Zekaya tradutor Espanhol
274 parallel translation
Bunu yapacak zekaya da sahipti.
Tenía la inteligencia para hacerlo.
Bütün her şey o kadar basit ve sade ki... bunları düzenleyen keskin zekaya sahip birilerinin olduğunu hissediyorum.
Hay algo tan simple e inocente en todo esto... que sospecho que ha habido una mente privilegiada planificándolo.
Ben zekaya saygı duyarım.
Yo admiro la inteligencia.
Bir komutanın zekaya ihtiyacı yok.
Un comandante no necesita cerebro.
Çünkü bunu anlayacak zekaya sahibim ve durumunuzdan istifade etmem.
Porque soy capaz de verlo y no aprovecharme de usted.
Doğduğundaki zekaya sahip değil.
Ya no tiene el sentido con el que nació. ¿ Qué quieres decir?
Ve zekaya gelince... Çok karmaşık değilse...
Y por la inteligencia... si no es muy complicado...
Doğuştan yasal zekaya sahip bir adamdı.
Un hombre de cualidades jurídicas innatas y privilegiadas.
Sanırım mahkemeye tanığın tanıklık yapabilecek derecede....... zekaya sahip olmadığını belirtmeliyim.
Considero que es mi deber indicar al Tribunal que el testigo no está en pleno uso de sus facultades mentales.
Vücuda ve zekaya destek olmaları konusunda ilaçların gücünün farkındayım.
Soy consciente de los efectos de la química y las drogas como complemento del cuerpo y la mente.
Şeytani ve yaratıcı bir zekaya sahibimdir.
Tengo una mente inventiva y con recursos.
Bazen üstün zekaya insan formatında ihtiyaç duyarız.
A veces nos encontramos en mortal necesidad de inteligencias superiores.
Bilge adamımız bunu bize zekaya karşı kullanmamız için tasarladı.
Nuestros sabios diseñado para su uso contra la inteligencia.
Sana itirazım var. Disiplinsiz zekaya itirazım var, yapıcı bir amacı olmayan bir güçsün.
No acepto la inteligencia sin disciplina, el poder sin un fin constructivo.
Bir zekaya sahip olabilir.
Quizá tenga una inteligencia rudimentaria.
Bunlar insansı, zekaya sahipler.
Son humanoides e inteligentes.
Disiplinsiz zekaya itirazım var, yapıcı bir amacı olmayan bir güçsün.
No acepto el intelecto sin disciplina. No acepto el poder sin un fin constructivo.
Ama doyumsuz bir iştaha sahip, ve kolayca etkilenebilir, zaafları var ve önemsiz bir zekaya sahip
Pero tiene un apetito insaciable, y podría ser fácilmente influenciado por una mente débil y mezquina.
Daha azı zekaya ihanet olur.
De lo contrario, traicionaríamos el intelecto.
Dışarıda bu maymun gibi kaç tanesi öfkesiyle yanıp tutuşup onlara liderlik edecek yeterli zekaya sahip bir maymunu bekliyor?
¿ Cuántos más habrá como ese simio? Ardiendo de resentimiento o esperando que un simio con suficiente inteligencia y voluntad los lidere.
Maymunlar zekaya sahiptir.
El simio es inteligente.
Maymun çetesinin, konuşma yeteneği kazanan süper zekaya sahip şempanzenin komutası altında olduğu belirlenmiştir.
Se ha establecido que la turba simia marcha bajo el comando de un chimpancé de inteligencia superior que ha adquirido la capacidad de hablar. que ha... adquirido el poder del discurso
Bu aletleri kullanacak zekaya sahip değiller.
No tienen la inteligencia para usar esas herramientas.
Söylentiler, kıvrak bir zekaya ve dağlara uyan maceraperest bir ruha sahip olduğu şeklinde devam eder.
Según cuentan, él era un hombre ingenioso, aventurero y adecuado para la montaña.
Bilim adamları ayrıca, Terra gezegeninden getirilen hayvanların ziyadesiyle yüksek bir zekaya sahip olduklarına dikkat çekiyorlar. Öyle ki, tüm uygarlıklarını kendileri yok etmiş olabilirmiş.
Nuestros científicos también aprecian que los animales traídos del planeta Terra parecen tener una inteligencia bastante alta.
Aklı dinleyin, zekaya tanık olun hitabetteki belagatı görün, kulak verin.
Oíd su sabiduría, comprobad su ingenio observad su elocuente oratoria, inclinaos y escuchad.
Neden zamanımızın en şeytani zekaya sahip kişisinin etrafı... aptallarla çevrilidir?
¿ Por qué el jefe diabólico más inteligente de nuestro tiempo... está rodeado de papanatas absolutos?
