English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Ziller

Ziller tradutor Espanhol

127 parallel translation
"36 saat içerisinde limana ulaşacaklarını düşünüyorum." İmza, Kaptan John Zilo.
El barco de rescate llegará en 36 horas. Firmado : El capitán John Ziller ".
Çın çın öter ziller
Los platillos hacen zum zum
Çın çın öter ziller
Ylos platillos hacen zum zum
"Neşeli ziller çalmaya devam ederken"
Mientras suenan las campanas
Ziller neden çalmadı?
¿ Porqué no suena la alarma? Se lo diré.
Aklım almıyor, ziller hiç çalmadı ve kepenkler de kapanmadı.
No sonó la alarma y las compuertas no se cerraron.
Tanrı aşkına, ziller olmasın.
No, Donald. Por el amor de Dios. Jingle Bells, no.
- Bunlar gerçek ziller.
- Están locos. - Como una chota.
Kafanda ziller mi çalıyor?
¿ Qué tienes ahí, campanas chinas?
Çok tuhaf bir şey. Sanki ziller duyuyorum.
Lo más extraño es que sigo pensando que oigo campanas.
# Çalsın ziller, çalsın ziller #
Navidad Navidad
Ayak bileklerinde ziller olan Balili dansözlerden oluşan bir grubu davet ettiler.
Importaron a todo un grupo de bailarinas balinesas, con esos cascabeles en los tobillos, y las uñas largas.
Ve seni öpene kadar dayanamazsın. Beklediğin şeyi yaptığı zaman belki ziller çalar
Lo pasas fatal hasta que te besa y cuando te besa, esperas que suenen campanas.
Ve ziller vururken
Cuando suenen los platillos,
# Ziller çınlar
" Los platillos sonaran
"Çınlayın bakalım vahşi ziller!"
"¡ Sonad, campanas!"
Ziller çalıyor, birimiz ve hepimiz için.
Escucha los platillos, Llamando a todos,
Ziller çalıyor, Birimiz ve hepimiz için,
Escucha los platillos, Llamando a todos,
En azından yakasının etrafında ziller yok.
Al menos no hay arrugas alrededor del cuello.
Ziller Coşkuyla Çaldığı Zaman şarkısıyla başlıyoruz.
Em pezamos con la canción "When the Bells Do Brightly Ring."
" Ziller çaldığında hemen çalışmaya başlanır.
Cuando suena la sirena, se comienza a trabajar de inmediato.
Ve şimdi burada, şarkımı söylüyorum tüm ziller çalıyor.
Y hoy me encuentro aquí, cantando todas las campanas están sonando.
* Ziller, "Ting-a-ling-a-ling" diye çaldığında. *
La campana suena Ting-a-ling-a-ling
- Ziller bazen çalışmıyor.
- A veces los timbres no funcionan.
Hey teneke ziller, oyun sahasından dışarı!
Oye, Campanita, ¡ sal del campo!
Güzelliğinizi daha yakından görünce,... bir anda karnımda ziller çalmaya başladı sanki.
Y, bueno, viendo su belleza siento un equipo de abejorros en el estómago.
Radarlı ziller. Kar ekranı.
Tiene campanas de radar, pantalla de nieve,
§ Beyaz atı üstünde giden hoş bir bayan görmek için § § Parmaklarında yüzükler ve başparmağında ziller §
Para ver a una elegante Dama montando su caballo blanco... con anillos en sus dedos y campanillas en sus pies.
§ Banbury Cross'a kadar oyuncak at sür § § Beyaz atı üstünde giden hoş bir bayan görmek için § § Parmaklarında yüzükler ve başparmağında ziller §
Conducir un caballito por Banbury Cross... para ver a una dama montando en su caballo blanco... con anillos en sus dedos y campanillas en sus pies.
İki kurşunla arasında benzerlik olsaydı, -... o andan itibaren bütün ziller çalardı.
Si hubiera habido una coincidencia, ya lo sabríamos.
Kulağımın içinde ziller çalıyor.
Tengo estos aros en mis orejas.
Ziller çalsın bütün erkekleri toplayın.
Toquen la campana, reúnan a los hombres.
Pekala melodicik, bu sefer ziller senin için çalacak.
Muy bien, timbrecito, esta vez las campanas doblan por ti.
Ona sarıldığım zaman neden ziller çalıyor?
¿ Por qué suenan las campanas cuando lo abrazo a ella?
Ziller, zilleri unutmuşum.
¡ Los cascabeles, me olvidé de los cascabeles!
Ziller çalıyor mu?
¿ Te recuerda algo?
Burada adımınıza dikkat edin. Ziller değişik görünebilir ama orijinal Vedran yapımıdır.
Cuidado con el escalón, Los anillos pueden ser un poco difíciles, pero lo mantuve como parte del encanto Vedran original.
Ding dong ziller, korkaklar içerideler.
" ¡ Ding, dong, timbre! el gatito está en el aljibe...
O ziller ne öyle?
¿ Qué suena?
Ziller olmasa bile, rayların ritmine kapılırız.
Si no son las campanas de la danza, alegremonos con el ritmo de los railes
Peki bu ziller ne kadar sürdü?
- ¿ Qué tan largos son? - ¡ Por el amor de Dios!
Keşke daha çok kalabilsem ama ziller bana zamanı hatırlatıyor.
Quisiera quedarme más, pero las campanadas me recuerdan la hora.
Ziller.
¡ Pantalones de campana!
Ayaklarıma ziller takıp her şey yoluna girecekmiş gibi davranmaktan yoruldum galiba.
Creo que estoy enfermo y cansado... de llevar campanitas en los dedos de los pies y hacer como si todo estuviera OK.
Çalan ziller bana bunu yaptırıyor.
Hago eso al escuchar campanas.
Tüm bu ziller, düdükler eşliğinde pek de rahat edemezdi.
Ella no estaría a gusto con todo este despilfarro.
Noel'de saçlarına ziller takardı.
En Navidad, acostumbraba poner cascabeles en su cola de caballo.
Yani ziller burada mı çalıyor? Hmm?
Digo, ¿ le suena familiar?
Geri sayımdaki o ziller hileliydi. Bunu biliyorum.
Los pulsadores de la ronda de cuenta atrás estaban amañados.
Üzerimde bir mikrofonla o kapıdan girdiğim anda... ziller öter, olay biter.
Al segundo en que entre por esa puerta con un micrófono suenan las campanas, y esto se acabo.
Yoga, ziller.
Sobre todo yoga, pilates, girotécnica.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]