Şair tradutor Espanhol
1,488 parallel translation
Şair Dante'nin dediği gibi...
Como dijo el poeta Dante :
Bir şair gibisin, dostum.
Eres como un poeta, amiga.
Hayır, şair olan sensin.
No, tú eres el poeta.
Kızın babası şair, öyle değil mi?
El padre de las niñas es un poeta, ¿ verdad?
Kendisi bir yazar ve şair.
Es un escritor y poeta.
Bir şair için tercüme yapacağım.
Para un poeta beréber. Soy traductora.
Ben şair Bin Abdul Celil Noadin.
Yo, el poeta, " Ben Abdul Jalil Nor Edeen,
Hünerli beyim. Şair olduğunuzu duydum.
Amable señor dicen que es Ud. Un poeta.
Şair?
¿ Poeta?
- Gerçekten de ne yazık. Benim gözümde en saygı duyduğum şair ve kalbimi çakan oyunların yazarısın.
Lamentablemente sí porque lo consideré el poeta de mi mayor estima y un escritor de obras que capturan mi corazón.
Ayrıca... Zengin ve soylu bir evlilik sahibi kadın nasıl olur da Bankside'lı bir şair ve oyuncuyla mutlu yaşayabilir?
Además ¿ puede una dama de fortuna y noble matrimonio vivir feliz con un poeta y actor provinciano?
Bir adam vardı ; şair. Tiyatro şairi galiba.
Había un hombre, un poeta, un poeta de teatro, creo.
İşçi de değilim. Ne de şair.
Tampoco trabajo, ni soy poeta.
Bu taş harikaları düşünür, şair, artist ve üretici olmak için yükselişimizin sembolünü gösteren başlangıcımızın şekli oldu.
Esas maravillosas piedras configuran nuestros comienzos, símbolo elevado de nuestro crecimiento para convertirse en pensadores, artistas, poetas y constructores.
Şair, hayalperest, filozof ve liderlerden oluşan üstün bir ırktı.
Era una raza exquisita de poetas y soñadores y filósofos y líderes.
Bütün hayatım boyunca bunu büyükannemin yazdığını düşündüm - yo, şair falan değildi - bu çok komik.
Toda mi vida pensé que mi abuela lo había escrito. No, ella no era poeta, es raro.
Şair nedir, biliyor musun?
¿ Conoces lo que es un poeta?
Zamanım olsaydı, sana bir şairin öyküsünü anlatırdım sözcükleri satın alan bir şair.
Si tuviera tiempo, te contaría la historia de un poeta... un poeta que solía comprar palabras.
Büyük bir şair.
Era un gran poeta.
Bir şair ne yapabilir?
¿ Qué puede hacer un poeta?
... "Şair, kelime satın alıyor!"
"¡ El poeta compra palabras!"
İstese başka bir şey de olabilirdi... Şair, yazar, müzisyen...
Podía haber sido otra cosa, poetisa, no sé, novelista, músico.
Beni bir şair gibi davranarak elde etti.
Me lanzó una mirada y me tragué el anzuelo.
- Şair gibi davranmadım.
No fue un truco.
Mahkûm No 96J332, Arnold Jackson, diğer adıyla şair.
Prisionero No, 96J332, Arnold Jackson, también conocido como "El Poeta".
Şair.
Al Poeta.
Şair mi?
¿ Al Poeta?
Arnold Jackson, diğer adıyla Şair.
Arnold Jackson, también conocido como "El Poeta".
Şair, ne haber?
¿ Qué cuentas, Poeta?
Konu Şair.
Se trata de El Poeta.
Şair şartlı tahliyeye hak kazandı.
A El Poeta le fue concedida su libertad condicional. - ¿ Qué?
McManus'la beraber Şair'i veda konuşmacısı olarak seçtiğimizden dolay mükemmel bir zamanlama olacak.
Es el día perfecto, pues McManus y yo lo escogimos para ser el orador de la graduación.
Tebrikler Şair.
Te felicito, Poeta.
Şair ödüllendiriliyor ve bu hepinize olabilir.
El Poeta recibe hoy una recompensa, pero todos pueden recibirla.
Arnold "Şair" Jackson'ı davet ediyorum.
Arnold "El Poeta" Jackson.
Arnold "Şair" Jackson,
Arnold "El Poeta" Jackson,
Hey Şair, son zamanlarda sana çok bokluk çıkarttım biliyorum, sana ibne dedim, şiirlerin filan hakkında konuştum.
Sé que te hice las cosas difíciles últimamente, Poeta, tú sabes, diciéndote que eres marica, burlándome de tu poesía y esas cosas.
Şair, annen seni almaya geldi.
Poeta, tu mamá ya vino a buscarte.
Seninle şair hakkında konuşmak istiyorum.
Quiero hablarte acerca de El Poeta.
Bu şair hakkında, onun geleceği hakkında.
Sino de El Poeta, de su futuro.
Bana bak şair.
Mírame, hermano mío.
Şuna bakın, şair TV'ye çıkmış.
Miren eso, El Poeta en la televisión.
Aynı şu çocuk gibi, Jeremiah, şair olan.
Es cómo ese tipo, Jeremiah, el poeta.
Ben senin gibi bir şair değilim. Tatyana'yı mı yoksa Olga'yı mı seçerdim bilmiyorum.
Verás, si fuera poeta como tú, sospecho que elegiría a Tatyana en lugar de Olga.
Etmem. "Senin gibi bir şair değilim" dedim. Sanırım ben Tatyana'yı Olga'ya tercih ederdim.
No lo hago, sólo he dicho que "si fuera poeta como tú, habría elegido a Tatyana antes que a Olga".
... nedeni Elizabeth Barrett Browning'i anmak o gerçek bir İngiliz leydisiydi O ve şair kocası Robert Browning mutluluğu, bu muhteşem Floransa şehrinde bulmuşlardı.
para recordarte... Elizabeth Barrett Browning... una verdadera dama inglesa... Quien, junto a su esposo poeta, Robert Browning... encontraron verdadera felicidad en esta gloriosa ciudad de Florencia... al celebrar el matrimonio entre dos grandes países...
- Şair olmak istiyorum.
Quiero ser un bardo.
Şarkıları inanılmaz. Şair gibi, kız.
Sus canciones son una pasada.
hayır. O çok iyi bir şair.
No, es un gran poeta.
Ya şair?
¿ Qué me dices del poeta?
RomaIı sair Ovid'in. Aşk Sanatı'nı hiç okudun mu?
¿ Ha leído El Arte de Amar de Ovidio, el poeta latino?