English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zararsızım

Zararsızım tradutor Espanhol

263 parallel translation
burada değil.seni temin ederim ki buradabenden başka kimse yok, ve bende oldukça zararsızım.
Aquí no. Te aseguro que no hay nadie más que yo, y soy totalmente inofensiva.
Yalnızca zararsızım.
Es que soy... inofensivo.
Ben zararsızım.
No te haré ningún daño.
Ben tamamen zararsızım.
soy completamente inofensivo.
Neyse ben zararsızım.
Impulsos insignificantes.
Zararsızım!
No voy hacer daño a nadie.
Tıpkı atım gibi, ben de zararsızım.
Y como mi caballo, no hago daño.
Zararsızım.
Soy inofensivo.
Zararsızım ve daha ölmeye de hiç niyetim yok.
No quiero causar daño ni morir joven.
Sadece bir genç kız arzusu ama buna itiraz ederek alevlendirmemeli, bırakalım birkaç dansla kendisi zararsızca tükensin.
Es sólo un capricho infantil, pero no sería bueno oponerse tenazmente. Permitamos unos cuantos bailes inocentes.
Ben tamamen zararsız, sıradan bir adamım.
Soy un tipo común e inofensivo.
Sence kendini, onlara zararsız, yaşlı bir kitapçı olduğuna inandırdın mı?
Creo que les hizo creer que era un vendedor de libros inofensivo.
Bir adam öldürdüm ve zararsız bir adamın ölmesine seyirci kaldım.
Maté a un tipo pero dejé matar a otro inofensivo.
Kendisi için çalıştığım zararsız, iyi bir adamı neden öldürmek isteyeyim ki? Bir neden mi?
¿ Por qué iba a matar a un tipo inofensivo que me daba trabajo?
- Bu goril zararsız mı?
¿ Ese gorila es seguro?
Bu düşünceleri aklımdan çıkartmaya, kalan bir parça öz beğenimi kurtarmaya çalıştım. Bunun yerine, zararsız bir yaşlı kadının ölmesini isteyip durdum.
Intenté acallar ese pensamiento para no perderme todo el respeto, pero seguía deseando la muerte de una inofensiva anciana.
Bulduklarım zararsız şeylerdi ama bu ne?
Valía la pena que yo echase un vistazo.
Flörtlerinin zararsız olduğunu anladığımda bunu aştım.
Cuando entendí que sus coqueteos eran inofensivos, se me pasó.
Bu aşk işte, canım. Zararsız bir akıl rahatsızlığı.
El amor, querida mía, significa un trastorno mutuo de cabezas.
O zararsız ihtiyar mı?
¿ Ese inofensivo anciano?
Ama deneylerim için yeni bir güç kaynağı daha zararsız ve beynime zarar vermeden geçip gidebilecek bir enerjiye ihtiyacım vardı.
Pero lo que necesitaba para mis experimentos, Era otra fuente de potencia, algo más estable, algo que circulase por mi cerebro sin debilitarme.
Werner gibi zararsız bir herifi kim öldürmek ister aklım almıyor.
No me creo que matasen a un buenazo como Osso.
- Zararsız mı diyorsun?
¿ A eso lo llamas inofensivo?
- Zararsız mı?
- ¿ lnofensivo?
- Zararsız mı? Zararsız yerliler?
- ¿ Indios pacíficos?
Birkaç dakika sonra, yeniden zararsız Bayan Milchrest olacağım.
En unos minutos, seré la inofensiva señorita Milchrest otra vez.
O zararsız, peri masalları mı?
- ¿ Esos inofensivos cuentos de hadas?
Zararsız mı?
- ¿ Inofensivos?
Zararsız mı?
¿ Inofensiva?
- Zararsız mı?
¿ Inofensiva?
Adamlarımı aşağıya getirmeden önce zararsız olduğundan emin olmalıyım.
Pero antes de traer a mi tripulación quiero estar seguro.
Eğer yeterince yaklaşırsak, hızımızla onları zararsız hale getirebiliriz.
Si nos acercamos lo bastante, los reduciríamos rápidamente.
Ne oldu? Tarayıcılarımız bu gezegenin zararsız olduğunu gösterdi.
Nuestros escáneres indicaron que este planeta era seguro.
Duygularımın tamamen zararsız olduğunu bilir.
Sabe que mis sentimientos son amistosos.
Sanırım şu ana kadar sadece zararsız numaralar peşindeydin ama, şunu kafana sok, kimse beni kandıramaz
Supongo que hasta ahora, habrán sido juegos inocentes. Porque si fuera otra cosa... A mí, óyelo bien, nadie me ha puesto la ceniza en la frente.
Dolayısıyla, yaptıklarım basit ve zararsız illüzyonlardan başka ne olabilir ki?
Así que no son nada más que simples e inofensivas ilusiones.
Pardon. Hayvanların da ehlileştirilip zararsız hale getirilebileceğini unutmayalım.
Hasta a los animales se pueden domar y domesticar.
Siz buna zararsız mı diyorsunuz?
¿ A eso le llamas ileso?
Bay Jaffe, bu temelde herkesin düşkün... olabileceği zararsız sapkınlıklardan mı?
Sr. Jaffe, ¿ es una de esas perversiones agradables... a las que podría entregarse cualquier hombre?
Zararsız bir çakı. - Zararsız mı?
- Es sólo un cortaplumas.
Evcil Omlarımızı barındırmaya devam etmeli miyiz? Omların zararsız hayvanlar olduğunu düşünmek büyük hataydı.
Nos equivocamos al creer que los Oms son simples animales rastreros.
Zamanımızı harcıyoruz. Bu zenci zararsız ve bu salak da sarhoş.
El negro es inofensivo y este pelagatos está borracho.
Bunları doğal karşılarlarsa, sistemin cahil ve zararsız olduğunu anlarım.
Si el sistema los ve como naturales, es ignorante e inofensivo.
Çoğunlukla zararsız mı?
- ¿ Generalmente inofensiva?
Ben zararsız bir adamım.
Soy un hombre insignificante.
Bütün yaptığım zararsız beyaz satmak.
Todo lo que hago es vender un poco de humo que no daña.
Zararsız mı?
¿ Inofensivo?
Gördüğün gibi, bir tefeci problemi için, yalnız ve zararsız bir dul yardımımızı istedi.
Una viuda indefensa nos pidió ayuda para acabar con un usurero.
Anne yapma, Palermo'da Vito Amca'dan başka kimseyi tanımazsın. - O da zararsız yaşlı bir adamdır. - Zararsız mı?
Mamá, la única persona que conoces en Palermo es al tío Vito y es un anciano inofensivo.
Zararsız Vito Amca'yı hatırladın mı?
¿ Te acuerdas del inofensivo tío Vito?
Sen bizim zararsız basit bir iş yapacağımızı söylemiştin.
Dijiste que sólo íbamos a hacer un simple trabajo sin un razguño.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]