Yves tradutor Espanhol
343 parallel translation
Eşinizin geçen ay, Yves Saint Laurent'de 7,000 harcadığını biliyor musunuz?
¿ Sabe que su mujer se ha gastado 7.000 dólares en Yves Saint Laurent?
Yves Bayet, bütün talimatlarınız dün gece ulaştı.
Paillet, tus instrucciones llegaron anoche. Todo va según lo planeado...
- Yves St. Laurent marka bir tuvalet?
Un traje de noche de Yves Saint-Laurent.
Yves, araba!
En pie. Yves, el coche.
Acele et, Yves!
Date prisa.
Yves, Berkeley'den devrimci bir talebe.
Estaba Yves, un estudiante... revolucionario de Vincennes y después de Berkeley.
Eminim Sayın Yargıç da Yves Alfonso'nun adil yargılanmasını yürekten istiyorlardır.
Ahora bien, creo, Señoría, que le preocupa que Yves Afonso... pueda defenderse lo mejor posible.
Üçüncü celsede Yves'ın cevaplandırdığı...
Y luego, ves, en la secuencia tres... cuando Yves responde, responde...
Çünkü bu sahne Yargıç Himmler tarafından çekildi. Sen de öyle düşünmüyor musun, Rosa?
Yo digo que no, Rosa... porque a Yves le ha puesto en escena... el juez Himmler.
Anne, Yves ve kendisinin görüntüsünün olaylar bu hale gelmişken... - -bu ne faşist ne de anarşist- -... burjuva seks ideolojisinden gerçekten vazgeçtiğini inandırıcı bir şekilde göstermenin neredeyse imkânsız olduğunu söylüyor.
Anne dice que es casi imposible... en el estado de cosas actual, mostrar de manera convincente... es decir, ni derechista fascista ni ultraizquierdista... que es imposible mostrar la imagen de ella e Yves... la imagen de ella e Yves rompiendo... rompiendo verdaderamente con la ideología burguesa de la sexualidad.
Bu sebeple, şimdi size Anne, Yves'e bir kadın tarafından yazılan yazının... - -bu durumda, Güney Afrikalı bir kadının yazdığı bir metin- -... bir erkek tarafından okununca nasıl tamamıyla farklı bir metine dönüştüğünü gösteriyor.
Entonces vamos a mostrar que Anne... para ilustrar esta tesis muestra a Yves que leer un texto... ( en este caso un texto escrito por una mujer de Sudáfrica )... con una voz de mujer es diferente... porque es un texto de mujer... que leerlo con una voz de hombre.
Evet, Yves. Ama sevişme sadece bir konu. Eminin senden ya da hücre arkadaşlarından farklı konuşacağım.
Pero estoy segura de que, en lo que respecta a follar... yo hablaré de una forma diferente con las chicas... que tú con los tíos de tu celda.
Kahretsin!
Vete a la mierda, Yves.
Şimdilik, Yves'in, jürinin, Vladimir, Rosa ya da Juliet'in görüntüsünden sonraki siyah görüntü Bobby'nin gittiğini, dolayısıyla da en sonunda zaferi işaret ettiği anlamına geliyor. Gerçek bir zafer, Proust'un hizmetçisi gibi değil "Zafere Doğru" mahiyetinde bir zafer. Filistin mücadelesine bir katkı.
Y entonces, ahora, después de una imagen de Yves... del jurado, de Vladimir y Rosa... o de Juliet, poner una imagen negra... por una imagen de Bobby que ha desaparecido... bien, tiene sentido, es una victoria... y además una victoria que no es la de la criada de Proust... esta victoria está en el camino de "Hasta la victoria"... con los palestinos, y los sublevados del mundo.
Başka bir deyişle polis memurları Yves Alfonso'nun lastiklerinin kesildiğini doğruladılar ve ifade kimin tarafından yapıldığını gösterdi. Bu sebeple suçlamayı tersine çevirebiliriz : İsyanın suçlusu şehir polisidir.
