English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zabıt

Zabıt tradutor Espanhol

108 parallel translation
Zabıt bile tutulmadı.
Y nosotros no la registraremos aquí.
Yoldaş Çetvertak'ın kınama almasını, zabıt tutulmasını mı istiyorsunuz?
¿ Juzgaremos a la compañera Chetvertak y escribiremos un protocolo?
Üzgünüm ama zabıt tutmam gerekiyor hanımefendi
Lo siento, pero tendré que hacer un reporte.
Bunun için zabıt tutmanızı istiyorum. "Şerif Lamar Miller, Norma Rae Webster'ı buradan alıp evine teslim edecek" diye yazın.
Quiero que deje por escrito que el sheriff Lamar Miller va a llevar a casa a Norma Rae Webster.
Bizim zabıt ücretlerini kim ödeyecek?
¿ quién paga mis escritos?
Hatalı tutuklama, haksız gözaltına alma, görev başındaki memuru engelleme ve cinayet suçlamasıyla hakkınızda zabıt tutacağım.
Les denunciaré por detención ilegal, arresto indebido, por resistencia a la autoridad y por asesinato.
Todd Anderson, okumamayı tercih ettiği için toplantıların zabıt katipliğini yapacaktır.
Todd Anderson prefiere no leer así que llevará las minutas.
Ben de vurduğu iki kişinin annelerinin zabıt raporlarını sunmak istiyorum.
Y presentaré declaraciones de las madres... de dos hombres que mató...
Zabıt tutun.
Archive los documentos.
Polisi çağırıp, zabıt tutturalım.
Llamemos a la policía.
Zabıt tut, Ruck.
Toma nota, Ruck.
Zabıt tutulmasını istiyorum..
Quiero hacer una denuncia.
Zabıt tutturman gerek.
Pon la denuncia.
Zabıt tutturdun mu?
Oh. ¿ Hizo la denuncia?
Zabıt tutturmak için polisi aradın mı?
¿ Ya has llamado a la policía para presentar una denuncia?
Sanki hemen zabıt tutmanız gerekiyor.
No necesitan hacer un caso federal de esto.
Hemen zabıt tutalım.
no me digas.
Gelip o çanta için zabıt tuttur istersen.
Pase por mi despacho y haga la denuncia del robo.
Şikâyetçi olduğunda, o zabıt yasal bir belge olur.
Quiero que sepas que una vez firmada la denuncia, pasará a ser un documento legal y vinculante.
Kampüs polisine zabıt tutturdum.
Pero di parte a la policía del campus.
- Zabıt tutturdun mu?
Tengo una nueva. ¿ La reportó?
Zabıt katibi gelsin.
Que venga el transcriptor.
Demek zabıt katibiyle sevişiyordun.
Así que te acostabas con la taquígrafa del juzgado.
Zabıt katibiyle seviştiğimi hayal ediyordum sadece.
Imaginé que me acostaba con la taquígrafa del juzgado.
- Zabıt yok.
- No será oficial.
Şimdi mi zabıt tutturmak istersiniz?
¿ Quiere llenar un reporte ahora parada aquí en medio del estacionamiento?
Teğmen Disher, hakkında zabıt tut.
Teniente Disher, enciérrelo.
Metro polisi şu anda hakkında zabıt tutuyor.
La policía le abre un expediente.
En azından polisi arayıp zabıt tutturacağım.
Al menos, yo puedo... llamaré a la policía y haré un reporte.
Babam demişti ki, kaza yaparsam, polise zabıt tutturmam gerekiyormuş.
Mi padre me dijo, si alguna vez tienes un accidente
- Merkezi Zabıt Binası'ndan çıkarken gördüm. Eager Sokağı taraflarında.
Lo vi salir de Fichado Central del lado de la calle Eager.
Zabıt Binası'ndan çıkarken bir polisle görüldüğünü duydum.
Se dice que lo vieron con la polic � a en Fichado Central.
Yaralı olmadığı sürece karakola gidip zabıt tutturmanız gerek.
Como nadie ha sido herido, tendrán que ir a la comisaría y rellenar un informe.
Zabıt tutmak için getirdikleri zaman, Seni sormaya başlamış.
Cuando le trajeron para levantar un expediente, él comenzó a preguntar por usted.
Zabıt tutturdunuz mu?
¿ Lo denunció a la policía?
Raporda olay yeri zabıt memuru olarak geçiyorsun.
Figuras en el dd-5 como el registrador del escenario...
Çavuş Doakes'un idari kararla uzaklaştırıldığına ve içişleri soruşturmasına tâbi olacağını dair zabıt tutun.
Escriba a partir de este momento el sargento el sargento Doakes está suspendido, en espera de ser investigado por asuntos internos.
Bu sadece bir gün içindi. Ama bu sefer polis zabıt tutmak için 48 saat beklemem gerektiğini söyledi.
Fue sólo 1 día, la policía dijo que esta vez debía esperar 48 horas... antes de que pusieran la denuncia.
Yani zabıt tutulmadı diyorsunuz. Yok canım.
Entonces debería esperar encontrarme con una denuncia.
Çalınan mallar için zabıt tutturduk.
Hicimos un informe policial por los artículos robados, y usted lleva puestos los pendientes.
Sorun yeni zabıt memuruyla ilgili.
Tenía un oficial nuevo en el archivo.
Şey, zabıt işlemlerini bilirsin. Getirdiğimiz her şüpheliye "Bir şey kullandın mı?" diye sorarız.
A todos sospechoso que traemos, le preguntamos, "¿ Estás drogado?"
Zabıt Katibi
OFICINA DE LA CORTE
Sen bir zabıt katibisin.
JuryFind.
Cidden, bunun için zabıt tutturmalısınız.
En serio, deberías informar a la policía.
Zabıt kâtibi, bu ay içinde bir duruşma ayarlayacak.
Se fijará la fecha del juicio este mes.
- Zabıt tutulmuş mu?
- ¿ Algún cargo?
Kursk, savaşın gerçek bir dönüm noktasıdır, çünkü Hitler hücumdan vazgeçer. Paranoyanın baskısıyla, görüşmelerinde Zabıt Katiplerinin hazır tutulmasında ısrar ediyordu.
Paranoico, exigió la presencia de taquígrafos, que escriben, para la historia, todo lo que se dice en ese momento crucial.
Sayın Hâkim, bu ifadeye dayanarak, Dedektif Shores'un bulgularının zabıt dışı bırakılmasını rica ediyoruz.
Su Señoría dado este testimonio, solicitamos que el producto del trabajo del Detective Shores sea excluido de los registros.
Hanımefendiler zabıt tutulmadan önce seninle görüşmek istiyorlarmış.
-... antes de que las registraran. - ¿ Por mí?
- Hemen zabıt tutalım.
Tomaremos declaración.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]