Zihnimi tradutor Espanhol
490 parallel translation
Sen zihnimi okuyorsun.
Vaya con la adivina.
Zihnimi meşgul etmekle kalmıyor, ayrıca karakter gelişimime de faydası oluyor.
No tan sólo ocupa mi mente, creo que también refuerza mi carácter.
Vücudumu formda tutmak, zihnimi uyanık tutmak... ve ev sahibimi yatıştırmak, tam zamanlı bir iş bu.
A mantener mi cuerpo en forma, mi mente alerta... y al casero tranquilo, ése es mi empleo.
Benim de zihnimi öldürmeye çalıştın.
Y a mí. Trataste de matar mi mente.
Bu sadece... bütün ay... Bu gün için düşündüm, zihnimi ayarlamaya, zihnimin bu değişikliği hemen kabul etmesini istiyordum.
Es sólo que durante todos estos meses... he pensado en este día, preparándome mentalmente... seguro de que podría aceptar el cambio fácilmente.
Bu adam da ~ zihnimi meşgul ediyor. Kabul ediyorum devamını getirmeliyim.
Y ese hombre, bueno,... me obsesiona, y lo admito,... tengo que continuar.
Habis, belalı, zihnimi çürüten bir kanser.
Un cáncer maligno que pudre mi mente.
Bu zihnimi kurcalayan bir şey.
Vaya, no me consuela.
Zihnimi boşaltmak için.
Para despejar mi mente de todo esto.
Bu haber zihnimi öyle allak bullak etmişti ki o an yanımda zehir olmuş olsa büyük bir ihtimalle Ethelred'e oracıkta tatbik eder ve kaderimi açılacak soruşturmaya emanet ederdim.
Estas novedades me perturbaron tanto... que, si hubiera tenido veneno a mi alcance... se lo hubiera administrado a Ethelred en el acto... afrontando la consecuente investigación
Gündüzleri yeterine meşguldüm ama bazı geceler yerimde duramıyor ve zihnimi o arzudan uzak tutmak istiyordum. Bunu yaptım.
Durante el día estaba distraído estudiando, pero a veces por la noche me desvelaba y para no pensar en las drogas... hacía eso.
Bay Hurley zihnimi engellemem konusunda haklıydı.
El Sr. Hurley tenía razón sobre mi bloqueo.
Sadece zihnimi toparlayıp dışarıya çıkamam.
Sólo que no puedo decidirme a salir.
Okumak ve zihnimi geliştirmek için bolca zamanım oldu.
Me ha dado mucho tiempo para leer y pensar.
Halihazırda zaten 3-4 saat bekledim burada. Orada ölümle cebelleştim ve zihnimi boşaltmam lazım George.
Escucha George, llevo 3 o 4 horas encerrado asándome aquí dentro.
Zihnimi toparlamalıyım.
Lo he decidido.
Sanki zihnimi okuyorsun Herbert.
Me has leído el pensamiento, Herbert.
Ben gömleklerini yıkadım, o da zihnimi açtı. Ve eğer sıcak bir geceyse, dama çıkıp sputniklerin geçişini izledik.
Le lavo sus camisas y él me enseña cosas... y si es una noche cálida, vamos a la terraza... y vemos pasar a los Sputniks.
Kardeşim için olan çaresizliğim ve bencillik şu saatlerde zihnimi dondurmuştu.
La desesperación y el egoísmo fraterno me llegaron entonces a nublar el juicio.
İsa Hazretleri, ruhumun kurtarıcısı, zihnimi aç.
Mi Señor Jesús, salvador de mi alma, ilumina mi inteligencia.
Zihnimi açmalısın.
Ábrame la mente.
- Zihnimi nefretle dolduruyorum.
- Me estoy llenando de odio.
Zihnimi de yormamaya çalışıyordum.
Me esforzaba en no pensar.
Aslına bakarsan, klanın ailene karşı olan tavrı ve senin verdiğin karşılık zihnimi epeyce kurcaladı.
Para ser honesto el trato del clan hacia tu familia y tu actitud en respuesta me han estado dando vueltas en la cabeza.
Bu Roybal zihnimi parlatıyor, Bunu bütün eczanelerden alabilirsin.
Dá igual. Estoy flasheando con este Roybal, podés comprarlo en cualquier drugstore.
# Katı adamlar zihnimi hapse kapattı
Un tipo me mete en la cárcel
Oradaki küçük dünya, zihnimi arındırmak ve kitap okumak için birebirdir.
" Ese mundo es favorable para la meditación y la lectura.
Zihnimi rahatlatmaya...
Relajar la mente...
Günün bu saatinde içmek zihnimi biraz köreltiyor.
Me embota los sentidos a esta hora del día.
Zihnimi kirlilikten, olumsuzluklardan arındırıyordum.
Estaba limpiando mi mente de impurezas y distracciones.
Zihnimi toparlayamıyorum bile.
No puedo pensar con claridad.
Henüz zihnimi hazırlamadım.
Aún no he tomado mi decisión.
# Yağ dökün boğazımdan içeri # # ve kayganlaştırın zihnimi #
# Pongan un poco de aceite en mi garganta # # y déjeme lubricar mi mente #
# Üzerime su dökmeyin bana # # Bırakın yanayım ve kayganlaştırayım... # # zihnimi # # Hadi!
# No me echen agua # # solo manténgame caliente y lubricada... # # mi mente. # # Vamos!
Eğer zihnimi ipnotize etmeyi denesem ne olur diye sordum kendi kendime.
, me pregunte a mí mismo. ¿ Si consigo hipnotizar mi mente?
Hapishane zihnimi bulandırmış olmalı.
La cárcel me debe de haber vuelto loco.
Zihnimi okuyabiliyor musun?
¿ Dices que puedes leerlo en mi mente?
Benim sanatım zihnimi sağlıklı tutuyor.
Mi arte me mantiene cuerdo.
Zihnimi okumuş olmalısın.
Debes haber leido mi mente.
Senin Mephisto zihnimi işgal etti.
Su Mefistófeles me hace pensar.
Zihnimi kurcalasam hatırlarım ama şu an hatırlayamam.
Podría rebuscar en mi memoria, pero en este momento no.
Zihnimi mi boşaltayım?
¿ La mente en blanco?
Zihnimi boşaltıp rahatlayayım.
La mente en blanco y relajada.
Bütün gün görevde kaldığım için bir bardak kahvenin zihnimi açacağını düşündüm, alt kattaki görevliye küçük bir rica için zili çaldım.
Pensé que una taza de café podría despejar mi cabeza, así que llamé al portero que está de guardia toda la noche... en una pequeña garita al final de las escaleras.
Zihnimi okuyorsun.
Me adivinas el pensamiento.
- Zihnimi okudun. Yapar misin?
- Me has leído el pensamiento. ¿ Puedes?
Şişşt. Zihnimi dağıtma.
La arruinarás.
Tam da zihnimi toplayacaktım.
seguro que viene a interrogarte.
Evet, zihnimi zorladım, onu nereye yerleştireceğime karar veremedim.
Si, me devane los sesos pensando y no tengo idea de donde poner a la Sra. Folliat.
Bacaklarlm zihnimi etkiliyor.
Se equivoca.
Kuru erikten nefret ederim. Zihnimi bulandırıyor.
Odio las pasas.