English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Espanhol / [ Z ] / Zırhın

Zırhın tradutor Espanhol

885 parallel translation
- İlk kez birisini zırhının içinde gördüm.
- Nunca vi a un caballero con armadura.
Onun doğruluğu senin kalkanın ve zırhın olmalı.
Su verdad será tu escudo y amparo.
Burada kral oğlu kimliklerini zırhın arkasında saklayan birçok adam var.
Verás a muchos hijos de reyes ocultos tras sus armaduras.
Anlıyorum efendim ama zırhının görünmediği bir turnuva hiç olmadı.
- Se quedará... pero no ha habido un torneo en el que no se vea su armadura.
Benden burada kalıp zırhını korumamı istedi.
Me dijo que me quedara a cuidar su armadura.
- Anlıyorum. Tek isteği zırhının turnuvada görünmesi mi?
Un modo gentil de dejaros ver el torneo.
Işıldayan zırhının içindeki şövalye değilim ben!
Yo no soy tu héroe romántico.
Pekala, Her şekilde Washington'a gitmek zorundaydım Tuck Ordway'in zırhında aradığın o çatlağı bulmak için Önce bir dedektif, sonrada avukat oldum...
Bien, tuve que ir directamente a Washington para encontrar la grieta en la armadura de Tuck Ordway que estabas buscando. Tuve que hacer de detective primero y de abogado más tarde.
Zırhınızı giymelisiniz!
- ¡ Sir Giacomo! ¡ Debería estar en armadura!
Sir Giacomo, zırhınızın içine!
¡ A su armadura!
Dikkat et! Şimdi, acele et, zırhını giy!
¡ Cuidado!
Bunu zırhınıza tercih ederim.
Será tu armadura.
Zırhın çok yakışmış.
La armadura te sienta muy bien.
Walt Framer bu seferlik olmak üzere bir karar aldı parlak zırhınızdaki şövalyeliğin size kazandırdığı ödüllerin nakit tutarı programdan hemen sonra kira bedeli olarak Malone'a gönderilecek.
Walt Framer ha accedido a hacer una excepción sin que sirva de precedente... para que el importe de los premios obtenidos por su caballero de... brillante armadura sea enviado a Harry Foster Malone como pago... en cuanto termine el programa.
Zırhın yağmurda paslanmış.
La lluvia te ha oxidado la armadura.
Berberi ipeklilerimiz Hristiyan zırhınıza çok yakıştı.
Nuestra seda mora le sienta bien a las armaduras cristianas.
Zırhın yok biliyorum üniforman üzerinde ama sevgilime asılmak senin işin değil.
Ya sé que esto no es tu armería y que llevas el uniforme y todo eso pero abrazar a mi chica no entra en tu deber.
Zırhını hazırladın mı, Kral Arthur?
¿ Tenéis las armaduras preparadas, Rey Arturo?
Tunç zırhını kuşanıp yatağın etrafında yürür. - Ceketini çıkardı.
Disfrazado con esas ropas ridículas, trepando por la cama.
Yaralanmasına rağmen, zırhını kutsal bir emanet olarak gösterdi.
En Saint Denis, expuso su armadura..... a ser adorada como una reliquia.
Marc Antony'nin parlak zırhına kuşanıp iki eline kılıç almasının mı?
¿ Para que aparezca Marco Antonio con armadura y espadas?
Cihazın zırhını kapatın!
Armando el dispositivo.
Göğüs zırhınııı... tak!
Levántate el pectoral.
Zırhını giyeceksin Norman Lordu ve ayakta bekleyeceksin.
Armados, señor normando, y haciendo guardia.
Savaş primlerini, Dükün bağışlarını..... hepsini sana verdim... 20 yıIdır o pis zırhın içinde terledim durdum...
- Pero... Todas las recompensas de las guerras, cada favor del Duque, te lo di, todo fue tuyo, y te divertías en la corte, mientras yo sudaba dentro de la maldita y sucia armadura durante 20 años.
Sanırım beyinleri çıkarıp, bir zırhın içine sokuyorlar.
Te extirpan el cerebro y lo meten en una armadura.
Kaptan sizin parıldayan zırhınızın üstünde gaddarlığın izleri var.
Hay una mancha de crueldad en su brillante armadura, capitán.
Mahkemeden anımsamalarını rica edeceğim. Işıltılı zırhının altında, kural koyucunun da kalbi atmakta.
Suplico a la Corte que no olvide que bajo su disfraz de esplendor, tras la grandiosa majestad de nuestras leyes, laten corazones humanos.
Zırhından geri tepiyorlar. - Var mısın Rossi?
