Üst katta tradutor Espanhol
1,176 parallel translation
Odile hemen üst katta... Ne arkadaş ama!
Si te aburres, sube con Odile.
Selam güzelim.Yatak odam üst katta.
Hola chica. Mi dormitorio está arriba.
Kavga üst katta mı, yoksa alt katta mı oldu?
¿ Ha sido en la planta baja o arriba?
- Bir sorunumuz var. - Benim evde mi, yoksa üst katta mı?
- ¿ Hablamos aquí o arriba?
Ben de üst katta oturuyorum.
Te agradecería que ésto no lo andes comentando por ahí.
Affedersin ama üst katta dans eden, sen misin?
Disculpa, no eras tu la que estaba en el último piso, ¿ no?
En üst katta, oluğun soluna doğru.
Allí, a la izquierda del canalón.
Onları her gün üst katta düzinelerce insana satıyorum.
Engaño a decenas de personas con mis ventas todos los días.
Banyo üst katta demiştin.
Dijiste que el baño estaba arriba.
- Evet, üst katta.
- Sí, arriba.
Asıl sen üst katta oğlun olduğunu unutuyorsun.
Te olvidas que tengo a tu hijo arriba.
İki hafta üst katta takıldın diye emir yağdırmaya başladın!
Has estado arriba dos veces y quieres dar órdenes.
Ne yapıp ne et onu üst katta tut.
No dejes que baje. Haz lo que sea, pero no dejes que baje.
Ayrıca nöbetçiye seni bir üst katta gördüğümü söylemiş bulundum.
También le dije al guardia que lo he visto en el siguiente nivel.
Eğer beni arayan olursa üst katta yeni sakızımı şişirip-patlatıyor olacağım.
Si alguien pregunta por mi estaré arriba en mi nueva burbuja para broncearse.
Hizmetçi, Bay Holmes. Çığlığı duyduğunda üst katta çalıştığını söyledi. çalışma odasına bakma zamanı geldiğinde
La criada, Sr. Holmes ella dijo que estaba trabajando en la habitación del piso superior cuando escuchó un grito ella dijo que al momento que llegó al estudio Smith se encontraba yaciendo en el piso, mortalmente herido ella dice.
Evet, üst katta küçük bir oda var.
Si, hay una habitación pequeña arriba.
Teşekkür ederim, Doktor, şimdi iyiyim. Hanımefendi üst katta güvende mi?
Gracias, Doctor, estoy bién, muy bién ¿ se encuentra segura la dama arriba?
Alt katta 2 milyon dolarımızı süpürürken... üst katta da bedava sabun, şampuan ve havlu kullanıyordu.
Abajo nos gana 2 millones de dólares y en la habitación se lleva el jabón, el champú y las toallas.
Sen üst katta mali işlerle ilgileniyorsun.
Tú trabajas en finanzas, arriba.
Yemek bölümü alt katta, kurabiye standı üst katta.
El patio de comidas está abajo, las galletas, arriba.
Hadi git, üst katta, köşede odası.
Anda, por la escalera, al fondo.
.. lâkin biliyoruz ki Vishwas Rao ve birkaç VIP'ler.. .. üst katta onlar tarafından rehin alınmış.
Pero arriba tienen retenido al señor Vishwasrao y a los de prensa.
En üst katta mı?
- ¿ Arriba? - Sí.
Beni izlerseniz, üst katta galeride daha büyük bir portresi var.
Ahora, si me siguen, hay un retrato más grande y más bello en la galería superior.
Güzel, demek ki üst katta elektrik var.
Bien, hay electricidad arriba.
Bayan Lee üst katta dinleniyor.
Está arriba, descansando.
Yani, annemle ben üst katta oturuyoruz.
Mi madre y yo vivimos en un apartamento aquí arriba.
- Ofis üst katta ordan arayabilirsin. - Teşekkür ederim.
Llama desde la oficina de arriba.
Evet, dükkan sahibinin üst katta bir dairesi var.
Sí, el dueño tiene un departamento arriba.
Sınıfın üst katta, bulursun.
Arriba, la primer aula.
Karım üst katta çalışıyor.
Mi esposa trabaja arriba.
Yargıç üst katta.
El juez está arriba.
- Yatak odam üst katta.
Mi habitación está arriba. ¡ Una carrera!
Arkadaşınla, üst katta bulduğum bir şişe viskinin tadını çıkardık.
Tu amigo y yo estuvimos disfrutando de una botella de whiskey que encontré arriba.
Bir keresinde, üst katta annemin çantasından sigara aşırıyorken kafamı çevirdiğimde birden babamın kafasını pencerenin önünden geçerken gördüm.
Una vez yo estaba arriba robándole cigarrillos a mamá y de repente miro y ahí estaba la cabeza de papá pasando por la ventana.
Anne, bodrumdan garip kokular ve küfür sesleri geliyor ve babam da üst katta.
Mamá, hay un olor raro y muchas palabrotas provenientes del sótano, y papá está arriba.
Evet, üst katta oturuyorlar.
Sí, ellos viven arriba.
Sanırım üst katta oturuyorsun.
- Supongo que vive en un piso alto.
Ben Andy ile üst katta olacağım.
Estaré arriba con Andy.
Kanoda değil efendim. Fakat sanırım üst katta!
No está en la canoa, señor, pero creo que está... arriba.
Bakın nediyeceğim, üst katta beni bekleyin. Size bütün çevreyi göstereceğim.
Si me muestran la vista de arriba, les señalaré los lugares importantes.
Kız üst katta.
La chica está arriba.
Mektuplar üst katta konuk odasında.
Las cartas están arriba.
Essex'i üst katta bulacağım.
Seguí a Essex hasta el piso de arriba.
- Onu üst katta kaybettim.
Se me perdió en la galería.
Hemen üst katta.
- Arriba de la escalera.
- Sanırım üst katta.
- Creo que está arriba
Onu üst katta tut.
¡ Pronto!
Bay Smith üst katta odasındaydı. Yani onu hiç görmediniz mi?
¿ O sea que usted no lo vió, para nada?
O üst katta mı?
Sólo mira si él está aquí o no.