Yedek tradutor Espanhol
5,266 parallel translation
Yedek lastikte kaçırılan birkaç kilodan bahsetmiyoruz.
Aquí no estamos hablando de un par de kilos... viniendo a través de ruedas de repuesto.
Sanırım aşağıda yedek bir torba kan olacaktı.
Creo que tenía una bolsa extra en el frigo de abajo.
Yedek otobüs geldi millet.
Aquí viene el bus de respaldo amigos.
Mevkileri bu sabah doldurdum ama yedek listemdeki ilk isim sen olabilirsin.
Esta mañana se ocupó el puesto... pero usted estará primero en mi lista auxiliar.
Diş fırçası, çoraplar ve yedek iç çamaşırı.
Cepillo de dientes, calcetines y ropa interior.
Şimdi, acaba yedek silah var mı? Agent Burke?
Bueno, ¿ llevas algo más, agente Burke?
Yedek parça almam lazım tamam mı?
Necesito repuestos. ¿ Si?
Her ihtimale karşı..... yedek bir dosya yaratsam fena olmaz.
Pero por si acaso, probablemente debería crear un fichero como pulsador de hombre muerto.
Yine de yedek dosya oluşturacağım.
Pero yo voy a crear el pulsador de hombre muerto.
Damon bir arkadaşını kaybettin anlıyorum, ama bu adamın en iyi yedek olduğundan emin değilim.
Damon, sé que no tienes amigos, pero, no creo que este tipo sea el mejor reemplazo.
Yedek bir gelinliğin varsa yardım edebilirsin.
No, a menos que te sobre un vestido de novia.
Diyorum ki belki de müdürün sekreterlerinden göt yalayan ve boyun masajı yapan başka birisi yedek jeneratörler için yakıt siparişi vermeyi hatırlardı.
Digo que, tal vez, alguien que hiciera un trabajo distinto al de secretaria del alcaide, dedicada a lamerle el culo y hacerle masajes, quizá hubiera recordado pedir combustible para el generador de apoyo.
Ben yedek öğretmenim.
Soy maestra sustituta.
Şimdi bir ilköğretim okulunda yedek öğretmen olarak karşımıza çıktı.
Ahora aparece como maestra suplente en una escuela primaria.
Tom'un okulundaki bir yedek öğretmendi.
Era maestra suplente en la escuela de Tom.
Skeleton Key direkt olarak şebekelerdeki yedek enerjiye erişmesini sağlıyor.
La Llave Maestra le proporciona acceso preciso... a las subestaciones de distribución de la red de energía.
Bunu kullanabiliriz. Aram, 8 km içinde herhangi bir aktif yedek istasyon var mı?
Aram, ¿ hay alguna subestación que esté funcionando dentro de ese radio de 8 km?
Ya yedek planın parçası olursun ya da burada kalırsın.
Puedes o ser parte del... plan B, o puedes quedarte aquí.
Yedek birilerini ayarladın değil mi?
¿ Has reservando alguna sustituta, no?
- Acilen yedek oyuncu bulman gerek.
¡ Necesitas encontrar alguna sustituta inmediatamente!
- Evet birbirimize yedek olalım.
- Sí, sustitutos. Totalmente.
Hayır ama bandajlı iyi bir yedek planı olur bunun için çok teşekkürler.
- No. Pero la del parche es buena como plan B, así que gracias por eso.
Hayır, aslında kendime yedek bir kariyer bulmalıydım, muhasebecilik gibi.
Vamos. No, en serio, de verdad debería haberme conseguido sacar una carrera de reserva, Las personas siempre necesitan contables.
"Çıyan" askerlerinin hepsinin dağıtım cihazında yedek serum enjekte etmek için bir giriş var.
Los soldados Ciempiés todos tienen una entrada en sus dispositivos para inyectar dosis de suero.
Yedek sunucuları kapatın.
Pon los servidores de respaldo en línea.
Yedek anahtarı getirir misin?
