoruz.
Muy bien, queremos el cuerpo de Jed Wicklow.
Wicklow'u bir dağıtıcı yapmaya yeter.
Lo suficiente para acusar a Wicklow de tráfico.
Sadece bize Jed Wicklow'dan bahsetmeni istiyoruz.
Queremos que nos hables de Jed Wicklow.
Jed Wicklow bir uyuşturucu dağıtıcısıydı, şimdi de ölü bir dağıtıcı.
Jed Wicklow era un traficante y ahora es un traficante muerto.
- Jed Wicklow içinde öldüğü araba.
- ¿ El auto en que Jed Wicklow murió.
Efendim, Jed Wicklow'un patolojik raporu.
Señora, el informe patológico de Jed Wicklow.
Jed Wicklow'un vücudundaki reçeteli ilaçlar için ne söyleyecek görmek istiyorum.
Quiero ver qué dice de las drogas de receta en el cuerpo de Jed Wicklow.
Battleford uyku haplarını Alva'ya veriyordu ve Toksikoloji mütehassısı bunları Jed Wicklow'un vücudunda buldu.
Battleford le estaba recetando somníferos a Alva y Toxicología encontró los mismos en el organismo de Jed Wicklow.
Jed Wicklow'a da ilaç yazdınız mı?
¿ Le recetó algo a Jed Wicklow?
Jed Wicklow hangi noktada sevgilisiyle yattığınızı keşfetti?
¿ Cuándo fue que Jed Wicklow descubrió que usted se acostaba con su novia?
- Wicklow.
- Wicklow.
Zamanını meşgul etmek ve Helena'yı hareketli tutmak için Alfie, aile arkadaşları Peter ve Enid Wicklow'u onların gardırobuna danışmanlık yapması için işe almaya ikna etmiş.
Para ocuparle tiempo y mantener activa a Helena Alfie convenció a sus viejos amigos Peter y Enid Wicklow para que la hicieran su compradora personal de vestuario.
Tam olarak Wicklow ilçesinden.
Del condado de Wicklow, para ser exactos.
Wicklow'da da kira ucuzdu, Mick.
La renta era baja en Wicklow también, Mick.
Blessington'un yakınlarında ki Wicklow ilçesinde büyüdü.
- Si. Creció cerca de Blesington, en el condado de Wicklow.
Wicklow ilçesinde büyümüş.
Creció en el condado de Wicklow.
Oradakiler Wicklow'daki en iyi marine biftekler.
Mejores bistecs en Wicklow marinado allí.
Bray, Wicklow Vilayetinde.
Bray, en Country Wicklow.
Wicklow'a bayılırım!
¡ Me encanta Wicklow!
Wicklow Dağları'nda bir adam öldürmüştüm bir keresinde.
Una vez maté a un hombre en las montañas de Wicklow.
Wicklow mu? - Evet.
¿ De Wicklow?
Yaptıkları tahkikat onları Joseph O'Connell'a götürdü. Wicklow kazasından gelme, kaçak avlanmasıyla ünlü biri.
Sus investigaciones pronto condujeron a Joseph O'Connell, originalmente del condado de Wicklow, y un conocido cazador furtivo local.
Neden Wicklow yolu Ealing Konağına işlenmiş demirden sayvanlı bir yatak göndertsin?
¿ Por qué haría que le entreguen una cama de hierro forjado... a Ealing Estate, Wicklow Drive?
Wicklow'un yumuşak geceleri gibi, değil mi?
Como una suave noche en Wicklow, ¿ no es así?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]