English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zekâmı

Zekâmı tradutor Espanhol

120 parallel translation
Bundan şüpheliyim, ama buraya zekâmı geliştirmek için gelmediniz, değil mi?
Lo dudo, pero no ha venido a mejorar mi mente, ¿ verdad?
Gittikçe büyüyen bir ateşi besleyen bu sınıf zekâmızın ve her şeye gücümüzün yettiğinin göstergesi olarak meselenin merkezinde olmalıdır...
Esta aula debe ser crisol de inteligencias, de fuerzas... nuevas, frescas, que alimenten una fe... cada vez más vigorosa, y que nosotros...
Zekâmı korkuyla gölgelemiyorum. O kadar.
No voy a permitir que me asusten meras sombras, eso es todo.
Bu herif çok kasıntı. ... dilersek, duygusal zekâmızı kullanabiliriz.
usar la inteligencia emocional, por decirlo así.
Zekâmızı gösterdiğimizde ise kadınlığımızı beynimizle.... örttüğümüz için şüpheliydik.
Siendo inteligentes, sospechosas de esconder una falta de femineidad con nuestro cerebro.
- Zekâmıza hakaret etme.
- No nos tomes por tontos.
Kulübü istiyorsan, zekâmı aşağılamayan bir teklifte bulun bana.
Si quiere el club, haga una oferta que no insulte mi inteligencia.
Büyük zekâmı hangi renk giyineceğime karar vermede ve sokağa çıkma yasağı çıkana kadar üç fıçı birayı nasıl içeceğim onu düşünüyorum.
Uso mi gran coeficiente para decidir de qué color me pinto los labios y cómo ir a tres juergas antes del toque de queda.
Benim hükmümü ve zekâmı sorguladınız!
¡ Y por insubordinación!
Zekâmı küçümseme.
No insultes mi inteligencia.
Ama bizi erkek yapan, zekâmızdır.
La inteligencia nos hace hombres.
Leon, evreni anlamamızın yolu Zekâmızın limitlerine ulaşmaktır.
Leon, la única forma de comprender el Universo es... hallar los límites de tu propia inteligencia.
Evet. Yine zekâmı aşağılıyorsun.
Sí, lo pensabas, y ahora estás insultando mi inteligencia de nuevo.
Söylediğin kadar zekiysen, zekâmın farkındaysan o zaman söyle bana Frank, nereye?
Si eres tan listo como dices, si sabes cómo pienso... entonces, dime, Frank, ¿ ahora qué?
Finansal zekâmı çok küçümsüyorsun.
Subestimas tanto mi perspicacia financiera.
Bilimsel zekâmın derinliğini şimdiye kadar hiç bilmemişim.
Sí. ¡ Hasta hoy no conocía todo mi genio científico!
Bizleri hayvanlardan ayıran şey sadece zekâmız değil aynı zamanda ahlaki değerlerimizdir de.
Lo que diferencia los humanos de los animales no sólo es la inteligencia, sino también la moralidad.
Objektif olarak, zeki biri olduğumu söyleyebilirim. Ancak zekâmın kıçımla hiçbir alakası yok.
Obviamente, diría que soy muy experta, pero no tiene que ver con traseros.
Benim süper zekâmın ürünü.
Es mi cosa de Stevie Nicks.
Bu herif çok kasıntı. ... dilersek, duygusal zekâmızı kullanabiliriz.
Si me preguntáis lo que yo considero "responsabilidad"... bueno, se trata de pensar en el futuro.
Asla parlak zekâmın ucundan bile geçmedi.
Nunca se me ha pasado por mi brillante cabeza.
Nazik ve adil bir adam olduğumu ve zekâmın yansımasıyla sınırlı egosuz ve dengeli biri olduğumu sanıyorsun.
Crees que soy un hombre justo. Sin ego, equilibrado, guiado por reflexiones inteligentes.
Kyle, zekâmızı arttırmak için git ve "Arcane Brilliance" ı sal.
Uhm, Kyle, adelántate y usa "Arcane Brilliance" para subirnos la inteligencia.
Bu oda, zekâmızın test edildiği bir yerdi.
Dijo que esta habitación era un examen para nuestra inteligencia.
Bir zamanlar zekâmızın kanıtı olarak yükselen bu gökdelenler artık ufalanan dev yapılar haline geldiler.
