English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zekân

Zekân tradutor Espanhol

211 parallel translation
Eğer o büyük zekânız bu gizemin üstesinden gelemiyorsa arkadaşıma sorabilirsiniz.
Si su enorme mente no es comparable a ese misterio, pregúnteselo a mi amigo.
Demek zekân var.
Vaya, eres inteligente.
Uyan, Charlie. Zekânı kullan. Bir şeyler öğren!
Despierta, Charlie, usa tu talento.
Yoksa ismini ve adresini almak için seni zorlayacaktım. Peterson hep marifetliydi, ama marifet zekânın yerini tutmaz.
Peterson siempre fue muy ingenioso,... pero el ingenio nunca gana a la inteligencia.
Güzelliğin, zekânın ve kusursuzluğun hiç şansı olmadığı şu dünyaya ait olmasındansa, yok olmasını yeğledim.
Quería destruirla y no que forme parte de un mundo donde la belleza, la genialidad y la grandeza no tienen posibilidad.
Zarafetin, caziben, kıvrak dilin, ince zekân?
¿ Por tu gracia, tu encanto, tu mente rápida y sutil ingenio?
Keşke sizin kıvrak zekânız bende olsaydı.
Si yo tuviera vuestro ingenio...
Burada. Zekân yapay olarak burada büyüdü.
Aquí.
Mizah zekânın ilk belirtisidir.
Ese es el primer signo de inteligencia.
Lütfen bana öğretmeye devam edin,... böylece zekânızın mucizesini daha iyi anlama fırsatını buluyorum.
Te ruego que sigas enseñándome, para que pueda comprender aún mejor las maravillas de tu entendimiento.
Zekânı kullanmadığın sürece bunu beklemen gerekir.
El débil bien podrá triunfar Si el intelecto sabe usar
Senin zekân olmazsa, tehlikeli bir şekilde geride kalmış oluruz.
Sin ti, nos quedaremos atrás con el peligro que eso implica.
İlk defa güzellik ve zekânın bir kadında birleştiğini görüyorum.
Es la primera vez que veo a una mujer inteligente y hermosa.
Zekânın artması, eşittir dostlarını kaybetmek.
¿ Más inteligencia equivale a menos amigos?
Doktorların ana araştırma alanı, ameliyat ve enzim zenginleştirme suretiyle beynin kullanılmayan bölümlerini kullanarak zekânın kalıcı olarak geliştirilebileceği hipoteziydi.
Un área a investigar es la hipótesis de los doctores... que se puede mejorar la mente permanentemente... Mediante la cirugía y el enriquecimiento enzimático utilizando por ende nuevas partes del cerebro. - ¿ Puede programar eso?
Belki de sorumuzun tek olası cevabı, zekânın ne olduğunu söylersek söyleyelim, bunun böyle olmadığını keşfedeceğimizdir.
Quizás la única posible respuesta a la pregunta es que sea lo que sea la mente, hemos descubierto lo que no es.
Çok genç birisiniz, tek şey diyececeğim ; derinizin ışıltılı görünümünü ve zekânızın kıvrak inceliğini her şeyin üstünde tutuyorsunuz.
Usted todavía es joven, diríamos en la primera juventud, por eso aprecia más que nada la inteligencia humana.
Zekânın maddeye dönüşmesi.
La mente reducida a materia.
Zekânın nasıl kullanılacağını iyi bilirim.
Sé cómo aprovecharlo.
Senin zekân hakkında bir fikirleri yok.
No valoran mucho tu inteligencia.
Gurur, zekânın yedeğidir.
Con orgullo no se sustituye la inteligencia.
Zekân ve cesaretin olmalı.
Tienes que tener cerebro y tienes que tener bolas.
Seni zekân için kiralamadım, seni karada yaşayan su aygırı.
¡ No te contraté por tu cerebro, hipopotámico pedazo de tierra!
- Canının istediği her şeyi elde edebilmek için potansiyel zekânı kullan.
- Usas el potencial de tu mente para conseguir cualquier cosa. ¿ Quieres un coche nuevo?
