English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zk

Zk tradutor Espanhol

163 parallel translation
Burada hepimiz birlikte avlanıyoruz. Gloucester'a şimdi dönersek... kendimiz ve ailemiz için çıkaracağımız bütün kışın rızkını kaybedebiliriz.
Aquí todos somos pescadores y si volvemos a Gloucester ahora podríamos perder el sustento de nuestras familias para el próximo invierno.
Ekmeğin ve rızkın için
Para darles su pan
- Tanrı rızkımızı verir.
- El Señor proveerá.
Günlük rızkımız zaferimiz ve sonsuza dek özgür bir ülke.
El pan de cada día, y la victoria en una tierra que será libre para siempre.
Tanrıya yemek üzere bulunduğumuz rızkı, bize verdiği için şükranlarımızı iletiyoruz.
Bondadoso Señor. Te damos las gracias por los dones que vamos a recibir.
Dünyamızı da cennet gibi bir yere dönüştürecek olan yüce Tanrım : Bize günlük rızkımızı ver, günahlarımızı affet ki biz de bize karşı günah işleyenleri affedelim. Bizi şeytanın kollarına değil, ondan olabildiğince uzağa götür.
Hágase tu voluntad así en la tierra como en el cielo, danos hoy nuestro pan de cada día y perdona nuestras deudas... así como nosotros perdonamos a nuestros deudores... y no nos dejes caer en la tentación mas líbranos del mal.
"Kahraman tatlı şeylerle beslenmez. Gündelik rızkıdır onun için için tükettiği yüreği."
'No es dulce la comida del héroe porque consume su propio corazón'.
Doğal olarak Myra'nın rızkını ben çıkarıyormuşum gibi davranamam ama en azından kendi rızkımı çıkarmalıyım.
Sin pretender mantener a Myra, pretendo satisfacer mis necesidades.
Bize bugünkü rızkımızı ver.
El pan nuestro de cada día dánosle hoy.
Bize bahşettiğin rızk için sana gönülden şükrediyor ve cömertliğinin devamı için sana yalvarıyoruz. Senin büyüklüğünle topraklarımızdan ekin eksik olmasın.
Te damos gracias humildes y sinceras por tu generosidad, rogándote que continúes tu bondad, que nuestra tierra pueda seguir creciendo para mayor gloria tuya y confort nuestro.
Bugün bize rızkımızı ver ve bize karşı suç işleyenleri affettiğimiz gibi, suçlarımızı affet. Ayartılmamıza izin verme. Bizi kötülükten kurtar.
Y que nuestra vida, no menos que las suyas esté dedicada al mismo Señor que él solo puede dar vida a una libertad perfecta y a una paz final.
Artık rızkını nereden çıkaracağını düşünmelisin.
Debe pensar en cómo ganarse la vida.
Tanrı sizi korusun ve rızkınızı arttırsın.
Dios le bendiga padre, y le aumente la caridad.
Bize günlük rızkımızı ver.
El pan nuestro de cada día dánoslo hoy...
Bize günlük rızkımızı ver.
El pan nuestro de cada día...
O, rızkının alınmasına izin vermez.
No permitirá que te muevan.
Cennetteki babamız bugünkü rızkımız için sana şükürler olsun. Karnımız yarın da bugünkü gibi doysun!
Padre nuestro que estás en los cielos... muchas gracias por que nos vas a dar de comer hoy, ojalá y mañana también nos des lo mismo
Meryem Anamız her şeyi görür, herkese rızkını verir.
La Virgen proveerá.
Onu bize ver ki biz de sana dua edelim. Böylece buraya yerleşebilir ve günlük rızkımızı kazanabiliriz. Zira büyük bir açlık içerisindeyiz.
Te pedimos que lo padezcas para que podamos vivir aquí y obtener el pan de cada día, porque tenemos mucha hambre.
Rabbim rızkını verir.
Después se ocupará Dios.
Bütün paramızı içkiye yatırdı. Öz çocuklarının rızkını çaldı!
¡ Se bebía todo el dinero, nos robaba y se lo llevaba a la taberna!
Bugün de rızkımızı bize bahşet.
" Danos el pan de cada día.
" Bugün de bize gündelik rızkımızı ver.
"El pan nuestro de cada día..."
- Bugünkü rızkımla mı oynayacaksın?
