English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zelig

Zelig tradutor Espanhol

139 parallel translation
Ne düşünüyorsun, Zelig?
¿ Qué opinas, Zelig?
kımıldan, Zelig!
¡ Muévete, Zelig!
Gel, Zelig, yapacak çok işimiz var.
Vamos, Zelig, tenemos mucho que hacer.
Bu Leonard Zelig hakkındaki ilk kayıt.
Es la primera pequeña nota tomada de Leonard Zelig.
Listeye göre adı Lou Zelig'dir... ama takımda adını daha önce duyan kimse yoktur.
Está apuntado en la lista como Lou Zelig pero nadie del equipo ha oído nunca de él.
Güvenlik elemanları çağrılır... ve Zelig alanın dışına çıkarılır.
Llaman a los de seguridad y se lo llevan del precinto.
Polis, Leonard Zelig isimli bir işçinin ortadan... kayboluşunu soruşturuyor.
La policía investiga la desaparición de un cajero llamado Leonard Zelig.
Zelig'in Greenwich Village dairesinde sadece iki ipucu bulunur.
Encuentran dos pistas en el piso de Greenwich Village de Zelig.
İlki Zelig'in Eugene O'Neill ile çektirmiş olduğu bir fotoğraf... öbürü de Pagliacci gibi olduğu başka bir fotoğraf.
Una es una foto de Zelig con Eugene O'Neill y otra de él como Pagliacci.
Bir bilgi üzerine, onu Chinatown civarlarında aramaya başlarlar... Çinlilerce işletilen bir şirketin arka tarafında... Leonard Zelig'in tanımına uyan... garip görünümlü bir Asyalı bulunur.
Siguen su pista hasta Chinatown donde, detrás de un establecimiento chino dan con un extraño oriental que cuadra con la descripción de Leonard Zelig.
Zelig zor kullanılarak alınır ve Manhattan Hastanesi'ne götürülür.
Lo echan a la fuerza y lo llevan a un hospital de Manhattan.
Kafaları iyice karışan stajyerler Zelig'i - gözlem yapmak üzere -... acile yatırırlar.
Los internos, estupefactos, lo meten en emergencias para que lo examinen.
Leonard Zelig genç bir psikiyatrist olan... Eudora Fletcher'ı büyüler.
Como joven psiquiatra Eudora Fletcher está fascinada con Leonard Zelig.
Her yerde böylesine değişik bir intiba bırakan Leonard Zelig... kimdi?
¿ Quién era este Leonard Zelig que parecía engendrar tan diversas impresiones en todas partes?
Onun hakkında tüm bilinen... 'Bir Yaz Gecesi Rüyası'nın... Ortodoks uyarlamasında Puck rolünde oynayan Avrupa Yahudi'si... bir aktör olan Morris Zelig'in oğlu olduğuydu.
Lo único que se sabía de él era que era el hijo de un actor judío llamado Morris Zelig cuya representación de Puck en la versión ortodoxa de Sueño de Medianoche de Verano fue moderadamente recibida.
Baba Zelig'in ikinci evliliği... mütemadi bir şiddet döngüsüyle meşhurdur ; öyle ki... aile bir bowling salonunun üst katında yaşamasına rağmen... gürültüden şikayetçi olan bowling salonundakilerdir.
El segundo matrimonio del anciano Zelig fue caracterizado por sus constantes peleas violentas. Tanto que aunque la familia vivía sobre una sala de bolos eran éstos los que se quejaban del ruido.
Ölüm döşeğinde, Morris Zelig oğluna... hayatın manasız bir azap kâbusu olduğunu söyler ve tek nasihati... "telli çalgıları elinde tut" tur.
En su lecho de muerte, Morris Zelig le dice a su hijo que la vida es una pesadilla de sufrimiento sin sentido y el único consejo que le da es que ahorre.