Vino la lluvia y al suelo la tumbó ¡ Puaj! La bebé meona ataca otra vez.
Bunlar bana üstün zekâmı ve eğitimlerimi nasıl heba ettiğim konusunda nutuk attıktan sonra oluyor. Bütün bu zamanda çıplak olması da cabası.
Eso estuvo bien después de que terminara de sermonearme de como había derrochado mi intelecto que está por encima del promedio y mi educación substancial todo eso mientras estaba de pie desnudo.
O yüzden zekâmı aşağılamaya kalkma, tamam mı?
No insultes mi inteligencia.
Bir kez daha zekâm üstün geldi...
Como siempre, he sido más listo que ellos.
Duygusal zekâm pek yoktur.
Ninguna inteligencia emocional.
Bu da beni yaralayacak. " Daha keskin bir zekâm, daha iyi bir kalbim olsaydı daha samimi olsaydım size bunları daha önce söylerdim.
Esto es Io que yo debería decirle desde el principio, si yo fuera de mente más lúcida y más sincero.
Ticari zekâm da var.
Después de todo, sí que tengo sentido comercial.
İş için zekâm ve günah için vücudum var.
Tengo cabeza para los negocios y un cuerpo para el pecado.
Zekâm hakkında söylediği şeyi duydunuz mu?
Es otra cosa. ¿ Oíste el chiste que hizo sobre mi inteligencia?
Pratik zekâm pek olmasa da.
No con las cosas prácticas.
Bunu da zekâm ve yeteneğimle başaracağım.
Voy a hacerlo con cerebro y talento.
Senin gücünle benim zekâm birleşirse dağları deleriz.
Tu mente unida a mi poder... haríamos un gran equipo.
Zekâmı aşağılama, Risa.
- No insulte mi inteligencia.
Bilimsel zekâm küresel sorunlarla ilgilense daha iyi olur.
Mi mente debe usarse para problemas globales.
Zekâm mı, sevimliliğim mi? Bükük dudaklarım mı?
¿ Mi talento, mi encanto, mis labios sexys?
Benim zekâm ve senin de... Senin de yardımınla...
Con mi cerebro y con tu tu... ayuda...
Benim zekâm ve senin bedeninle kimse beni tutamaz, Clark.
Con mi mente y tu cuerpo el límite es el cielo, Clark.
Benim zekâm. Senin yeteneğin.
Mi cerebro, tus habilidades...
Duygusal zekâm pek yoktur. Kusura bakma.
Ninguna inteligencia emocional.
Çünkü zekâm, bende sevdiği tek özelliğimdi. Onun gözünde beni adam benzeri bir şey yapan buydu.
Porque mi inteligencia era la única cosa que ella admiraba de mi y me convertía en un hombre a ojos de ella.
Benim zekâm, senin güçlerin.
Mi intelecto, tus poderes.
Tek danışmanım ilahi zekâm olacak şekilde yargılayacağım ve söylediklerimden sonra çıkacak tokmak sesi doğru olmayanları düzeltecek.
Yo solo me pronunciaré, con la única sabiduría divina de mi consejo. Y el sonido del martillo sólo tras mis palabras corrigiendo lo que no está bien.
Büyüleyici zekâm ve cömert yüreğimi mi? Amerikan yerlileriyle ilgili kısa yazılar okuyabilecek bir ruh hâlinde olabilmeni.
Que podría apetecerte leer novelas cortas nativo-americanas interconectadas.
Görünüşüm nasıl olursa olsun, zekâm aynı düzeyde kalır.
Sin importar mi apariencia, mi intelecto permanece formidable.
Tamamen benim pratik zekâm.
Fue mi propia mierda ingeniosa.
Kısa zamanda tatlım, süper gücüm, olağanüstü zekâm ve görkemli saçlarım olacak...
Pronto, mi querida, Tendré super fuerza, el ingenio asombroso y una cabeza llena de cabello glorioso, todo el mundo verá en la Expo Internacional
Ayrıca şunu da bilmelisin, ikili varsayımlar ve hiyerarşik ilişkileri belirleme konusunda da çok keskin bir zekâm vardır.
De eso vivo. Soy genial identificando relaciones jerárquicas y puntos binarios.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]