English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zihinsel

Zihinsel tradutor Espanhol

2,049 parallel translation
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
TODAS LAS PERSONAS TIENEN DERECHO A LA EDUCACIÓN Y EL DISFRUTE
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
TODAS LAS PERSONAS TIENEN DERECHO A LA EDUCACIÓN Y EL DISFRUTE DE LOS BENEFICIOS DE LA LIBERTAD CULTURAL Y EL PROGRESO CIENTÍFICO
"Çocuğun fiziksel ve zihinsel iyiliği en iyi davacının tek sahipliği altında sağlanabilir." diyor.
Que el bienestar mental y fisico de la menor estaria mejor bajo la custodia del solicitante.
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
Alguien que usa la agudeza mental la hipnosis y / o la sugestión.
Zihinsel fonksiyonu geliştirip, romatizmaya karşı da koruyorlar. Belli kanser türlerini bile engelliyorlar.
Mejoran la función mental nos protegen contra la artritis reumatoide y hasta inhiben algunos tipos de cáncer.
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
Alguien que usa agudeza mental, hipnosis y / o sugestión.
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
Alguien que usa agudeza mental hipnosis y / o sugestión
Zihinsel olduğundan çok daha fazla fiziksel bir histi.
Más físico que intelectual.
Sadece fiziksel değil, zihinsel olarak da güçlenmeliyiz...
No sólo es la lucha. También es lo que tenemos dentro, ¿ verdad?
Özelliklede bunlardan sadece bir tanesinin zihinsel hastalık geçmişi varsa. Ve hiç birinin daha önceden, herhangi bir sabıka kaydı yoksa.
Especialmente considerando que solo uno tiene una historia documentada de enfermedad mental y ninguno en absoluto tiene antecedentes criminales.
Ahlakı, tam anlamıyla sağlamak için durgun ve müşkülpesent bir ruhla gerçekleştirilen düzenli egzersiz ve zihinsel çaba gereklidir.
Tu conducta impecable se vería reforzada por el ejercicio regular y por la actividad mental de una persona tranquila y austera.
93, hastane çalışanları tarafından iyi tanınıyor. Söylenenlere göre, zihinsel hastalığının yedinci safhasında.
93 es bien conocido por el personal del hospital que sigue una historia de nivel 7 de enfermedad mental.
"Bir kayıbın veya felaketin ardından yaşanan büyük zihinsel acı."
"Sufrimiento legal agudo o aflicción por un desastre o perdida."
Bu zihinsel eğitimleri bitirme zamanı gelmedi mi? Çok azimlisin evladım ama bu tutkun senin en büyük gücünken fazlası da senin en büyük engelin olacaktır.
no sabia que la humillacion era una de tus pruebas tu determinacion es fuerte, hijo pero asi como tu pasion sera tu mayor fortaleza bueno, también, va a ser su mayor obstáculo.
Bu zihinsel eğitimleri bitirme zamanı gelmedi mi?
¿ No es hora de avanzar más allá de estas pruebas mentales?
Zihinsel zekâsını kullanıp, hipnoz ve telkin uygulayan kimse.
"Alguien que utiliza la agudeza mental, hipnosis o sugestión"
Ve Bay Kimball'ı geçen hafta gördüğünüzde zihinsel durumu nasıldı?
Necesito que hagas otra cosa. Y cuándo vio al señor Kimball la última semana, ¿ cuál era su estado mental?
Bu adam, Ray Pennington kazanın olduğu sıralarda birkaç zihinsel hastalıklarıyla ilgili tedavi altındaymış.
Ese hombre, Ray Pennington estaba en tratamiento por una enfermedad mental grave al momento del accidente.
Zihinsel hastalık olayı neydi?
¿ Qué ocurre con lo de la enfermedad mental?
Zihinsel sağlığı yerinde.
Y él tiene buena salud mental.
Herkül antrenman yapan bir savaşçı gibi, düşman bir dünyada hayatta kalmak için gerekli becerileri, yani fiziksel gücünü, zihinsel dayanıklılığını ve dayanıklılık süresini geliştirmektedir.
Como luchador entrenando, Hércules gana las habilidades necesarias para sobrevivir en un mundo hostil : fuerza física, agudeza mental, y una resistencia implacable.
Fakat meydan okumalar devam ettikçe, hiçbir fiziksel acının zihinsel acısını dindiremeyeceği belli olmuştur.
Pero mientras los retos continuaban, quedaba claro que el dolor físico no podía mermar su angustia mental.
Önüne çıkarılan her türlü engeli aşmayı başarmış ve haddinden fazla fiziksel ve zihinsel işkencelerin üstesinden gelmiştir.
Ha conquistado cada obstáculo que se ha interpuesto en su camino, y soportado tormentos físicos y mentales inconmensurables.
Daha önce zihinsel hastalık yaşamamış arkadaşları içki ya da uyuşturucuya bulaşmadığını söyledi.
No tenía antecedentes de enfermedades mentales y sus amigos dicen que nunca tuvo contacto con drogas o alcohol.
Gençliğime dayanan zihinsel blok içindeyim.