Zekânız sapkınlaşmış.
Su inteligencia fue corrompida.
Bunun, yaratıcı bir zekânın profili olması gerekiyordu.
Esto debía ser una reseña sobre una mente creativa.
Bir baloda azametini, baştan çıkarıcılığını, güzelliğini, zekânı, cazibeni ve bilgini sergileyebilirsin.
Tienes la oportunidad de mostrar tu elegancia, poder de seducción, belleza, encanto, inteligencia, conocimientos.
Asla anlayamayacağımız, yüksek seviyede bir büyük zekânın parçasıyız bana göre.
¡ Creo que somos parte de una sabiduría más grande que jamás entenderemos...! ¡ Un orden superior!
Hanımefendi, cesaretiniz, zekânızdan önde gidiyor.
Chica... tienes más coraje que sentido común.
Az da olsa zekân olduğunu düşünürdüm.
A mi hijo también, siempre me divierte observarlo.
Tezinin kalanı da bu zekânı yansıtıyorsa en yüksek onur derecesiyle mezun olacağından emin olabilirsin. Bu da parlak bir kariyerin başlangıcı olacaktır.
Y si el resto de su tesis es tan inteligente como usted tenga la seguridad de que se graduará con honores y eso será el comienzo de una brillante carrera.
Bu kıvrak zekânı kullanacak daha çok zamanın var.
Tendrás tiempo de probar tu inteligencia.
Zekân beni hayrete düşürüyor.
- Tu cultura me asombra.
Bizlere zekânın heyecanlarını ve öz bilincin acılarını kazandırırken,... sıklıkla içgüdüsel beyin fonksiyonlarının,... etkisinde kalarak düşünmektense reaksiyon vermeyi yeğletmiştir.
Si bien nos da inteligencia y autoconocimiento, muy a menudo es dominada por nuestro cerebro interno instintivo : El que nos dice que reaccionemos, no que reflexionemos, que corramos en vez de pensar.
O zaman zekân akademiden sonra çok gerilemiş demektir.
Eres más tonto que en la Academia.
Bir öğrenci olarak görünüş ve zekânızla nam salmışsınız.
Fué bastante famosa como la "estudiante con cerebro y apariencia".
Bu senin üstün zekânı gösterir.
Fue genial de tu parte.
Zekânı, bir sanal matrise transfer edeceğiz.
Vamos a transferir su inteligencia a una holomatriz.
Bir yapay zekânın, kendisini geliştirme konusunda senin taktiğini kullandım.
Lo mostré a ud. como ejemplo de cómo una inteligencia artificial puede superar su programación.
Hatta zekânızı bile etkileyebilir.
Hasta puede afectar su inteligencia.
Zekânızı kaybediyorsunuz, efendim.
Está perdiendo su inteligencia, señor.
Sokak zekânı artırırsan suçlulara büyük zarar verebilirsin.
Elevas tu inteligencia callejera y vas a hacer daño, te lo garantizo.
Görüyorsunuz,... işte senin kadınları kendinden iten zekân.
Ya lo ves, es ese ingenio tuyo el que repele a todas las hembreas humanas.
Zekânızı ve enerjinizi kullanın.
Usen su inteligencia y sus energías.
Zekân ve hassaslığınla...
Con tu inteligencia y sensibilidad, es obvio que...
Çok şeytani bir zekân var Jen.
Qué brillante comentario, Jen.
Diğer insanlarla asla normal bir ilişki kuramayacaksın. Onlar senin zekânın görkemini fark edecekler ve sırf bu yüzden senden nefret edecekler.
Lo mejor que puedes esperar es un miedo incomprensible, el cual puedo canalizar en cosas grandiosas.
Kendisi, zekânın her türlüsüne uzaktır.
- ¡ Cállate!
- Bunun, zekânızla hiçbir ilgisi yok.
- No tiene nada que ver con su inteligencia.
Zekânız ile kısa zamanda zengin oluruz.
Sálgase del ejército, Sr. Pantoja.
Evrensel zekânız müthiş.
He visto su perfil.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]