Hernekadar kardeşi Jack bir sinir krizi geçirse... ve kızkardeşi Ruth soyguncu bir alkolik olsa da... Leonard Zelig hayata ayak uydurmuş gibidir.
Su hermano Jack sufre un ataque nervioso y su hermana Ruth se pasa a ladrona y alcohólica Leonard Zelig parece haberse ajustado a la vida.
Zelig fenomenince büyülenmiş olan Dr. Fletcher... bir dizi deney düzenler ve gözlemlemeleri için... bazı kuşkucuları davet eder.
Fascinada por el fenómeno Zelig la Dra. Fletcher concreta una serie de experimentos e invita al personal no convencido a observar.
Doktorların gözü önünde, Zelig mükemmel bir psikiyatra dönüşür.
Con los doctores mirando Zelig se convierte en el psiquiatra perfecto.
İçeri iki Fransız getirildiğindeyse... Zelig karakterlerine uyum sağlar ve gayet düzgün Fransızca konuşur.
Cuando traen a dos franceses Zelig asume sus cualidades y habla un francés razonable.
Her gün basında Zelig ve onun bilmecemsi durumu hakkında... yeni hikayeler yayınlanmaktadır.
Posiblemente de todos los tiempos. Cada día aparecen historias nuevas en la prensa de Zelig y su condición.
Leonard Zelig fena değil.
Leonard Zelig está perfectamente.
Tahminince Zelig'in değişken makyajı... metamorfozlarının fiziksel dışavurumudur.
Sugiere que la composición inestable de Zelig es la causa de sus metamorfosis.
Heyet Zelig'in rahatsızlığının iskelet yapısındaki... bir farklılıktan kaynaklanabileceğinde hemfikirdir.
Concluyen que el mal de Zelig se puede trazar a una mala alineación vertebral.
Leonard Zelig New York'un Manhattan Hastanesindeki... bilim adamlarını şaşırtmaya devam ediyor.
Un hombre ordinario muestra increíbles características. Leonard Zelig sigue asombrando a los científicos en el hospital de Manhattan en Nueva York.
Adamlar obeziteleri hakkında konuşurken... Zelig mucizevi bir şekilde bir anda kendini... 115 kiloya çıkararak onlara katılıyor.
Mientras los hombres discuten su gordura el inicialmente reservado Zelig se hincha a unos milagrosos 115 kg.
Daha sonra, iki zenci adamın yanında... Zelig de derhal bir zenci oluveriyor.
Después, frente a dos negros Zelig rápidamente se convierte en uno.
Keşke şu değişen adam Lenny Zelig ben olsaydım.
Querría ser Lenny Zelig, el hombre cambiante.
Leonard Zelig Amerika Birleşik Devletleri'ndeki... en iyi insanlardan biridir.
Leonard Zelig es uno de los mejores caballeros en los Estados Unidos de América.
Dr. Fletcher, Zelig'in bilinçaltını sorgulayarak... onun davranışlarındaki yap-boz'un parçalarını... teker teker yerine koyar.
Al investigar el inconsciente de Zelig la Dra. Fletcher junta las piezas del rompecabezas del comportamiento de Zelig.
Doktorlar, kapalı bir toplantıda Dr. Fletcher'ın Zelig'i... bir insan-bukalemun olarak tanımladığı konuşmasını dinlerler.
Una reunión cerrada de médicos escucha a la Dra. Fletcher describir a Zelig como un camaleón humano.
Tabiatın kendisine içinde bulunduğu... ortama uygun renklere bürünmek gibi... mükemmel bir koruyucu yöntem bahşettiği... kertenkele misali... Zelig de kendisini etrafındaki her kimse ona... dönüştürerek korumaktadır.
Como el lagarto dotado por naturaleza con un gran sistema de protección que le permite cambiar color y encajar en sus alrededores inmediatos Zelig también se protege convirtiéndose en quien lo rodea.
Bu Zelig denen arkadaş, fakir bir aileden geliyormuş.