- ¿ lntenta arruinarme el negocio?
Bugünkü rızkımızı karşıla ve bizi günahlardan koru.
El pan nuestro de cada día, dánoslo hoy... y no nos...
Tanrım, rızkımızı kutsa.
Señor, bendiga estos alimentos y bebidas.
Senin eğitiminin benim evimin rızkıyla hiç ilgisi yok.
Hay que mirar por la casa.
"Dünyaya bir melek geldiğinde Tanrı onun rızkını verir."
Cuando un niño viene al mundo, la providencia le da un trozo de pan.
Bugün bize rızkımızı ver ve bizi kötülüklerden koru.
Danos hoy el pan de cada día y líbranos del mal.
Bugünde bize rızkımızı ver... ve bizi günahlarımızdan dolayı affet bize kötülük edenleri de affet.
Danos el pan nuestro de cada día... y perdona nuestros pecados... como nosotros perdonamos a quienes pecan contra nosotros.
" Benim günlük rızkım!
" ¡ Mi pan de cada día!
... cennetinde. Bize rızkımızı ver ve bize karşı kusurları olanları bağışladığımız gibi sen de bizleri bağışla.
Padre nuestro que estás en el cielo... danos hoy nuestro pan de cada día... y perdona nuestros pecados... como nosotros perdonamos a los que nos ofenden...
Fakat ona günlük rızkım kadar ihtiyacım var. Şakaklara bir parça sürmek, bir gece uykusu kadar iyidir.
Me la froto en las sienes... y me siento descansado.
Bize bu günün rızkını ver ve günahlarımızı bağışla, tıpkı bizim onların günahlarını bağışladığımız gibi...
Danos hoy el pan nuestro de cada día. Perdona nuestras ofensas, así como nosotros perdonamos a...
Tanrı rızkını verir, inançlı ol.
Dios lo querrá, ten confianza.
Rızkımızı sen verirsin.
El pan nuestro de cada día, dánoslo hoy...
Tanrım. Bu insanlara rızkını vermeye devam et. Torunlarını geçindirmek için hiçbirşeyin olmayacak.
Si sigues manteniendo a esta gente, sólo dejaremos a nuestros nietos buenas intenciones.
Çocuklarımın rızkını mı yemek istiyorsun?
¿ Quieres quitarles el pan a nuestros hijos?
Maggie ile kızkıza birşeyler yaparız.
Cenaré con Maggie, será una noche de chicas.
"Bize bugünlük rızkımızı ver" Bu nedir Silver?
"Danos hoy nuesro pan de cada día" ¿ Era así, Silver?
Bay Holmes herhalde rızkımı üzerimde burada cebimde taşıyacak kadar aptal olduğumu düşünmüyorsunuzdur.
Señor Holmes, no creerá que sería tan estúpido como para llevar mi sustento aquí en el bolsillo.
Allah rızkını verir.
Allah proveerá.
Toprağında uzanan tüm rızkına sahip olmanın... ne demek olduğunu bilmiyorsun.
Ignora lo que es vivir dependiendo de la tierra.
Bize günlük rızkımızı ver ve günahlarımızı bağışla, biz de bize karşı günah işleyenleri bağışlayalım.
Danos el pan de cada día, y perdona nuestras ofensas así como nosotros perdonamos a lo que nos ofenden.
" Robert, kalmakla haksızkık ettim ama gidemem.
" Me equivoqué al quedarme, pero no puedo irme.
- Kızkıza bir gün.
- Un día de chicas.
Hep kızkıza bir gün geçirmenin hayalini kurmuştum, aynı New York sosyetesi gibi.
Un día de chicas, como en la alta sociedad de New York!
Merna, kızkıza bir gün ne demek? Pekala Katina, ımm...
Merna, que es un día de chicas?
"Bize rızkımızı ihsan eyle... "... bize karşı günah işleyenleri... "... bağışladığımız gibi, sen de bizim günahlarımızı bağışla.
Danos hoy el pan de cada día... y perdona nuestras ofensas, así como nosotros perdonamos...
Cennetteki babamız, bugünkü rızkımız için sana şükürler olsun. Karnımız yarın da doysun.
nos vas a dar de comer hoy, ojalá y mañana también nos des.
Rızkımızı korumamız lazım.
¡ Estamos en nuestro derecho!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]