Yetim tradutor Espanhol
1,167 parallel translation
Belkide yetim çocuklardır, burda ki hiçbir şeyl büyükler için değil çünkü.
Quizá huérfanos, porque no hay nada aquí para un adulto.
Yetim misin?
¿ Eres huérfana?
- Yetim bir çocuktum ve yetimhanede büyüdüm.
Viví en un orfanato, financiado por el Estado.
Yetim bir kaz sürüsünü güneye götürüyorlar. 900 km.'lik eşsiz bir yolculuk.
Están guiando una bandada huérfana de gansos... en una odisea de 800 km.
Birbirlerinin hayatlarını cehenneme çevirdiler. Ve sizi geriye birer yetim gibi bıraktılar.
Hicieron de sus vidas un infierno, y los dejaron a ustedes huérfanos.
Beş yaşındayken, 4 Temmuz kutlamalarında ailemden kaçarak kendimi yetim olduğuma inandırmaya çalışıyordum.
A la edad de cinco años, fantaseo que soy un huérfano... tratando de perder a mis padres en una celebración ofJuly Cuarta.
Jane Fairfax beş parasız bir yetim, kızına arkadaşlık etsin diye Albay Campbell yanına aldı.
Jane Fairfax es una huérfana sin dinero, educada excelentemente por el coronel Campbell como compañera de su hija.
Ben yetim değilim.
Yo no soy un huérfano.
Çok trajik bir olaydı ama işin aslı basın biraz abartı. Yetim bir çocuğun tekerli sandalyeye mahkûm kalması, duygu sömüren manşetler.
Pues, sí, ésa fue una tragedia, pero reconozcamos que un huérfano paralítico es una gran noticia.
Ama çocuklarını kesinlikle yetim bırakacağım.
Pero dejaré huérfanos a sus hijos.
Ölüm ve talih sizi yetim ve öksüz bıraktı ama siz boyun eğmeyip tersine kadere hükmetmek için her şeyi yaptınız.
La muerte y la suerte le robaron a sus padres pero en vez de volverse una víctima Ud. ha hecho todo lo posible para controlar su destino.
Abim olmadığını, yetim olduğumu mu?
¿ Que no tengo 12 hermanos? ¿ Que soy un huérfano?
Daha sonra da yetim büyüyor ve büyük bir gizemi çözüyor değil mi?
La huérfana se cría y resuelve algún gran misterio, ¿ verdad?
Annemin kardeşi gibi olan Kishorilal... hayatıma girdiğinde sadece bir yetim hayatı yaşıyordum.
Yo estaba viviendo en un orfanato cuando Kishorilal que era como un hermano para mi madre, llegó a mi vida.
Bu alanda çalışanlar da öksüz ve yetim olarak nitelendirilebilir.
Los expertos en este campo somos huérfanos, cuando más bastardos.
Yetim kalmıştım
Yo era huérfano.
Bir yetim.
Es una huérfana.
Çabuk! Bay Boodman, bu yetim işi bir son bulmalı!
¡ Sr. Danny Boodman, este asunto del huérfano se va a tener que acabar!
Limon Bin Dokuz Yüz ikinci kez yetim kalmıştı.
Lemon Mil Novecientos quedó huérfano por segunda vez.
Keşişlerin büyüttüğü bir yetim.
Un huérfano criado por monjes.
Romanya'da kollarında ağlayan yetim çocuklardan bahset.
De los huérfanos que lloraron en tus brazos en..... Rumania.
Yetim olmak mı?
¿ Ser huérfana?
Zavallı yetim.
- La pobre huérfana.
Burada yetim çocuklar için oyuncaklar olabilirdi.
¡ Sabes podría tener regalos para los desvalidos aquí!
O bir yetim, bize böyle demişti.
Ella es una huérfana, por lo que ella nos dijo.
Yetim bebekler bunun mantıksız olduğunu bilirler.
Los bebés huérfanos descubren que no sirve de nada
Gerçek ve dayanıklı bir yetim mi yaratmıştım?
¿ había creado un huérfano verdadero y eterno?
Tamamen zor durumda olan kadınlar kürtaj olamayacaklarını söylediklerinde onları engelleyip, bunu yapmalarını söyleyip yeni bir yetim mi istiyorum?
¿ Interfiero cuando mujeres totalmente desamparadas... me dicen que no pueden abortar? ¿ Que deben continuar teniendo otro huérfano y aún otro más?
Lanet olası yarım akıllı, dilsiz yetim kaldı bana. Büyük ikramiye yani.
Me toca una muda, huérfana y tonta. ¡ Me saqué la lotería!
Bir kız daha yetim kalacak, tabii bana teslim olmazsan.
Habrá otra huérfana, a menos que te entregues a mi.
- Ben de. Küçükken yetim numarası yapardım.
- Es que yo jugaba a que era huérfana.
Bence, Bay Gibson, benim zavallı yetim kızıma çok ama çok kötü davrandınız.
Pienso que has sido, Sr. Gibson, muy, muy desagradable con mi pobre y huérfana hija.
Yetim olduğun için övünmek mi istiyorsun?
¿ Qué va a ser de ti entonces, huérfano?
O bir yetim.
Es huérfana.
Yetim çocuğun üstünde test ediyor ama işe yaramıyor, değil mi?
Lo probó en un niño huerfano, pero no funcionó, verdad?
Günaydın, yetim.
- Buenos días, huérfano.
Bana yetim dedi!
Ella me dijo huérfano.
Hey o yetim değil, sadece annesi terk etti.
Hey, el no es huérfano. Su madre solo lo abandono.
Peki, eğer bir yetim çocuğu öldürmüş olsan ne olurdu ki?
- Ay, vamos. ¿ Y qué si dejaste huérfano a un niño?
Yetim kalan fakir kızlar hiç evlenemez.
En general, las huérfanas pobres nunca se casan.
Yetim çocuklar da iyi yetiştirilebilir.
Los niños huérfanos se crían bien.
Sen yetim değilsin ki.
Tú nunca has sido huérfano.
Bir yetim olmanın hayalini kurardım hep.
Solía soñar que era huérfano.
Phoenix'te, bilgisayar alan 16 yetim çocuğun bu hareketle bağlantısı var mı diye araştırma yapıyoruz.
En Phoenix, estamos averiguando si los 16 huérfanos que recibieron computadoras tienen que ver con este movimiento.
Yetim olduğu için utanmış olmalı.
Que no es culpa suya.
Buna yetim var!
- Estaría bien si fueras capaz de divertirte. - Pues lo soy.
Bana bir yetim olduğumu söylediler.
Me moría de miedo, y me dijeron que había quedado huérfana.
Yetim.
Es huérfana.
Hepsi yetim mi?
Niños. ¿ Son todos huérfanos?
Michael bir yetim.
Michael es huérfano.
- Neden yetim kaldın?
¿ Y en el orfanato?