Zafar tradutor Espanhol
215 parallel translation
Öylece kurtulamam.
No puedo zafar.
O tapuyu satıp paralarımı geri almam gerekiyor.
¡ Debo zafar de la concesión y recuperar la plata!
- Emredersiniz.
- Zafar los planos de proa, listo.
Psikiyatride çalıştım, Riggs.
Yo fui guardia de los locos. No te vas a zafar.
Hep bundan kaçmanın bir yolunu arıyordun.
Te estabas tratando de zafar.
Bence başaramaz.
Apuesto a que no se puede zafar.
Ama bu işten sıyrılabileceğini sanıyorsan, asıl sen yanılıyorsun.
Pero tú te equivocas si crees que te vas a zafar de ésta.
Ben ipten kurtulurum, siz de deneyip durursunuz.
Me voy a zafar y tendrá que seguir tratando.
Eğer bir aile gelip, seni beğenirse, yaylanırsın.
Si llega una familia y le gustas, podes zafar.
Ama seninkini bilmiyorum. Adım Pitt ve götün seni bu işten kurtarabilecekmiş gibi konuşmuyor.
Me llamo Nando y no creas que te vas a zafar de ésta hablando.
Sanırım bundan kurtulabiliriz.
Pienso que podemos zafar de esto.
İşten kurtulamadım.
No me pude zafar.
Bu olaydan ucuz kurtulamayacaksın.
No vas a zafar de esto.
Sen ve savcı kendinizi kurtarabilirsiniz.
Tú y el abogado se pueden zafar.
İpi bırakıyorum.
Me voy a zafar.
Şu son adamdan bir türlü kurtulamadım.
Traté de zafar de esta audiencia en la corte Pero no puedo.
- Nasıl çıkacaksın?
- ¿ Cómo te vas a zafar?
Pekala. Simon, çözeceğiz seni.
Simón, te vamos a zafar.
Konu bu değil ve sen ne söylemeni istediğini anlamaya çalışıyorsun. Bunu kilisede aynı anda iki cenaze töreni yapar gibi atlatamazın.
Esto no se trata de averiguar qué es lo que ella quiere que le digas y no te vas a zafar como de un funeral simultáneo.
Sanırım vazgeçebileceğim bir noktadayken bırakacağım.
Creo que me voy a zafar mientras puedo. ¡ Renee!
Tatlım, bu kadar kolay kurtulamayacaksın.
No te vas a zafar tan fácilmente.
Bundan kolaylıkla kurtulabilirsin.
Bueno, puedes zafar de eso muy fácil.
Eminin tekrar koşmak isteyecek. Bundan nasıl kurtulurum bilemiyoru sonuçta onunla yaşıyorum.
No sé cómo zafar de eso, vivo con ella.
- Taşımayacağını o da biliyordu.
- Sabía que se iba a zafar.
Bu işten paçayı kolay kolay kurtaramazsın.
No te vas a poder zafar fácilmente.
Buz Pateni Gösterisine çıkmayacağınla ilgili söylentiler doğru mu?
Dicen que te quieres zafar del show sobre hielo. ¿ Es verdad?
Gösteriye çıkmayı kabul etmedim ve bu sizi neden ilgilendiriyor?
No me voy a zafar porque nunca accedí a hacerlo. Y jamás accedería a hacerlo y... ¿ Qué le importa a Ud. eso, señor?
Ve benim yaptığımı söyledim çünkükurtulacağımdan emindim.
Y dije "Yo fuí" porque estaba seguro de zafar.
Bu kadar kolay sıyrılacağını mı sandın?
¿ Crees que te vas a zafar así de fácil?
Hayır. Kapana kısılırım.
No me podré zafar.
Ama bu durumdan nasıl çıkacağım? "
¿ Pero cómo me voy a zafar? "
Bu... bu... üzgünüm.
- Lo siento. No me pude zafar del póquer.
Bu gece kaçamazsın, Janine. Bob, şimdi olmaz.
No te vas a zafar, Janine.
Kolunu inciteceksin.
Se te va a zafar el brazo.
Rafiq SuIeman'ın yeraltı patronu Zameer Zafar için çalıştığı rapor edildi
Según los informes, Rafiq Suleiman trabajaba para el capo de los bajos fondos Zameer Zafar.
"Son iki ay içinde, bu beşinci fırsattı..." Müfettiş Sadhu Agashe Zameer Zafar'ın çete üyelerini hedefliyordu
En los últimos dos meses, esta es la quinta ocasión... en la que el Inspector Sadhu Agashe ha acabado con miembros de la banda de Zameer Zafar.
Bu jüri görevinden kurtulmana yardım mı edecek?
¿ Eso puede ayudarte a zafar de servir en el jurado?
Zafar.
Zafar.
Onlara burada olduğunu haber vereyim, Zafar.
Les diré que estás aquí, Zafar.
Bak Tim yine araba çalışmadı bahanesini uyduracak olursan...
Lo estan reparando. Si crees que te vas a zafar con la vieja excusa del coche. olvidalo.
Sanırım muhtemelen şeyle başlayabilirim... 18, 19?
Creo que probablemente pueda zafar con tener... ¿ 18, 19?
- Zafar Younis, Saha elemanı.
Zafar Younis, agente de campo.
Zafar, benim Harry. Sana özneyi vurmanı emrediyorum.
Zafar, soy Harry y te ordeno que dispares al sujeto.
Zafar, benim Harry.
Zafar, soy Harry. No tenemos noticias del piso.
Affedersin, bu Zafar Younis.
Oh, perdóname, él es Zafar Younis.
Kafesinden salıverilen dinozorun büyüklüğü sizi şaşırttı mı, Zafar?
¿ Estás impresionado por la talla del dinosaurio fuera de su jaula, Zafar?
Bebek bakıcılığını kim yapacak?
- ¿ Quién me vigilará? - Zafar.
- Onun için. Zafar nasıl?
¿ Cómo está Zafar?
Bileğindeki güvenlik aygıtını çıkarmak için kullanacak.
Lo va usar para zafar el aparato que trae en los tobillos.
Bu adamları atlatamayacak gibiyim.
No me puedo zafar de estos tipos.
Onları çözemiyorum!
Ahora no los puedo zafar!