English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zihninde

Zihninde tradutor Espanhol

615 parallel translation
Bununla birlikte, insanoğlunun kendi zihninde birçok şey olabileceğine inanırım.
Sin embargo, creo... que casi todo puede suceder en la mente de un hombre.
Oğlunun boğulması zihninde sorunlara yol açmıştı.
Su hijo se ahogó. Eso afectó su mente.
Karınızın zihninde varolan saf bir hayal, bir hayalet olarak... bir şey yaptığımı söylemem mümkün değil.
Como una mera invención, un simple fantasma imaginado por su esposa, es difícil que pueda hacer algo.
Koyu renk palto ve açık renk şapka ipucu yetersizdi ve yedi tanığın zihninde tasarlanıp bir sanatçının kalemiyle canlandırılan belirsiz şahıs pek iyi değildi.
La pista del abrigo oscuro y el sombrero claro era vaga... y la figura borrosa concebida en la mente de los siete testigos... y llevada a la vida por el lápiz del dibujante, también era vaga.
Zihninde bir şeyleri hapsetmiştin. Mark, bir sebepten dolayı bu odayı kilitli tuttun.
Tienes algo encerrado en la mente por la misma razón que has tenido cerrado este cuarto.
Gözlerini kapat ve yanlızmışsın gibi davran ve zihninde kelimeler görüyorsun, "Umut bütün insanların anasıdır."
Cierra los ojos e imagina que estás completamente solo y ves palabras, las palabras : "La esperanza es la madre de la humanidad".
Onu, en ince ayrıntısına kadar gördün tıpkı diğer insanların diğer şeyleri gördüğü gibi ama sadece zihninde gördün.
La viste en cada pequeño detalle... tan clara como nadie ha visto otra cosa... pero sólo en tu mente.
Doğa kanunları yaratıcımızın zihninde doğdu.
La ley natural nació en la mente de nuestro Padre Celestial.
İnsanın zihninde iki kişilik olduğu zaman hep bir çatışma, savaş olur.
Cuando la mente alberga dos personalidades, siempre hay un conflicto, una batalla.
Çocuk, kendisi. Çocuğu zihninde canlandırmış.
Sería la víctima de un homicidio si fuera menos afortunada.
Ceza korkusu zihninde öyle yer etmiş ki ani ölümden bile daha fazla korkuyor.
Un temor tan fuerte al castigo... que le teme más que a la muerte repentina.
Pislik tamamen senin zihninde.
Lo único obsceno es tu mente.
O da zümrütle birlikte zihninde yer etmedi mi?
Él y la esmeralda también son uno para ti.
Aşağılık kompleksleri insan zihninde boşluklar açar, ben de onları doldururum.
Simplemente he corregido un desequilibrio mental.
Senin için zihninde canlandırmak zor olmalı ama bugün masken kendi kişiliğine sahip gibi görünüyor.
La máscara parece tener más carácter hoy.
Zihninde bir bilmecenin anahtarı saklı. O anahtarı almalıyım.
Tiene la clave de un puzzle en su cerebro y la necesito.
Kahvenin zehirlendiğini düşünüyorsun, İnsanların kuyunu kazdığını düşünüyorsun, kendi zihninde...
Pensabas que el café estaba envenenado, pensabas que otra gente estaba confundiendo tus pensamientos, estabas temblando...
Bunu zihninde sen öyle yorumluyorsun, Korku aslında orada.
Es tu interpretación de eso, allí es donde está el miedo.
Kelinda'nın zihninde gördüğüm soyut görüntüler bilincimde birleşiyor.
Visiones aisladas de cosas que vi, cuando toqué la mente de Kelinda están comenzando a conectarse en mi conciencia.
Bazılarınız şu ya da bu zamanlarda yüksek bir geliri olmuş ya da olmamış olabilir ama insanların zihninde ya da kişisel tatminiyetiniz için çok fazla saygınız hiçbir zaman olmadı. Ama Tanrı'ya hizmet etme konusunda ne yaptığınızı biliyorsunuz artık.
Algunos de ustedes tendrán más ingresos o menos pero nunca lograrán tal estima a los ojos del mundo o en su propia consideración que al saber que lo que hacen es lo que el Señor nos pide.
Zihninde, Fransız halkının çöküşünün kaçınılmaz olduğunu hissediyordu. Bu fikir, Fransa'nın yenilgisiyle doğrulanmış oldu.
