Yüzlerce kez tradutor Espanhol
536 parallel translation
Yüzlerce kez bunu yaptığını gördüm, haksızmıyım, Bill?
Le he visto hacerlo cien veces.
Onu benim öldürdüğüme yüzlerce kez yemin ettim.
Les juré más de cien veces que fui yo.
Yüzlerce kez aşık oldum.
He estado enamorado cientos de veces.
Bu mağarada yüzlerce kez bulundum.
He estado en esa cueva cientos de veces. Pero nunca tan lejos.
De Lautruc Bu işte oldukça tecrübeli. Yüzlerce kez bunu yaptı.
Cantrell es Ud un tonto, ¡ De Lautrec tiene mañas, se ha batido una docena de veces!
Yüzlerce kez yaptığım gibi, evden koşarak çıkıp sokağı geçerdim.
Cruzaba la calle corriendo, como lo había hecho cientos de veces.
Fowler buraya daha önce yüzlerce kez geldi.
Fowler ha venido aquí cientos de veces.
Yüzlerce kez istedim hem de.
Sí, la he deseado cientos de veces.
- Bunu yüzlerce kez konuştuk!
Se lo he explicado más de cien veces.
Eminim içeriye yüzlerce kez girmişsindir.
Ud. habrá entrado cientos de veces.
Daha önce de yüzlerce kez aynı rüyayı görmüştüm.
Había tenido ese mismo sueño cientos de veces antes.
- Size yüzlerce kez söyledim.
- Cenaste... - Ya lo dije cien veces.
Yüzlerce kez böyle görmüştün.
Lo he llevado así cientos de veces.
Ona yüzlerce kez söylemedim mi sanıyorsun?
¿ No crees que hablé con él cien veces?
- Yüzlerce kez söyledim ödül kazanmak istemiyorum
Lo he dicho 100 veces que no quiero ganar premios.
Yüzlerce kez, onu, bu gemiyi Cebelitarık'tan çıkarırken izledim.
Cientos de veces lo ví sacar este barco de Gibraltar.
Yüzlerce kez.
Cientos de veces.
Sana yüzlerce kez söyledim.
Te lo he dicho cien veces.
Yüzlerce kez karşılaştınız.
Edd, lo has visto mil veces. Edd Harrington.
Evet, yüzlerce kez.
Sí, cientos de veces.
Yüzlerce kez bunların içinde oldun.
has pasado por esto cientos de veces.
İsteseler teslim ederler ya da yüzlerce kez öldürebilirlerdi.
Han tenido docenas de ocasiones para entregarlo o matarlo.
Hesapları yüzlerce kez yaptık :
La hemos calculado cien veces :
Elbette, yüzlerce kez.
Claro, cientos de veces.
Yüzlerce kez olduğu gibi.
Como otros cientos de veces.
Jones. Size yüzlerce kez söyledik Sayın Memur Bey.
- Se lo hemos dicho 100 veces, agente.
Ama, ben onun yüzlerce kez özür dilediğine tanıklık ettim.
Yo le he oído mil veces pedir perdón.
Evet, yüzlerce kez.
¿ Yo? Cientos de veces.
Biliyor musunuz, bunu yüzlerce kez okuduğuma bahse girerim...
Ya leí este artículo cien...
Yüzlerce kez dolaştım.
Lo he repasado cientos de veces.
Sana geçmişini yüzlerce kez anlattım.
Te he hablado de tu pasado cientos de veces.
Yüzlerce kez.
Centenares de veces.
- Elbette, yüzlerce kez.
- Seguro, centenares de veces.
Yüzlerce kez esrar içtiğin gibi mi?
¿ Como todas esas veces que fumaste porro?
Yüzlerce kez seni aramak için elimi telefona attım. Ama haber programını elinden aldığım için benden nefret ettiğini düşünüyordum. O zamanlar öyleydi.
Tomé el teléfono para llamarte cientos de veces, pero... estaba segura de que me odiabas... por mi papel cuando perdiste el programa.
Seni tanıyorlar. Emma ve senin aynı sahne için prova yaptığınızı yüzlerce kez anlatmıştın.
Han oído la historia de ti y de Emma luchando por el mismo papel hasta hartarse.
Eminim duymuşsun. Yüzlerce kez.
Claro que sí, cientos de veces.
Size yüzlerce kez söyledim, siz birbiriniz için yaratılmadınız.
Ya os lo he dicho cientos de veces, no estáis hechos el uno para el otro.
Yüzlerce kez denedim. Son çiviyi çakamıyorsun.
Ya lo he probado y no hay manera de clavarte el último clavo.
Edvard yüzlerce kez beni ikaz etmişti.
Edvard me lo ha advertido cientos de veces.
Evet ama senden bunun için yüzlerce kez özür diledim.
Me he disculpado como cien veces.
Aynı şeyleri yüzlerce kez konuştuk. Çok iyi biliyorsunuz ki o saklanmıyor.
Ya hemos pasado por esto cien veces.
Babamla oraya yüzlerce kez gittim.
Vine acá cientos de veces con mi papá.
... yüzlerce kez... 1487 yılındayız...
... más de mil veces... Bueno, es el año 1487.
sana yüzlerce kez kapıyı çalmadan odama girme dedim.
Te he dicho un montón de veces que no entres en mi cuarto sin llamar.
Ama tabii ki her gördüğümde değil çünkü günde yüzlerce kez görüyorum sizi.
Pero, naturalmente, no cada vez que le he visto, ya que paso junto a Ud. cien veces al día.
Yalan değil. Yüzlerce kez kodlarınızı kırdım.
He obtenido su código muchas veces.
Yüzlerce, binlerce kez!
¡ Cientos y miles de veces!
Akşam, bunu yüzlerce kez söyledim kendime.
He estado pensando en eso toda la noche.
Mektubu aldığı zaman yüzünde oluşan ifadeyi yüzlerce kez hayal ettim.
No podemos seguir juntos. "
Sadece bir kez ölünür ama ölmenin yüzlerce yolu vardır derler.
Dicen que hay sólo una forma de estar muerto, pero cien formas de morir...