Yedim tradutor Espanhol
4,957 parallel translation
Hayır, ayıcık yedim.
No, ya comí ositos de goma.
- Bu senin, ben kendi yemeğimi yedim.
Quédate con él, tengo más aquí. Comamos.
Evet, yedim. Çok acıdı ama yine yerim.
Eso es correcto, lo hice, y es tonto pero me gustaría hacerlo de nuevo.
Bunlardan altı tane yedim ben.
Yo me comí seis de estos.
"Az önce gözüme yumruk yedim" bakışıydı o.
Los ojos son los ojos y eran los ojos de "acabas de golpearme".
Bedava yedim.
Comí gratis.
Çok fena boku yedim.
Estoy completamente en el culo!
Ben yedim. - Hayır, bendim.
No, fui yo.
Hamburgeri ben yedim.
Yo me comí la hamburguesa.
Jaggu, zaten sağ yanağıma 3 darbe yedim.
Jaggu... ya tengo la marca del tridente en la parte derecha de mi trasero.
Hayır, ben yemeğimi yedim.
No, yo ya almorcé.
- Ben de yedim.
¡ Mentira!
Ve fare kalmayınca cesetleri yedim.
Y cuando se acabaron las ratas, tuve que comer cadáveres.
Her zamankinden daha az yedim.
Estoy comiendo menos de lo usual...
Okula gitmek için hazırlanıyorum ve bu sabah mısır gevreği yedim. Günaydın.
Buenos días.
Sanırım garip bir şey yedim. - Endişelenme.
Creo que comí algo raro. - No te preocupes.
Yani kadınlar hakkında beceriksiz değilim ama kafayı mı yedim?
¿ Así que no soy un perdedor con las mujeres, pero estoy loco?
Oradaydım, akşam yemeği yedim.
Estaba allí, cenando.
Şey aslında, ben çok fazla yedim.
¿ Sabes qué? Comí demasiado.
- Evet, yedim.
- Sí, he estado.
3 kez müebbet yedim.
Tengo tres sentencias de por vida.
- Ayvayı yedim. Annemin sevgilisini yumrukladın.
- Estoy bien jodida acabas de golpear al novio de mi mamá.
Belki gerçekten kafayı yedim.
Tal vez yo estaba muy enojado.
Ben Bursa, Olta, Kocaeli, Uşak yedim.
Estoy jalea, olor, dado, ídolo, delta, orín.
Kafayı yedim.
No. Sólo estoy jodido.
Ben de kafayı yedim.
Estoy jodida, también.
Geçen gün kuzu bacağı yedim.
El otro día compré una pierna de cordero.
Çok içki içip az peynir yedim.
Bit demasiado vino, no lo suficiente queso.
- Hayır, boku yedim!
No, estoy cagado.
- Ben yedim zaten.
- No, tú escoge un lugar.
Onlarla bir lokma yemek yedim ama bir anlamı yoktu.
Tuve un almuerzo con ellas, pero no fue nada.
Üç 25lik kurşun yedim ve kendimi Northshore Psikiyatri Hastanesi, Lubbock, Teksas'da buldum. Ki Lubbock, Teksas'da bir psikiyatri koğuşunda yatmak oldukça manidardı.
Me metieron tres balas en un costado y acabé en el hospital psiquiátrico de Lubbock, Texas, lo que no deja de ser gracioso... un complejo psiquiátrico en Lubbock, Texas. ¡ Toma ya!
Tıka basa Muffin yedim.
Metí mi cara en sus magdalenas.
Rachel, Bizi anladığını sanmıyorum, bu kızartmayı ülkenin en iyi yerlerinde, en iyi restoranlarında yedim.
Rachel, no creo que entiendas, estos tipos han comido en algunos de los mejores restaurantes del país.
Burada birkaç kere dayak yedim ama sana öyle bir şey olmayacak.
Me golpearon un par de veces, pero a ti no te va a pasar.
- Tabii ki yedim!
Claro que lo atrapé.
Bay Holmes, gerçekten bir hayaletle akşam yemeği yedim galiba.
Sr. Holmes, sinceramente pienso que cené con un fantasma.
Yeterince soğuğu yedim.
Ya tengo suficiente frío.
Boku yedim ben.
La he jodido.
Ayvayı yedim o zaman.
Bastante jodido entonces.
Merlin, ayvayı yedim.
Merlín, estoy jodido.
Beş ila on yıl hapis yedim.
Pagando una sentencia de 5 a 10 años.
Boku yedim.
- Estoy arruinado.
Sana mısır gevreği hazırlamıştım, ama kendim yedim.
Te serví un bol de cereal, pero me lo comí.
- İki kez yedim zaten. Benim sınırım iki.
Dos, mi límite.
Senin yüzünden dayak yedim ben.
Ellos me abofetearon por tu culpa.
Kafayı yedim.
Ya me decidí.
Yedim zaten.
Ya lo hice.
- Ben de yedim.
¿ Y esperas que crea eso?
- Yedim.
- Me las com'.
- Ben yedim.
- Lo hice.