¿ Me puedes traer la llave de repuesto?
Yedek silahın var!
¡ Tienes un arma de repuesto!
Yedek silahımı ortağım Marlyn bile bilmez.
Ni siquiera mi compañera, Marlyn, sabe del arma de repuesto.
Yani yedek parçalar ve işçilikle birlikte 3.200 dolar yapıyor.
Así que con las piezas y la mano de obra, va a salir por 3.200 dólares.
Yedek parçalar hazır olunca seni ararım. Görüşürüz.
Te llamaré cuando las partes estén lista.
O zaman eğer oyunculukta dikiş tutturamazsan öğretmenlik falan yapabilirsin, elinde bir yedek planın olur.
Si no funciona, puedes enseñar o dar talleres. El tener algún tipo de plan de respaldo.
Yedek plan istemiyorum ben.
No quiero un plan de respaldo.
Üzerinde başarı oranı nedir toplam femur yedek?
¿ Cuál es tu tasa de éxito en un reemplazo total de fémur?
Merak etme, yedek ekipmanlarımız var.
Ja. No te preocupes, tengo un montón de equipo extra.
Letonya'nın sekizinci en iyi takımının yedek kulübesinde dokuzuncu oyuncuydum.
Era el noveno hombre del banquillo para el octavo mejor equipo de Letonia.
Arthur, Kontrol'ün söyledikleri, çok iyi düşün, doğru mu, bir yedek yapmış mıydın?
Arthur, lo que dijo Control... necesito que lo pienses muy bien... ¿ era verdad? ¿ Hiciste una copia de seguridad?
- Pekala yedek kulübene geri dön haydi bakalım.
De acuerdo, regresemos al banco, vamos!
Korkunç hatamızın telafisi olarak da sana bu kuponu vermek istiyoruz. Bedavaya yedek Morty kuponu, şu anki Morty'nize bir şey olduğunda...
Y para compensarle por nuestro terrible error le ofrecemos un cupón para un reemplazo gratuito de Morty en caso de que...
Bu şeylerde yedek paraşüt olmuyor mu?
¿ No vienen estas cosas con paracaídas de reserva?
Eğer birisi onun paraşütünün ipini kestiyse o zaman yedek paraşütü devre dışı kalır. O zamanda paraşütsüz kalırlar ve yeniden toplamaları gerekir.
Si alguien cortó la cuerda del paracaídas y luego desactivara el de reserva, tendría que haber sacado todo y vuelto a guardar.
Yedek anahtarlarımı almanı istiyorum.
Quiero que tengas mi llave de repuesto.
Louis yedek kulübesinden olağanüstü oyuncu aldı, ve şimdi...
Louis ha sido un excepcional jugador de la banca, y ahora...
Buranın yedek jeneratörü vardır. Bakalım bulabilecek miyim.
Este lugar debe tener un generador, veré si puedo encontrarlo.
Yedek jeneratörü buldum.
Encontré el generador de emergencia.
Gerçekten yedek planım olmadığını mı düşündün?
¿ De verdad creíste que no tenía un plan B?
Görünüşe göre biri artık yedek kulübünde oturmayacak.
Parece que alguien ha salido del banquillo.
Android'i vuran polisler yok ettiklerini sanmışlar ama kanıt olarak kayıtlara geçirildikten sonra yedek güç kaynağı aktif hale gelmiş. Sonrasında da ne olduğunu hepimiz biliyoruz zaten.
Los agentes que abatieron el androide creyeron que lo habían destruido, pero una vez que fue admitido como prueba, esa energía secundaria se activó y entonces, bueno, todos sabemos lo que pasó luego.
Yedek güç kaynağı devreye girdi.
Energía de emergencia activada.
Yedek sunuculari kapatin.
Desconecten los servidores de respaldo.
Yedek dosya da yok.
No hay copia de seguridad.
Dostum hiç yedek bulamamış olmana çok üzgünüm.
Tío, siento que no encontraras ningún sustituto.