Sadece 10,000 yıl öncesinde insan beyni bugünkü gibiydi ve aynı zekaya sahiptik.
Hace 10000 años el cerebro humano se veía igual que hoy y éramos igual de inteligentes.
Normalin üzerinde zekaya sahip, okuma ve yazma biliyor, sessiz, sakin ve kibar bir görünüm sergiliyor. "
Pero su inteligencia es superior a la media y sabe leer y escribir, es apacible, amable y hasta distinguido.
Ve üstün bir zekaya karşı olduğumuzdan emin olabilirsin.
Y esté seguro de que estamos ante una mente muy superior.
Normal bir zekaya sahip normal bir adam... normal çocuk edinme yeteneğine sahip... fakat vücudu alay konusu.
Un hombre de inteligencia normal... capaz de tener hijos normales... pero cuyo cuerpo es una broma.
Babası Marshall sayesinde zeki olacak ve annesi Carla sayesinde o zekaya çok ihtiyaç duyacak olan bebeğin şerefine içelim.
Por el niño. Siendo Marshall el padre, seguro que tiene cerebro. Siendo Carla la madre, seguro que lo necesita.
Makinelerin insan irkina yardim etmesi planinda ilk asama video oyunlari zekaya bir gelecek vaat eden yegâne plan.
Los videojuegos son el primer paso en un plan en que las máquinas ayudarán a la raza humana, el único plan que ofrece un futuro para la inteligencia.
Ama her şeyin planlarla yürüdüğü zekaya ihtiyaç duyulmayan bu teknede hiçbir kıymetim yok. Schubal ne derse onu yapıyorum.
Y aquí, en este cascarón, donde todo está organizado en línea recta y no es necesario el ingenio,... aquí no sirvo para nada, aquí siempre estoy estorbándole a Schubal, soy un vago, merezco ser expulsado,
Mevcut finansal zorluklarınıza rağmen... sizi başarılı bir adam yapan çok parlak bir zekaya sahipsiniz.
A pesar de su actual situación financiera, tiene claramente la inteligencia que proporciona el éxito a una persona.
Benim bombamı durduracak kadar zekaya ve zamana sahip olmadığınızı farketmelisiniz.
Deben darse cuenta que no tienen ni el tiempo ni la inteligencia para detener mis bombas.
Ben üst düzey zekaya göre programlandım.,
He sido programado con inteligencia superior.
Zekaya sahip yedek parçalar.
¡ Repuestos con inteligencia!
Ne yazık ki nefret, zekaya üstün geldi. Düşmanlıklar mı vardı?
Si se refiere a una nave tarellia...
Benim gibi bir zekaya üç hafta sonsuzluk gibi geliyor.
Tres semanas son una eternidad para un cerebro como el mío.
Amerika harika bir ülke. her şey çok büyük. Girişimin yüceltildiği bir ülke çünkü zekaya değer veriliyor.
América es un país fantástico... todo es grandioso, todo es enorme... es un país que exalta la iniciativa... porque ellos valoran mucho la inteligencia... un país joven, moderno.
Uzun bir geçmişe sahip, asil yağmacılar soyundan gelmeyen bir zekaya rastlanabilir mi?
¿ Existe algún tipo de inteligencia que no descienda de una larga línea de depredadores?
Hepsinin zekasını toplayıp yüzle çarpsan bile, ancak ayakkabını bağlayacak kadar zekaya sahip olursun, onda da üstünü başını salya sümük etmezlerse.
Si tomara el total de sus coeficientes intelectuales y lo multiplicara por cien tendría suficiente inteligencia para atarse un zapato, si es que antes no se había ahogado en sus propias babas.
Bu adam gördüğüm en güçlü analitik zekaya sahip, istisnasız.
Posee la mente más aguda y analítica que haya visto.
Charlie bunu yapabilecek biriydi ama o zekaya sahip değildi.
Charlie tenía el motivo, pero no el ingenio para formar parte de un fraude.
Irkımın üstün bir zekaya sahip olduğu bilinir. Ben de insanlarım arasında en zekilerdenim.
Es bien conocido que mi especie posee una inteligencia superior, y que se me considera de los más brillantes.
Yeteneğe veya zekaya ihtiyacın yok.
Uno no necesita talento, ni cerebro.
Erkekler zekaya sahiptir kadınlar ise ruha.
Donde los hombres tienen el intelecto... las mujeres tienen el alma.
- Zekaya karşı zeka.
Considerando su estado mental.
Cesarete ve zekaya sahipsin.
Tiene valor y cerebro.
Bu yüzden de şüphesiz senin önündeki kadehi seçmeyeceğim. Cidden, baş döndürücü bir zekaya sahipsin.
Realmente tiene un intelecto vertiginoso.