Zevkli tradutor Espanhol
1,699 parallel translation
Çuff çuff tren, çok zevkli ve oyunlar.
El tren Choo-Choo, todo es juego y diversión.
hergün biraz daha zevkli olacak.
Va a ser más placentero cada día, eso es.
Takibe başladığında geceyi zevkli geçirmen için.
Si te toca vigilar, podrías necesitar algo para pasar la noche.
Gölgeleri beklerken, belki vaktimizi daha zevkli geçirebiliriz.
Bueno, mientras esperamos por una señal de la sombra quizá podamos gastar nuestro tiempo en pensamientos más agradables.
Bu eşsiz şeyi ortaya çıkardım ve her yerde birden bulunan kombinasyon. Nikotinde and silhat yağı bu sadece geliş sinyalini veriyor. zevkli ve dünyaca ünlü Amy Klein.
Detecto esa única y ubicua combinación de nicotina y aceite de patchouli que solo pueden señalar la llegada de la encantadora y mundialmente famosa Amy Klein.
Oysa çok zevkli olur, çikolatayla kaymak.
Pero juntos puede ser que me gusten. Pero no un platito.
Hem güzel, hem de becermesi daha zevkli.
Por más linda que sea, por más rojo que sea su pelo tienes que apagar el incendio, amigo.
Oh, bu çok zevkli.
Oh, ese va a estar bueno.
- Çok zevkli olacak.
Será divertidísimo. - Bien.
Bence zevkli olacak.
Creo que será divertido.
Çılgın, zevkli Neşeli tutun
Que sea jocosa, que sea gozosa Que sea gay
Zevkli bir kadındır.
Ella tiene buen gusto.
Duvarlarını sevdim. Çok zevkli boyanmış.
Amo las paredes mostaza.
Herşey daha zevkli.
Todo era más divertido.
Böylece paramparça olduklarını seyretmek daha zevkli olacak.
Y se enterrarán cuando sean pedazos todos.
Cenazemin bu kadar zevkli geçeceği hiç aklıma gelmezdi.
Nunca imaginé que mi propio funeral sería tan delicioso.
Böylesi daha zevkli.
Es más divertido.
Prusyalılar ve zevkli olmak!
¿ Los prusianos?
Ancak metinde kendinden bir şeyler bulursan zevkli olur.
Sólo es excitante una vez te sientes reflejado en el texto.
Tek yaptığımız dijital teknolojiyi kullanarak geçmişin filmlerini zevkli bir halde güncelleyip sigaraları çıkartıyoruz.
Lo único que hacemos es usar la tecnología digital para actualizar con buen gusto las películas del pasado eliminando los cigarrillos.
Plan sorunsuz işlerse, ilk seferki kaçışımdan çok daha zevkli olacaktı.
Y si el plan era correcto. Iba a disfrutarlo más que la primera vez que me "volé".
Birini bantla bağlamak kolay ve zevkli değil mi?
Como si fuera fácil y divertido encintar a alguien.
Şarap şişede içince zevkli olur.
El vino sabe bién cuando se bebe en cristal.
KUTUP YARIŞI... ve bununla bir farklılık yaratmaya çalışması bu, tecrübenin çok daha zevkli olmasını sağlıyor.
EL RETO ÁRTICO hace que el evento sea mucho más placentero de experimentar.
Bir yandan da zevkli.
De cualquier modo, es guay.
Zevkli miydi?
¿ Lo disfrutaste?
Zevkli olacak. Marshall'ın oyuncakları yok.
Será divertido.
Uyandığında hayatının en zevkli anlarını yaşadığını sanacak. Sense eve dönüyor olacaksın.
Para cuando despierte pensará que ha pasado el rato de su vida y tú estarás en el helicóptero a medio camino de casa.
İkimiz için de zevkli olacağını bilsem de, seni uyarayım oldukça dayanıklıyımdır.
Aunque sepa que eso sería divertido para ambos, debería advertirte, que tengo bastante resistencia.
Birinin canını almak hiç de zevkli bir şey değil.
Aquí no hay placer... Se trata de la vida de alguien...
Çok zevkli olan diğer parçası da, putperestleri becermek.
¿ Coger por el culo a los indios es otra cosa en cuanto a placer más allá de la ganancia?
Gözlerin çok bitkin görünüyor. Evet, çok zevkli.
Sí, es fabuloso.
Onu seyretmesi çok daha zevkli.
Es muy divertido.
Bu da zevkli biri olduğunu gösterir.
Tiene buen gusto.
Bu çok zevkli.
Qué divertido.
Aslında motoru tıkayıp orada bırakacaktım ama bu pek zevkli olmazdı.
Intenté disecarlo y encuadrarlo, pero ningún placer.
Senin yanında olmak zevkli.
Es fácil estar contigo.
Bu gerçekten çok zevkli.
Ah, esto está mejor
Ama zevkli olduğunu söyleyemem.
Pero no de muy buen gusto.
Oh, sence bu zevkli mi?
- ¿ Crees que es chistoso?
Neyse ki iş konusunda, ilişkiler konusunda olduğundan daha zevkli biri.
Por suerte, ella tiene mejor cabeza para los negocios que para las relaciones.
Onun arkası çok zevkli.
Soy texturado, para el placer de ella.
Bazen zevkli bir iş olmayabilir, fakat yapılmalı.
A veces no es muy agradable, pero hay que hacerlo.
Bazen zevkli bir iş olmayabilir, fakat yapılmalı.
A veces no es especialmente agradable, pero ha de hacerse.
klüpler zevkli ama hepsi bu.
los clubs son divertidos y todo eso.
Hayır adamım, o zaman izlemesi zevkli olmaz!
¡ No, compañero, entonces no será divertido mirarlo!
- Benimle yaşamak hiç zevkli olmaz.
Nos iremos a vivir juntos. Vivir conmigo no es divertido.
- Çok zevkli olur, sen harikasın.
Eres muy divertida.
Çok zevkli.
Qué buen gusto.
Kuş resmi çizmekten daha zevkli işlerim var.
Tengo mejores cosas que hacer que dibujar pájaros.
Aylar boyunca. Yarışlar çok mu zevkli?
¿ Es tan divertido ser un corredor?