Este tipo, Zelig, fue un producto de la pobreza.
Birdenbire, Leonard Zelig konuşmaların... bir numaraları konusu oldu ilgi ve merakla tartışıldı.
De un día a otro, Leonard Zelig se ha convertido en tema de conversación. Discuten su persona con diversión y curiosidad.
Her toplantıda muhakkak bir Zelig şakası yapılır... pop dansın hakim olduğu onyılda... yeni bir tür ulusu çalkalar.
No hay ni una fiesta sin un chiste de Leonard Zelig. En esta década de fiebres de bailes populares uno nuevo azota a la nación.
Milletler Cemiyeti'ndeki Leonard Zelig.
Leonard Zelig en las Naciones Unidas.
Ku Klux Klan için, Zelig... zenciye ya da Kızılderili'ye dönüşebilen bir Yahudi olarak... üçlü hedef demekti.
ZELIG INJUSTO CON TRABAJADORES MANTIENE CINCO EMPLEOS Para el Ku Klux Klan, Zelig un judío capaz de transformarse en negro o indio, era una triple amenaza.
Zelig'in durumunu ancak deney aşamasındaki... ilaçların değiştirebileceğine inanıyoruz... Bu yöntem hernekadar... riskli olsa da, mucizeler yarattığı da bilinen bir gerçektir.
Creemos que cualquier cambio en la condición de Zelig será el producto de ciertas drogas experimentales que, aunque arriesgadas, han llegado a hacer milagros.
Zelig'e deney aşamasındaki bir ilaç verilir... somadril hidrat.
Se le da a Zelig la droga experimental hidrato de somadril.
Sonra birden... tam da Dr. Fletcher biraz aşama kaydetmişken...
Entonces, de repente, cuando la Dra. Fletcher empieza a progresar el destino de Zelig toma un nuevo giro.
Zelig'in istikbali sorununda yeni bir ihtimal doğar... ve üvey kardeşi Ruth onu taburcu ettirir.
Su media hermana Ruth lo saca del hospital.
Sadece Dr. Fletcher Zelig'i bir insan olarak umursamaktadır.
Sólo la Dra. Fletcher ve a Zelig como un ser humano.
Zelig'in özel bakıma ihtiyacı olduğunda ısrar eder... ama bunun bir yararı olmaz.
Insiste que le urgen cuidados especiales. Pero no sirve de nada.
Kimse onun yasal olarak Zelig üzerindeki haklarını sorgulamıyordu.
No. Nadie cuestionaba su derecho legal a Zelig.
Zelig, çocukların ve turistlerin gözleyeceği bir manzaradır.
Es toda una curiosidad para turistas y niños.
Kardeşini sergilerken... hatıra eşyaları satmak Ruth Zelig ve Martin Geist için... sadece bir başlangıçtır.
EL FENÓMENO DEL SIGLO Ruth vende recuerdos mientras permite que expongan a su hermano. Es sólo el principio para Ruth Zelig y Martin Geist.
1935 yapımı, Zelig'in hayatına dayanan film'Değişen Adam'da... atmosfer çok iyi bir... şekilde aktarılmış.
En su película de 1935 basada en la vida de Zelig y llamada El Hombre Cambiante el ambiente es perfecto.
Bu Leonard Zelig bebeklerinden satıyorlar.
Mira. Ya venden este muñeco de Leonard Zelig.
Sadece Leonard Zelig kalemleri ve nazar boncukları değil,... saatler, oyuncaklar, kol saatleri, kitaplar... ve ünlü bir Leonard Zelig bebeği vardı.
No sólo había plumas y amuletos de Leonard Zelig sino relojes, juguetes, pulseras y libros y un famoso muñeco de Leonard Zelig.
Mutfak önlükleri, bukalemun-şekilli kulaklıklar... hatta ünlü bir Leonard Zelig oyunu vardı.
Había delantales, orejeras y un popular juego de mesa.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]