Yumtime tradutor Espanhol
18 parallel translation
Orta seviyeli bir firma, şu fırıncılık şirketi Yumtime ile büyük bir nakliyat anlaşması var.
Los he seguido. Empresa promedio, tiene un gran contrato de distribución con esa panadería Yumtime.
- Orta ölçekli bir firma. Fırıncılık şirketi YumTime ile büyük bir dağıtım anlaşması yaptı.
Empresa mediana, tiene un gran contrato de distribución con esa empresa de panadería, Yumtime.
Milyarlar 3.Bölüm "YumTime" Çeviri : sburcvrne İyi seyirler Gelmek üzereyim.
Estoy en la carrera de caballos.
Bobby Axelrod % 4,9 kadar YumTime hissesi almış diyorlar.
Se dice que, Bobby Axelrod tiene el 4,9 de acciones de YumTime.
- YumTime'ın yönetim kurulu üyeleri olarak...
Como miembros del consejo de YumTime...
- 8 senedir YumTime'ın kârının azaldığı ama makam ödeneklerinin % 300 arttığı gerçeği yüzünden.
El hecho de que los beneficios de YumTime llevan ochos años bajando, mientras que la compensación de los ejecutivos ha subido un 300 por cien.
Ayrıca YumTime'ın sallantılı geleceğini fark edecek en mantıklı kurul üyelerinin sizler olduğunu da biliyorum.
Y me han hecho ver que ustedes son los miembros del consejo razonables que ven lo frágil que es el futuro de YumTime.
Bailey ailesi demek YumTime demektir.
La familia Bailey es YumTime.
YumTime da Bailey ailesi demektir.
YumTime es la familia Bailey.
Güzergahımın sonuna geldiğimde bir tane YumTime top keki alırdım.
Y cuando terminaba mi ruta, me comía un Scrumpet de YumTime.
Benimle ya da benim gibi biriyle işbirliği yapmazsan YumTime'ın sonu Ebinger gibi olur.
Si no me incluís, o a alguien como yo, YumTime acabará como Ebinger's.
Orijinal tarife geri dönelim ve YumTime markasını eski ihtişamına kavuşturalım.
Regresar a las recetas originales y restaurar la marca YumTime a su antigua gloria.
Hutchinson Bailey III, YumTime şirketinin başkanlık görevinden azledilmeli. - Bekle!
Hutchinson Bailey III sea apartado de sus tareas como Director Ejecutivo de la compañía YumTime.
Avokado sağlığa yararlıdır. YumTime ve itin dölü Bobby Axelrod.
El aguacate es un superalimento. YumTime y el jodido Bobby Axelrod.
Önce pozisyonu ayarladın sonra hemen YumTime yönetimine girdin.
Estableciste la posición y luego entraste a la junta de YumTime.
YumTime'ın günlük işleriyle ve tedarikçi kontratlarıyla bir alakam yok.
Y no tengo nada que ver con lo diario de YumTime o sus contratos con proveedores.
En eski ve en büyük müşterisi Yumtime iyice artan sürücü ihlallerini ve bu konudaki ihmali gerekçe göstererek taşımacılık şirketiyle ilişkisini keseceğini açıkladı.
Panaderías YumTime, ha anunciado que deja a la compañía de transportes, aludiendo violaciones de los conductores imprudentes, incluso negligencia como causa.
YumTime ise uğrattı.
Bruno nunca me decepciona. YumTime me ha decepcionado.