Wiplala tradutor Espanhol
40 parallel translation
- Ben Wiplala.
- Soy Wiplala.
- Wiplala...
- ¿ Wiplala?
Wiplala!
¿ Wiplala?
Wiplala, kalkma vakti.
Wiplala, despierta.
- Hayır, benim adım Wippala.
- Wiplala es mi nombre.
Wiplala Büyü yapmasını biliyor.
Wiplala puede encantar.
Hayır, Wiplala!
¡ No, Wiplala!
- Wiplala!
- ¡ Wiplala!
- Wiplala. Tabi tabi, anladık.
- Wiplala, ya lo sabemos.
Wiplala, bizim sırrımız.
Wiplala es nuestro secreto.
Baba? Bu Wiplala.
Papá, él es Wiplala.
Beni dinle, Wiplala...
Escucha, Wiplala...
- Hep birlikte, bu sihri bozması için, wiplalalar ülkesine gidiyoruz.
- Vayamos a la tierra de los Wiplalas donde otro Wiplala nos pueda desencantar.
Şimdi gidim başka bir wiplala bulalım mı?
- ¿ Y si vamos a buscar a otro Wiplala?
Wiplala. Bizi bu karmaşaya soktuğun gibi, şimdi de çıkarmalısın.
Wiplala, tú nos metiste en este lío, ahora tienes que sacarnos de el.
Söyler misin, nerede bu wiplala ülkesi?
Dime, ¿ dónde está esa tierra Wiplala?
Wiplala!
¡ Wiplala!
Wiplala... uyumuyor musun?
Wiplala. ¿ Por qué estás despierto?
Hey, yarın eve varınca, sen de tünelden geçip, buraya başka bir wiplala getirirsin.
Oye, mañana llegaremos a casa, atravesaremos ese túnel y encontraremos a otro Wiplala.
Gerçeği söylemek gerekirse, ben wiplala ülkesine geri dönemem.
Realmente no puedo regresar a la tierra Wiplala.
- Büyü? - Hayır, Wiplala.
- ¿ Debo hacerle un encantamiento?
Şimdi ne olacak, Wiplala?
¿ Y ahora qué, Wiplala?
Eve gidiyoruz, Wiplala!
¡ Vamos a casa, Wiplala!
Wiplala, yanlış yöne gidiyoruz.
Wiplala, vas por el camino equivocado.
- Wiplala yapabilir...
- Wiplala tal vez pueda...
Madem başka bir wiplala bulmak istemiyorsun, Arthur'u eski haline getirmak sana düşüyor.
Si no quieres buscar a otro Wiplala tendrás que desencantarlo tú a Arthur.
Wiplala ve ben bir an evvel eve ulaşmak istemiştik. Arthur Hollidey'i kurtarmaya.
Wiplala y yo queríamos llegar a casa lo más rápido posible para salvar a Arthur Hollidee.
O kadar hızlı gideceğiz ki, göreceksiniz wiplala bizi orada bekliyor olacak.
Si mantenemos el ritmo, verán que Wiplala nos espera allí.
eve gittiğimize inanamıyorum, Wiplala.
Esto es increíble, Wiplala, después de todo pronto estaremos en casa.
Haydi, uçalım, Wiplala.
Sigue volando, Wiplala.
Eve gidip, mutfak dolabının içerisindeki tünelden, wiplala ülkesine varalım, başka bir wiplala bulalım, o da Arthur Hollydey'i geri getirsin.
Llegaremos a casa, nos meteremos en la despensa, e iremos por ese túnel hasta la tierra Wiplala. Allí encontraremos a otro Wiplala para que desencante a Arthur Hollidee.
Neler oluyor, Wiplala?
¿ Qué pasa, Wiplala?
- Wiplala ülkesi diye bir yer var mı?
- ¿ Existe la tierra Wiplala?
Bizi sonsuza kadar bu şekilde bırakamazsın, Wiplala.
No podemos permanecer pequeños para siempre, Wiplala.
Bizim Wiplala'nın yaptığı ise sürekli kaprislenmek...
Pero nuestro Wiplala está simplemente encaprichado.
- İmdat! - Wiplala, yardım et!
¡ Wiplala, ayúdanos!
Wiplala, senin yapabileceğini biliyordum.
Wiplala, yo sabía que podías hacerlo.
Wiplala?
¿ Wiplala?