Şifre tradutor Espanhol
3,130 parallel translation
Yanında sayılar. Harika. Daha çok şifre.
Números al lado de eso.
- Bu bir gerçek şifre gibi görünüyor.
Genial. Más código. Que se parecen a un código real.
Tamam... Şifre.
Vale... contraseña.
Şifre...
Contraseña...
Çünkü bunların hepsi şifre.
Porque está todo codificado.
Eğer şifre korumalıysa bir beysbol sopası alsın ve parçala...
Si tiene contraseña necesito que tomen un bate de béisbol y la hagan pedazos.
MIT'den bir ineğin kolaylıkla kıramaması için kompleks şifre protokolleri koyduk.
Tenemos un sistema de contraseñas complejas porque iba a ser una tentación para cualquier alumno de sistemas.
Bir de Birkhoff'un şifre kırıcısı lazım.
Necesitaré el capturador de códigos de Birkhoff
Birkhoff'un şifre kırıcısını getirdim.
He traído el capturador de códigos par ti.
Gerçekten zor bir şifre korumasını kırmanın en iyi yolu nedir?
¿ Cuál es la mejor forma de averiguar una contraseña realmente complicada?
Yoksa farklı, "genç" için bir şifre mi?
¿ O diferente es un sinónimo de joven?
Şifre doğru.
Contraseña correcta ".
En iyi ihtimal şifre olması, en kötü ihtimal ise adam bizden haberdar.
En el mejor de los casos, es un código. En el peor, sospecha de nosotros.
Buck Rogers şifre çözücü yüzüğüm!
¡ Mi anillo decodificador de Buck Rogers!
Bu bir şifre.
Es un código.
Neymiş şifre?
¿ Qué era eso?
Bu şifre çözücü nerede ki?
¿ Dónde está el decodificador?
- Ne o, bir tür şifre falan mı?
¿ Qué es eso, algún tipo de código?
Elbette, suçun büyük kısmını üstüme alıyorum,.. ... ama Philip sen de telefonuna şifre koymalısın dostum.
Asumo casi toda la culpa, desde luego, pero, digo, Philip, tendrías que poner una contraseña en tu móvil, tío.
Üç haftada şifre kırmada uzmanlaştığınızı bilmiyordum.
No sabía que se había especializado en descifrar códigos en sus tres semanas de sheriff.
Şifre...
El código secreto...
Şifre belirleme işlemi sona erdi. "Mutlu musun?"
Se ha establecido como contraseña de inicio. "¿ Eres feliz?"
Şifre için anahtar kısım uzunluğu.
El tamaño es la clave del código.
Şifre için daha iyi bir anahtar değil mi?
Sería una clave mejor para el código, ¿ verdad?
Vay, şifre bu mu?
¿ Este es el código?
Sam'in aklına geleceğini bildiği bir şifre.
Él sabía que sería el único código que Sam reconocería.
- Var mı bir şey? - Şifre anahtarı olmadan, bu imkânsız bir şey.
¿ Nada?
Bu bir şifre çözücü halkası.
Es el anillo decodificador.
Myka'nın şu 32-bit şifre kırma şeysine ihityacı var, hastane kayıtları için.
Myka necesita la cosita decodificadora de 32 bits para acceder a los registros del hospital. Sí, lo tengo. Se lo mando por Mail ahora.
- Şifre ne?
- ¿ Cuál es la contraseña?
İsim : Brian Şifre : 123123
Nombre de usuario : brian Contraseña : 129.129
Alt komşu Wi-Fi'ına şifre koymuş...
El vecino de abajo le puso contraseña al Wi-Fi...
Seninde annenin doğum gününü şifre olarak kullanman çok hoş gerçekten.
Es dulce, en verdad, que tú también uses el cumpleaños de tu madre como combinación.
Şifre olmadan geçemeyiz.
Sin los códigos de acceso no podremos pasar.
Hatırlasana Bletchley'deyken, Almanlar şifre dizilerini değiştirip duruyorlardı.
¿ Se acuerdan cuando los alemanes cambiaban su código de secuencias?
Şifre çözülmesi, tamamlandı.
Descifrado. Terminado.
Kasada muhtemel hedeflerin olduğu veritabanına erişimi sağlayan şifre anahtarı mevcut.
Hay una caja fuerte en su despacho que contiene la clave que descodifica una base de datos de objetivos potenciales.
Şifre çözme programı bir saatten fazla süredir çalışıyor.
Este programa de decodificación ha estado corriendo por más de una hora.
Birkaç şifre çözme programını aynı anda çalıştırmalıyız.
Tenemos que usar múltiples programas de decodificación simultáneamente.
Ayrıcalıklı olmak istediğini anlatan bir şifre mi bu?
¿ Es tu manera de decir que quieres exclusividad?
Şifre, şifre, şifre.
Contraseña, contraseña, contraseña.
Bir şifre!
¡ Es un código!
Şifre...
Entonces, la clave.
Şifre, 2294.
Clave de acceso... 2294.
Barnett herkesin yeni şifre oluşturmasını istemiş.
Barnett decidió que todos deberíamos crear nuevas contraseñas.
O halde içinde bir şifre olduğunu da biliyorsunuzdur.
Entonces saben que contenía un mensaje con una contraseña.
Şifre buydu.
Ésa es la contraseña.
Nina'da şifre olacaktı.
Nina tendrá el código de acceso.
Hangi şifre çözme programını kullanıyorsun?
¿ Qué programa de desencriptación estás usando?
- Sifre 21...
- La combinación es 21...
Şifre?
Password?