¿ Cómo vais a quitar un tanque a los alemanes?
Sıkıcı dostlarınıza karşı benim zırhım bu.
Así me protejo de tus aburridos amigos.
Zavallı Linda'nın hiç zırhı yok.
Linda no tiene suerte. No tiene protección.
" Şartlar ne olursa olsun Bay Bomasch ya da onun zırh levha fabrikasının Nazilerin eline geçmesine izin verilmemelidir.
"Bajo ninguna circunstancia, Herr Bomasch... ni su" G. K. Blindajes "debe pasar a manos de los nazis".
Bomasch'ın zırh fabrikasının durumunu göz önüne alıp bir sonraki savaşta büyük bir fark yaratırlar artık.
Consideran que el blindaje de Bomasch podría cambiar... las cosas en la próxima guerra.
Şu andan itibaren Bay Bomasch zırh levhalarını koruma veya paslanmaya bırakma konusunda bir karara varmanız gerekiyor. - Yeterince açık mı?
Y ahora, Sr. Bomasch, tendrá que decidir si se queda... con su blindaje o deja que se oxide. ¿ Entendido?
Sen de bana o kadar aşıksın ki saçımın tek bir teline zırh levhaları satmaya hazırsın.
- Y usted está tan loca por mí... que vendería el blindaje por un mechón de mis cabellos.
Şu zırhı üstümden çıkartın!
¡ Ah!
Hemen birkaçınız dışarıya çıkıp bakın Eğer AB Rh ( - ) olan birini bulursanız.
Vayan a buscar, a ver si encuentran a alguien con sangre AB.
Korkutmaların boşuna Cassius, korkmam. Dürüstlüğüm öyle bir zırh ki benim savurduğun şimşekler yumuşak yeller gibi geçer üstümden, duymam bile.
Casio, tus amenazas no me dan miedo, pues mi honradez es tan sólida... que no me afectan más que el viento, que ni me molesta.
Zırh. Alın terimizle kazandığımız parayı çöpe atma.
- ¡ Eso es una pérdida de dinero!
Zırhımı giydiğinden kimsenin tanımayacağını düşündü.
Creyó poder usar mi armadura sin que lo reconocieran.
Sır Gawain'e olan bağlılığını biliyor ve bu hareketinin temelini bu sevginin oluşturduğunu biliyoruz. Ama zırhı giymek ve yuvarlak masa şövalyelerinden birinin kılığına bürünmek, cezalandırması gereken ağır bir suçtur.
Sabemos de su afecto por Sir Gawain... y los motivos que quizá os llevaron a haceros pasar por él... pero llevar la armadura de un caballero de la Tabla Redonda... es un delito por el que habrá que enjuiciarte.
İnce keten ve zırh, onların defnedilme kıyafetleri olacak.
Finas telas y armaduras serán sus ornamentos sepulcrales.
Küçük Ned * senin için amcaların ve ben zırh kuşanıp nöbet tuttuk kış gecelerinde yürüdük yazın kavurucu güneşi altında huzur içinde tacı giyebilesin diye.
Muchacho, por ti, tus tíos y yo hemos vigilado las noches de invierno cargados con las armaduras, hemos soportado a pie el calor abrasador del verano, para que pudieses portar la corona en paz.
Oldukça ilginç bir hikaye... Iyi Hanedanlığının simgesi ünlü kırmızı zırh ve onun savaşçı ününe yakışır bir durum.
Una historia muy interesante y, al mismo tiempo, muy propia y muy a la altura de las valientes tradiciones de la casa de Iyi.
Eyalet polisini arayıp bize göndermedikleri o uçağa... zırh takmalarını söyle.
Di a la Oficina Federal que el avión que han de mandar sea blindado.
Maaşlarını ödeyecek altın karınlarını doyuracak tahıl, erzak, gemi ve zırh bulmalıyız.
Hay que encontrar oro para pagarles grano para comer, suministros, barcos, armaduras.
Cihazın zırhı kapatıldı.
Dispositivo armado.
Hazırlan. Adamların zırh giysin.
Preparadlo y que vuestros hombres vayan armados.
Benim sırtımdan geçiniyorsun. Adamlarımın kazandığı parayla kendine yeni zırh alıyorsun.
Le has quitado el grano de la boca a mi caballo, y las nuevas armaduras que deberían llevar mis hombres.
Ablukayı yarmak için raylardan zırh yapacağız, Krupp silahını buraya, diğerinide az yukarı kurun.
Para pasar, blinde las barandas, despliegue los cañones y a toda máquina.
Zırhımı satın al.
Cómprame la armadura.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]