Yerim tradutor Espanhol
5,606 parallel translation
Dostum, uykuların kaçmasın hiç. Böyle şeyleri leblebi niyetine yerim ben.
Oye, amigo, que no te quite el sueño.
Ve dedi ki, "Burada, kanepede yatabilirsin." "Ben de gidip her zamanki yerim olan yatak odasında uyuyacağım."
Así que dijo que yo podía dormir en el sofá y que él dormiría en la habitación donde siempre lo hacía.
Martin'in haberi olursa, kıçıma tekmeyi yerim.
Si Martin lo descubre, estaré despedido.
Ben senin yerine kurşunu yerim, Jerry. Ben senin yerine kurşunu yerim, Jerry.
Recibiré la bala por ti, Jerry.
Eğer Mustafa o gemiye ayak basarsa, ben de fesimi yerim!
Si Mustafa pone un pie en ese barco, me como mi gorro.
Burası benim özel yerim adamım.
Este es mi lugar especial.
Sıkıldığımda yemek yerim.
Como cuando me aburro.
Bilmiyorum, okulda yerim, sandviç yaparım.
No sé, comeré en la escuela, hazme un sándwich.
Orası benim yerim ve şuan çok meşgulüm.
Ese es mi lugar y estoy... ocupado ahora mismo.
Sizi tutmayacağım, yerim kalmadı.
No los contrataré, no tengo espacios.
- Onlar için kurşun bile yerim.
Yo doy la vida por esos tipos.
Benim yerim neresi?
¿ Cuál es mi lugar?
Kardeşimle Sunland'de bir yerim var.
Mi hermano y yo nos compramos un lugar en Sunland.
Bir dakika ya, bunlar için yerim yok ki.
Espera, no tengo espacio para eso.
- Yok, sonra yerim anneanne.
No, cenaré despues, abuela.
Yerde yerim var zaten.
Ya tengo mi lugar en el piso.
Buraya geldim kusura bakma ama kalacak başka bir yerim yoktu.
Siento hacerte esto, pero no tenía dónde ir.
- Yerim senin "hanimefendi" laflarini.
¡ Hank, vamos! Esa mierda de "señora" se le pueden meter atrás.
- Yerim, kerata!
Es como para comerte.
"Burası benim yerim." diyor.
Él dice : "Este es mi lugar."
Artık kendi yerim var, Maggie, yani uğramandan mutlu olacağım ve istediğin zaman çocuklarımı alabileceksin ve yatıya kalabileceksin.
Ahora que tengo mi propia casa, Maggie, estaré encantado de pasar a recoger a las niñas en cualquier momento, y que se queden en mi casa.
Sandviçi yerim.
Como un sándwich.
Ben de yetişkin biri oluncaya kadar bana uygun bir yerim olacağını asla ummazdım.
Yo tampoco pensé que tendría que hallar un lugar donde me acepten cuando fuera adulto.
Senin yanına sırf başka gidecek yerim olmadığını için taşınmıştım.
Solo me mude contigo porque no tengo a donde ir.
Biliyormusun, burası tüm Dünya'da en favori yerim
Sabes, este es mi lugar favorito en todo el mundo.
Ben çoğunlukla yemek yerim.
Principalmente como.
Her gün kızlarımı okuldan alırım ve... akşam yemeğimi ailemle yerim.
Cada día llevar a sus hijas a la escuela y la cena con mi familia.
Ne bana bakacak kimsem ne de gidecek bir yerim var.
Y nosotros no tenemos a dónde ir.
Bana söylediği her şeyi yerim.
Como lo que ella me diga.
- Ayrıca poşettekilerden ilk ben yerim.
- De acuerdo. Y yo escojo primero de lo que haya en la bolsa.
Bir yerim tutulduğunda oturup gerilmek zorundayım.
Cuando me sucede, necesito estirar.
Kendi özel bir yerim var.
Tengo mi propio lugar especial.
Seni Hershey's gibi yerim.
Te podría comer como a un dulce.
Baksana, burası benim yerim.
Hey, ése es mi lugar.
Evet, yedim. Çok acıdı ama yine yerim.
Eso es correcto, lo hice, y es tonto pero me gustaría hacerlo de nuevo.
- Gidecek bir yerim yok ki.
No tengo adónde más ir.
Seni bırakamam çünkü arabada o kadarlık yerim yok. Ne demek istiyorsun?
No puedo darte un aventón porque no tengo espacio - ¿ Qué quieres decir?
Şu anda belli bir yerim yok. PCT'ye Portland'tan geldim.
Estoy entre varios sitios pero no importa estoy siguiendo el PCT
Eğer doymazsam senin yemeklerinden de yerim.
Si esto no satisface mi hambre, voy a compartir lo que estás comiendo
Gidecek başka bir yerim yok.
No tengo otro lugar para ir.
Ben bunları yazdırabilir, bunları yazmak, ben yerim.
Las escribo, las imprimen, yo como.
Benim böyle yandı her yerim.
Es por eso que tengo la cobertura completa.
Ben de muzu severim, her gün 12 tane yerim.
Me encantan los plátanos. ¡ Como 12 diarios!
Senin için yerim var. " Ben kazandım!
"Tengo un hogar para ti." ¡ Gané!
- Vermont'ta bir yerim var.
- Tengo un lugar arriba en Vermont.
Hiç boş yerim yok tamam mı?
No tengo lugar.
Kaderim, hayattaki yerim...
Oh, sí, sí!
Ikea'ya koltuk almaya gidersem boku yerim.
Ahora voy al Ikea, compro cuatro muebles y ya la he "cagao".
Yine elimden kaçırırsam onları kafayı yerim.
Joder, por mis cojones que se va de vacío el cabrón ese.
Gergin olduğum zaman çok yerim.
Como cuando estoy nervioso.
Sen hep "gerekirse çiğ tavuk yerim" demez miydin?
Tú mismo dijiste, que daba lo mismo ser colgado por una oveja que por una cabra.