English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Ziggy

Ziggy tradutor Espanhol

485 parallel translation
Ziggy Woijchik ve psikopat oğlunun restoranını yakıyorsun ve yaşamakla kalmayıp hapisten erken mi çıkıyorsun?
Incendiaste un restaurante propiedad de Ziggy Woijchik y su hijo psicópata, ¿ y no solo vives sino que sales de la cárcel antes?
İşler nasıl Ziggy?
Hasta puede alzar su propio salario.
- Merhaba Ziggy.
Debe encantarle la proposición.
Patterson, cumartesi seni atacağını söyledi.
"Querido Ziggy, me interesa tu propuesta". ¿ Qué te dije?
Dün üstünüzde siyah dantelli kırmızı bir elbise vardı.
- Hola, Ziggy, recibí tu cable.
- Evet. Ah, Ziggy.
Siéntese.
- Ama yukarıda, ofisinde.
Ziggy.
Ama şimdi döndü, meteliksiz yeni şov sahneye koymak için senden para istetmeye!
Ziggy, ella no. Es la mejor estenógrafa que he tenido. - Está bien, Jack.
Merhaba, Ziggy.
Hola, Ziggy.
Üzgünüm, Ziggy.
Lo siento, Ziggy.
Ne kadara mal olur dersin, Ziggy?
¿ Cuánto dinero tomará, Ziggy?
Sen de pek fena sayılmazsın, Ziggy.
Tú no eres de mala clase tampoco.
Ziggy, kafana koyarsan bir haftaya kalmaz ayaklanırsın diyorum.
Si te decides, estarás de pie en una semana.
Ziggy'nin başına bir şey gelirse ben...
Porque si algo le pasara a Ziggy, yo...
Peki, tam olarak, ne tasarlıyorsun Ziggy?
¿ Qué visualizas, Ziggy?
Canlan biraz Ziggy.
TENGO UNA IDEA.
Alo, Ziggy!
¡ Hola, Ziggy!
Sorun ne, Ziggy?
¿ Qué pasa, Ziggy?
Ziggy!
¡ Será Ziggy!
Merhaba, Ziggy!
¡ Hola, Ziggy!
Ziggy!
¡ Ziggy!
Aynı eski Ziggy!
¡ El Ziggy de siempre!
Hoşçakal, Ziggy.
Adiós, Ziggy.
Ziggy'yi, yani.
Pienso en Ziggy, claro.
Ziggy ve adamları Georgia'da eyalet polisi tarafından yakalandı.
La policía atrapó al tal Ziggy cuando entraba en Georgia.
Ziggy Colombo'nun müziğini dinliyorsunuz.
Están Uds. escuchando la orquesta de Colombia transmitida...
- Buck, Ziggy'nin bankası.
- Buck es el banco de Ziggy.
Ziggy öyle diyorsa, inan bana sorun yoktur.
Si Ziggy Io dice, créeme, no pasa nada.
May, gidip Ziggy'yi çağır.
May, Ilama a Ziggy.
Ziggy'yi çağır, olabildiğince çabuk buraya gelsin.
Llama a Ziggy... y dile que venga Io antes posible.
Bana Ziggy'yi bul, çabuk olur musun?
Ponme con Ziggy, deprisa.
Küçük kardeşim Ziggy ile okula gidiyor. - Onunkisi...
Va a la escuela con mi hermano.
Oradan çıkardığımız kardeşin Mark olabilirdi.
Podia haber sido Ziggy... o tu hermano a quien sacamos de alli.
Ziggy Stardust, Çılgın Şapkacı ve Clark Kent.
Tenemos Ziggy Stardust, The Mad Hatter y Clark Kent.
- Önce Ziggy'ye gidelim mi?
-? Queréis ir a Ziggy's primero?
Ziggy'yi göremiyorum.
No veo a Zingy.
Ziggy'ye göre, burada bulunma sebebin 82.6 % oranında Cheryl'nin Bob'la evlenmesini önlemek.
Según Ziggy hay un 82.6 % de probabilidad de que estés aquí para evitar que Cheryl se case con Bob.
Ziggy yanılmış olmalı.
Ziggy debe equivocarse.
Ziggy'nin veri kurtarma devrelerinin tamamen işlevsel olduğunu onaylıyorum.
Confirmo que los circuitos de recuperación de datos sean funcionales.
- Gördüğün gibi Ziggy, Cheryl'nin iç çamaşırı partisinin Pasifik Yaz Saatine göre tam olarak 2 : 07'de başlayacağını tahmin etti.
- Verás él predijo que la fiesta de lencería de Cheryl... Hora de Verano del Pacífico.
Ziggy, gereken veriyi alır almaz.
En cuanto Ziggy tenga la información que necesita.
Ziggy, hayati olmayan bütün elektirik sistemlerini kapadı.
Ziggy apagó todos los sistemas eléctricos que no son vitales.
Ziggy, seni geri getirememekten dolayı sorumluluk almayı reddediyor.
Ziggy se niega a hacerse responsable de no poder traerte al presente.
Bu, Ziggy'nin gereksiz elektirik kullanma listesinin üzerinde.
Es parte de la lista de electricidad no esencial de Ziggy.
Çünkü Ziggy, ikimiz de onun talimatlarına sonuna kadar uyarsak seni geri götürebileceğinden 97.3 % oranında emin.
Porque Ziggy tiene el 97.3 % de seguridad de que puede hacerte saltar al pasado si ambos seguimos sus instrucciones al pie de la letra.
- İşte geliyor. - Ziggy'nin programına uyacaksın.
- respetes el programa de Ziggy.
- Sana ve Ziggy'e güveniyorum.
- Se lo confío a Ziggy y a ti.
Beni bu gösteriye niye getirdin?
¿ Cómo está el negocio, Ziggy?
Bak Ziggy.
Ésos están anticuados.
Bak, bu Ziggy olabilirdi biliyor musun?
¿ Por qué estás molesto?
Fakat Ziggy bilmek zorunda, tabii seni geri götürmemizi istiyorsan.
Pero Ziggy debe saber si quieres que te recuperemos.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]