Si es lo que todos creen, tengo que decirlo, tengo un bloqueo mental, desde que era pequeño.
Devlet kaynaklarını, topu birinci bölgeden dışarı atmana sebep olan'zihinsel blok'problemine yardım için kullanamam.
No voy a usar recursos publicos para ayudarlo a superar su bloqueo mental para jugar la bola en la primera base.
Oyuncular ve zihinsel blok hakkında ne derler bilirsin.
¿ sabes lo que dicen de los atletas con bloqueo mental?
Bir şey denediğim yok. Sadece gerçeklere dikkat çekiyorum sporcuların çoğu bir zihinsel bloktan kurtulunca oyunun başka bir bölümünde kendini gösterir...
No estoy intentando nada, apenas diciendo que la mayoría de los atletas que, se liberan de un bloqueo, comienzan a tener otro en otras actividades.
"Bir kayıbın veya felaketin ardından yaşanan büyük zihinsel acı." Keskin ıstırap. Acı verici pişmanlık.
"Un profundo sufrimiento o angustia, causado por una aflicción o pérdida pesar agudo remordimiento doloroso".
Kardeşim hakkında yalanlar atıp tutmaya başladı. Kardeşim lafta uyuşturucu bağımlısıymış agresifmiş, zihinsel olarak rahatsızmış.
Comenzó a lanzar todas esas mentiras sobre mi hermano diciendo que era un drogadicto que era muy agresivo, que era mentalmente inestable.
Zihinsel bir eksikliğin olduğunu da görmedim. Teşekkür ederim.
- sentirme mentalmente inadecuada.
Gerekli zihinsel gücü bulmak için eski bir numara her zaman rakibimin annemle agresifçe seks yaptığını hayal ederim.
Un viejo truco para lograr la adecuada perspectiva competitiva. Siempre visualizo a mi oponente teniendo sexo brutalmente con mi madre.
Bu zihinsel özürlü kişiden daha özürlüyüz.
Estamos menos equipados que esa persona discapacitada.
Zihinsel aktivitede kararsızlık sıfır.
Secuencia beta 3. Disminución temporal llegando a cero.
Zihinsel durumu şu anda normal değil.
Su estado mental es inestable.
Mantık, duygu ve konuşmanın birçok kısmı gibi zihinsel fonksiyonları sizin ya da ekibinizin tahmin edebileceğinden daha hızlı bir şekilde son buldu, Dr. Dalton.
Funciones mentales tales como la logica... las emociones, la mayor parte del habla han terminado mucho mas rapido de lo que ud y su equipo originalmente especulo, Dr. Dalton.
Zihinsel hareketlilik güzel.
Bonita actividad.
Duygusal aktarım, zihinsel iletişimin bir yan etkisidir.
La transferencia emocional es un efecto de la fusión mental.
Evet zihinsel olarak.
Sí, bueno, mentalmente él también.
Zihinsel yan etkiye rastlanmadı.
No hay grado de contaminación mental.
Zihinsel yan etki seviyesi kritik eşiği aştı.
El riesgo de contaminación mental excedió los límites críticos.
İstilaci kitle ortadan kaybolmuş olsa da istilacı Meleklerin zihinsel yan etkilerine karşı göz yumamayız.
A pesar de que ya no hay rastro de contaminación celular, no podemos obviar la posibilidad de que haya contaminación mental por parte del Ángel.
Arthur Miller, zorunlu itirafı ardından ölüme mahkum edilmiş zihinsel özürlü birinin savunmasında konferans veriyormuş.
Arthur Miller daba una conferencia en defensa de un retrasado mental que habían condenado a muerte después de una confesión forzada.
Çünkü zihinsel özürlü olarak nitelendirilmişti ve bir pandomima sanatçısını öldürmek için bir güdüsü olması olasılık dışıydı tabii ki diğer insanların aksine.
Porque fue etiquetado como, deficiente mentalmente. Y era improbable que tuviera motivos para matar a un mimo... A diferencia de la gran mayoría.
Ve zihinsel mobilyası son parçasına dek boşaltılmış son döşeli oda. Gömme dolapta tel askıya iliştirilmiş kâğıttan sarı bir gül. Ve bu düşsel bile olsa küçük bir umuttan başka hiçbir şey barındırmayan bir sanrı işte.
de mobiliario mental, un papel amarillo se irguió torcido en un colgador de alambre en el clóset, e incluso eso imaginario, nada si no un esperanzado poco de alucinación
Zihinsel Moloch!
¡ Moloch mental!
Psikoz ve Zihinsel Verim
Psicosis y Eficiencia Mental
Ama bu zihinsel resimden faydalanabilmesi için ondan haberdar olmalı. Bu nedenle kopuk kişilik sorunu olamaz.
Pero, para beneficiarse de esta imagen mental él debe ser consciente de eso y por Io tanto, no puede ser disociada.
Fiziksel ve zihinsel.
Física y mental.
Zihinsel olarak odaklanmanız gerekiyor. odaklanmanız gerekiyor.
.. Lo que está mentalmente centrado... en lo que usted tiene que centrarse.
O... zihinsel anlamda hastamıydı?
¿ Tenía... una enfermedad mental?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]