English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ W ] / Wiegert

Wiegert tradutor Espanhol

26 parallel translation
- Biraz iş birliği yap.
INTERROGACIÓN HECHA POR MARK WIEGERT Y TOM FASSBENDER
Kendi birimimden Dedektif Kark Wiegert ve cinayet masasından Özel Ajan Tom Fassbender.
El oficial Mark Wiegert, de mi oficina, y el agente especial Tom Fassbender, del departamento de investigaciones penales.
Bu işi uzun zamandır yapıyorum.
ENTREVISTA DE WIEGERT Y BALDWIN Llevo mucho tiempo haciendo este trabajo.
27 Şubat'ta, dedektifler Mark Wiegert ve Tom Fassbender okuduğu liseye gidip Brendan'ı sınıfından aldılar ve tek başına sorguya çektiler.
El 27 de febrero los investigadores Mark Wiegert y Tom Fassbender fueron al colegio de Brendan, lo sacaron de clase y lo interrogaron a solas.
Uzun süredir bu soruşturmayı yürütüyoruz.
INTERROGATORIO HECHO POR MARK WIEGERT Y TOM FASSBENDER Llevamos mucho tiempo investigando esto.
Sanırım sabrı taşıp da " Pekâlâ, sana dosdoğru soracağım.
Creo que fue Wiegert el que se cansó y dijo : "Voy a preguntártelo directamente. ¿ Quién le disparó en la cabeza?"
Brendan'ı üç saat boyunca tek başına sorguya çektikten sonra dedektifler Wiegert ve Fassbender çıktı ve Barb oğluyla konuşmak için içeri girdi.
Tras interrogar a Brendan a solas durante tres horas, Wiegert y Fassbender salen y permiten a Barb hablar con su hijo.
Özetle, Brendan Dassey'nin, dedektifler Wiegert ve Fassbender'a vermiş olduğu ifadeler, kendi rızasıyla verdiği ifadelerdir.
En resumen, las declaraciones hechas por Brendan Dassey a los investigadores Wiegert y Fassbender fueron voluntarias.
... failin doğruyu söylemediği... 31 Ağustos 2006 Sorgulamayı Yapan :
Acusada arrestada, violación, acusada no dice la verdad 31 DE AGOSTO 2006 ENTREVISTA POR MARK WIEGERT Muy bien.
Dedektif Mark Wiegert ve Özel Savcı Norm Gahn da hazır bulundular.
El investigador Mark Wiegert y el fiscal especial Norm Gahn están presentes.
Yani Teresa fotoğraf çekti, sen dışarı çıktın.
WIEGERT Y FASSBENDER INTERROGAN A STEVEN EL DÍA DE SU ARRESTO Así que Teresa toma una foto, tú sales, ella- -
5 Kasım 2005 Cumartesi sabahı, Teresa'nın RAV4'ü bulunmadan saatler önce Calumet İlçesinden Dedektif Mark Wiegert Manitowoc İlçesinden Dedektif Dave Remiker'i aradı.
La mañana del sábado 5 de noviembre de 2005, horas antes de hallar la RAV4 de Teresa, el detective Mark Wiegert de Calumet llama a Dave Remiker, del condado de Manitowoc.
Muhtemelen Dedektif Wiegert beni arayıp kayıp kişi ihbarı olduğunu haber verdikten sonra.
Tal vez después de recibir una llamada del investigador Wiegert avisándome que había una persona desaparecida.
Teresa Halbach'in plakasını Dedektif Wiegert mı arayıp size söyledi?
¿ El investigador Wiegert le dio el número de placa de Teresa Halbach cuando él le llamó?
Dedektif Wiegert'tan 237 numaralı delili size vermesini rica edeceğim.
Quiero pedirle al detective Wiegert que traiga la prueba 237.
Dedektif Wiegert bana onlarla birlikte Steve Avery'nin evine girmemi ve yaptıklarını kayıt altına almamı şayet kanıt bulurlarsa da tüm kanıtları muhafaza etmem gerektiğini söyledi.
El agente Wiegert me dijo que mi responsabilidad sería ir con ellos al remolque de Steve Avery y documentar lo que hicieran y, en caso de que se llevaran pruebas, ponerlas bajo mi custodia.
- Dedektif Mark Wiegert'a da söylemediniz.
- No se lo mencionó - al agente Mark Wiegert.
Bay Wiegert veya Şerif Pagel'a söyleseydiniz daha doğru olmaz mıydı?
¿ Habría sido más justo dársela a Wiegert o al alguacil Pagel?
Çavuş Colborn, o ilk gün yani kayıp şahıs soruşturmasının başladığı 3 Kasım günü Bay Wiegert sizden yardım istedikten sonra Steven Avery ile aranızda bir diyalog geçti mi?
Sargento Colborn, ese primer día, es decir, el primer día de la investigación de la desaparición, el 3 de noviembre, después de que el señor Wiegert le pidió ayuda, ¿ tuvo alguna conversación con Steven Avery?
Bay Kratz bizden görüşmeyi daha sağlam bir şekilde kayıt altına almamızı istedi biz de görüşmeyi videoya kaydetmek üzere Two Rivers Emniyet Müdürlüğüne gitmek için hazırlıklarımızı yaptık.
El señor Kratz nos solicitó que registráramos la declaración, así que decidimos ir al departamento de policía de Two Rivers... 27 FEB. 2006, ENTREVISTA DE BRENDAN POR WIEGERT Y FASSBENDER... donde se realizaría un interrogatorio filmado.
O gün Brendan'ın annesiyle yeniden irtibata geçtik kendisine Breandan'ı Manitowoc İlçe Şerif Departmanına götürmek istediğimizi orada Brendan'la kamera önünde bir görüşme yaparak başka bildiği veya gördüğü bir şey var mı öğrenmek istediğimizi söyledik.
1 ° MARZO 2006, INTERROGATORIO DE BRENDAN POR WIEGERT Y FASSBENDER Para eso, volvimos a comunicarnos con la madre de Brendan, le dijimos que queríamos que Brendan fuera al departamento del alguacil de Manitowoc para interrogar y filmar a Brendan, y averiguar qué más podría saber, qué más podría haber visto.
Kan veya başka bir şey. Bugün tanık sandalyesinde oturan Mark Wiegert mesela.
Y es lo mismo con Mark Wiegert.
Dedektif Wiegert'ın olağanüstü bir iş yaptığını düşünüyorum.
Creo que el agente Wiegert hizo un trabajo excelente.
Memur Wiegert ve Fassbender'a da o konuşmayı anlattın, değil mi?
Y también les hablaste a los agentes Wiegert y Fassbender de esa conversación, ¿ verdad?
Memur Fassbender ve Wiegert'a verdiğin ifade o mu?
¿ Es la declaración que les diste a los agentes Fassbender y Wiegert?
"... ve Mark Wiegert yalan söylediğimi düşünüyor.
" Mamá, Michael O'Kelly y Mark Wiegert creen que miento.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]