Dicho de otro modo... ya que los interrogatorios de los agentes de policía... han probado que cuando Yves Afonso fue conducido al coche... las ruedas ya estaban pinchadas... y ya saben por quién después de los interrogatorios... podemos dar la vuelta a la acusación y declarar a los agentes de policía... de esta ciudad, culpables de una revuelta.
Juliet Berto, Yves Afonso ve ben Bobby X, suçlu.
Juliet Berto, Yves Afonso y yo mismo... y yo mismo, Bobby X, culpables.
Yves Afonso : 1 yıl 2 ay, 14 gün 22. suçlama.
Yves Afonso : 1 año... 2 meses, 1 4 días... 1 acusaciones.
ULUSLARARASI YILDIZ Yves Montand'a ve Jane Fonda'ya ne dersin? Fakat aktörler bir şeye karar vermeden önce hikayeyi görmek isterler.
Y qué vas a decirles a Montand y a Fonda porque los actores para aceptar necesitan una historia.
Seni Yves'le tanıştırmak istiyordum. Sana ondan bahsetmiştim.
Este es Yves, ya te hablé de él.
Yves Bangkok'u bilmiyor. Birlikte keşfedersiniz diye düşünmüştüm.
Pienso que deberíamos descubrir Bangkok juntos.
Milan'da Versace için çekimi var.
Hará las fotos para Versace en Milán... y para Yves St.
ve Paris'te Yves St. - laurent için.
- Laurent en París.
- Yves Montand'ın! - Ne olmuş?
- Yves Montand.
Mağazalarda 800'e gidiyor.
Escuchen, son Yves Saint Laurent.
Perret! Yves Perret'i istiyorsunuz!
¡ El tipo al que buscas se llama Yves Perret!
Yves Cloquet.
Yves Cloquet.
Genç dostumuz Yves ile iyi anlaşmışsınız.
Ha deslumbrado usted a nuestro joven amigo Yves.
Yves, senin çok komik biri olduğunu söyledi.
Dice que es usted maravillosamente divertido.
Harika bir arabası olan Yves.
El del coche imponente.
Kiki papağanlarınla oynamayı istiyordur, Yves..
A Kiki le encantaría jugar con sus periquitos, Yves.
- Yves Montand.
- Yves Montand.
Kraliçe arıyı görüyor musun?
¿ Yves a la reina ahí?
Giorgio Armani, Gianni Versace, CoCo Chanel, Yves Saint Laurent'den bahsediyorum!
Hablo de Giorgio Armani, Gianni Versace, Coco Chanel.
Yves...
Éste es Yves.
Yves Fransız.
Es francés.
Yves Saint Laurent'a renk konusunda fikir veren yaşayan tek insan.
Es la única persona que aún vive que puede darle consejos... Sobre color a Saint Laurent.
Yves St. Laurent.
Yves St. Laurent.
Milan'da Versace için çekimi var. ve Paris'te Yves St. - laurent için.
Hará las fotos para Versace en Milán... y para Yves St.-Laurent en París.
Ne demek istiyorsun, Yves?
¿ Qué quieres, Yves?
Ne oldu Yves?
Quiero decir... ¿ Qué quieres, Yves?
Yves, ona verdiğin Belamirsk hesabını hortumladı.
Yves vació la cuenta de Belamirsk.
Yves, sanki çalmışsın gibi gösterdi.
Yves lo hizo parecer.
Bu arada, Yves nerede?
Por cierto, ¿ dónde diablos está Yves?
- Evet.
Piso 1, Yves Montand.
" Daire 1, Yves Montand, Daire 3, Jacques Cousteau.
Piso 3, Jacques Cousteau.
- Oradaki Yves Montand mıydı?
No quiero que lo molesten.
- Evet ta kendisi. - İnanamıyorum.
- ¿ Ese no es Yves Montand?
Dinleyin, bunlar Yves Saint Laurent.
Es mi gentío.
- Yves mi?
¿ Yves?
Evet, tabii.
¡ Sí, sí, Yves!
Yves mi?
¿ Yves?