Üçlü tradutor Espanhol
1,756 parallel translation
O zaman, şu üçlü, buraya gelsin.
Los tres en el triángulo, levántense.
Hayret, belki de üçlü cinayetle alakası vardır.
Vaya, tal vez tenga algo que ver con el homicidio triple.
Hayır, üçlü olmazdı.
No, no cuenta como un trío.
Ama çocuğun doğumu ile üçlü olarak...
Pero los partos son más bien un trío.
Hex üçlü numarası ff0000.
Triple hexagonal número FF0000.
Oldukça yanıcı bir üçlü.
Un trío altamente combustible.
Jack'in doğduğu gece üçlü müydünüz?
¿ Hiciste un trío la noche en la que nació Jake?
"Kardeşler bir" şeytan üçlü seksinde "göz temasına giremezler."
"Los hermanos no podrán establecer contacto visual... durante" los tres restantes del diablo ".
Ve bir koşulu da hesaba katacağım. "Şeytan üçlü seksinde" göz temasına girilmeyecek. - Destekliyorum.
Y debería incluir una cláusula... que establezca la imposibilidad del contacto visual... durante "los tres restantes del diablo"
Ertesi gün, üçlü yapma yanılgısına düştüm ve... Bekle, bekle...
El otro día tropecé en un "ménage a trois"...
Bu üçlü böyle gayet iyi.
Hacen un lindo trío.
Her çarşamba sanırım üçlü eleme oynuyoruz.
... Bueno, es cada miercoles y jugamos una clase de... Supongo que es al mejor de tres juegos. - Bien.
Erkekle kız, kız kıza, üçlü, kıç yalama, zenci-beyaz seksi.
Chico-chica, chica-chica, trío, ATM, negro-sobre-blanco.
Ya rehine dükkânında üçlü sıkıştırma yapmak için acele ettiysek?
¿ Qué tal si nos dirigimos a la casa de empeño?
Hep üçlü seks istemişimdir.
Siempre quise hacer un trío.
Bu konuyu üçlü bir grup olarak Schrute Çiftliklerine vardığımızda çözelim derim.
Haz un trío... de soluciones y danos una solución a tiempo e iremos a las Granjas Schrute.
O benimkinin kaputunun altındaki üçlü bataryadır, oğlum.
Hay una pila de 3 celdas de litio-polonio bajo mi carrocería, hijo.
Pardon? Sheldon üçlü dizilmis çatal korkusuyla yasiyor.
Bien, la pregunta es ¿ por qué te sentaste?
Sheldon üçlü dizilmiş çatal korkusuyla yaşıyor.
Sheldon vive con el miedo de un tenedor de tres puntas.
Sen ve ben bir adam bulup üçlü yapsaydık.
Si tú y yo encontramos un sujeto y tenemos un trío.
Yani üçlü bir cinayete yardım ve yataklık etmenin bir sorun olduğunu düşünmüyor musun?
Y no creas que complicidad y encubrimiento de un asesinato y un triple homicidio es un problema?
Ama ben seni üçlü yapıyor olmakla itham etmedim.
Y yo no te acuso de tener un trío.
- Hayır, bu üçlü espresso.
No, es un triple expreso.
Hayatı fonksiyonlar stabil, üçlü antibiyotik yapılıyor.
Vitales estables, triple antibiótico.
Biliyorsun, ben üçlü tehlikeyim.
Sabes que soy una triple amenaza.
Evet, bir keresinde üçlü yapmıştım.
Sí, tuve una compañía de tres una vez.
Bekle bir dakika. Ateşli eski kız arkadaşıyla birlikte üçlü mü yapıyordunuz?
Espera. ¿ Estás en un triángulo con la calentona ex del instituto?
Bir üçlü sevişme, hem de seçkin bir gece kulübü sahibiyle.
Un trío con... esperan esto... un distinguido dueño de clubes nocturnos.
Topu içeride aldı, üçlü savunma. Ne pas ama...
Se mete con el balón, lo marcan tres. ¡ Qué pase!
Kutsal üçlü :
La Santísima Trinidad :
Bu, ikili - üçlü - dörtlü bir darbedir!
¡ Y es un doble - triple - cuádruple aniquilamiento!
Hayranlar, üçlü seks?
Los aficionados, trío?
Hatta Beethoven'a, bakarsan * samkwan kullanmıştır. ( sam = 3 / üçlü nefesli çalgılar )
Incluso con Beethoven, ya necesitaría un samkwan. ( sam = 3 )
Onların eserleri için üçlü veya dörtlü nefesli çalgılar gerekmektedir.
Ves, incluso esas partituras requieren samkwan o sakwan.
Öyleyse teknik olarak bu * samkwan. ( * üçlü nefesli çalgılar )
Así que técnicamente es un samkwan.
Nesin sen, üçlü ajan falan mı?
¿ Qué eres, un agente triple?
Her sene geri gelirler, aynı üçlü.
Ellos vuelven cada año, los mismos tres.
Gerçekten de üçlü mü yapmıştın?
¿ En serio que perdiste una mano?
Tommy floş, Tex ise üçlü yapıyor.
Tommy es mano, pero Tex tiene un trío.
Ama gelen üç kart, Tommy Vinson'nun üçlü yapmasını sağlıyor.
Pero Tommy Vinson mostró tres cuatros.
Dokuz, on ve kız. Alex ve Tommy, ilk üçle kent yapıyor ama Lazer'in elinde üçlü var.
Alex y Tommy tienen las cartas más altas, todos reyes, ¡ pero "Láser" Lazar tiene una pierna alta!
Ve son kartta üçlü geliyor.
- ¡ Bueno, es un tres!
Alex'in oyunu kazanması için üçlü, dörtlü, bir çift kız, bir çift papaz ya da asa ihtiyacı var.
Así que Alex necesitará un tres, un cuatro un par de reinas, un par de reyes o un as para ganar este pozo.
Simdi sertleştirilmiş kevlar tabakalar, esneklik için titanyumlu üçlü örgü lifler.
Ahora... Placas de Kevlar sobre fibras de titanio para darle flexibilidad.
Üç, üçlü takım, zıtlıkların sentezi.
El tres, la tríada. Síntesis de opuestos, paz después de la guerra.
- Çünkü Richie, bebeğim ben ve dostum Pia, seni ortadan kaldırmak için Dick Cheney ile bile üçlü çevirebiliriz.
¿ Qué vas a hacer? ¿ Golpearlos con esos zapatitos?
Nedir bu, üçlü günah mı?
¿ Qué es eso, un pecado triple?
Drazan sana üçlü bir bomba hazırlar, hemen hizaya gelirsin.
Sólo dilo, y Drazan conseguirá tres chicas surfistas haciendo fila para chupártela.
Sonra sevgilimle üçlü yapar mıyız?
Creo que mi novio quiere hacer un trío luego
İki as ve iki üçlü.
Ases y tres.
Ah, üçlü oldu!
Un triple.