En su mente, sentía que el declive del pueblo francés era inevitable, y su idea fue confirmada con la derrota francesa.
Hastanın yaşamında ve zihninde ipucu aramayı sürdürmeye niyetliyim.
Intentaré proseguir la búsqueda de una pista en su vida y en su mente.
Halkın zihninde kazınacak muhteşem görkemli bir ölüm sunacağız ki bu sayede faşizmden sürekli olarak daha çok nefret etsinler.
Será un espectáculo de muerte dramática... que se grabe en la imaginación del pueblo. Para que continúen odiando, odiando siempre... el fascismo.
Halkın zihninde kazınacak muhteşem görkemli bir ölüm sunacağız ki bu sayede faşizmden sürekli olarak daha çok nefret etsinler. Faşizm.
Será un espectáculo, una muerte dramática... que se grabará en la imaginación popular... para que continúen odiando, odiando... siempre más el fascismo.
"... ve insanoğlunun zihninde bir arada bulunuyor. "
" en la totalidad del universo y en las mentes de los hombres.
İyiliğin ve kötülüğün güçleri evrenin her köşesinde ve insanoğlunun zihninde bir arada bulunduğunu söylemişti.
Que el bien y el mal coexisten en todo el universo... y en toda mente humana.
Eridiklerini düşün, zihninde canlandır!
Imagina que se derriten, visualízalo, visualízalos derritiéndose.
- Zihninde erit onu.
! - En tu cabeza, derrítela.
Böylece zihninde bir geri adım atar veya geriler ve manzara resmi yapan bir ressamın resmini yapar.
Entonces retrocede mentalmente, o realiza una regresión, y pinta al artista que pinta el paisaje.
Bunların hepsi zihninde.
Está todo en tu mente.
Zihninde bu.
Está en tu mente.
Zihninde.
Tu mente.
Korkunç şey herkesin zihninde.
Es en lo único que piensan todos.
zihninde daha da zayıflayacak.
Cada vez más borroso en tu mente.
Burada olduğumu, sadece zihninde olmadığımı anımsıyor musun?
¿ Se te ha ocurrido pensar que yo estoy aquí, no estoy solo en tu mente?
Kendi zihninde olan bir şeyi göstermek.
Algo dentro de su mente.
Onun zihninde yaşıyorum, Mitchell.
Habito en su interior.
Karmaşık zihninde, Frady'nin... Hammond'ı, senatörün ölümünden sorumlu tuttuğu anlaşılıyor.
Parece que su mente confundida y distorsionada imaginó que Hammond era el responsable de la muerte del senador.
Tüm hayatı boyunca zihninde duyduğu o ses, Tanrı idi.
Esa voz, que siguió oyendo toda su vida, en su mente era Dios.
Uçuşan yelelerin zihninde açtığı kamçı izlerini sileceğim.
Borraré los cardenales que le han causado las crines.
Pazuzu'nun ele geçirdiği bir kızın zihninde gördüm.
Te vi en la mente de una chica.
Zihninde geriye git.
Vuelve a tu mente.
Sanığın zihninde var olan ahlâk kurallarıyla ilgili kendine ait inançlar bizi alakadar etmemektedir.
La idea que nuestro acusado tiene de la moral no nos incumbe.
Zihninde var olan komik imgeler mi?
¿ Qué tiene en la cabeza?
Bir Budist böyle düşünceleri zihninde barındırmamalı.
Los budistas no deben tener esa clase de pensamientos.
Sana birşey diyeyim... bunalım çok kötü birşeydir. Virüs gibidir. Onu bastırmazsan, zihninde yayılır... ve birgün, sabah uyanırsın... hayatla yüzleşemiyorsundur artık.
La depresión es algo muy malo, se extiende como un virus y un buen día no puedes enfrentarte a la vida.
Thales'in zihninde oluşmaya başlayan destansı serüven buydu.
Esta es la épica aventura que comenzó en la mente de Tales.
Senin zihninde farklı.
Sólo es diferente en tu mente.
Zihninde hiç bir soru yok.
No hay duda en tu mente.
Gözlerini dikmiş ona bakıyorsun. Zihninde onu soyuyorsun.
Te la imaginas desnuda.
Ama zihninde asla pes etmiyorsun.
No lo puedes admitir. En realidad, aprendes a rendirte.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]