Şimşek tradutor Espanhol
1,450 parallel translation
Şimşek Kılıcı!
Espada de Trueno!
Yani sen Şimşek misin?
Veamos, eres Ying, o eres Hollow?
Şimşek Ateşi!
Fuego de Trueno!
Cennet ve Şimşek, yin ve yang gibidir!
Las espadas del Cielo y del Trueno representan el ying y el yan.
Şimşek, Cennet Kılıcını bulmanda yardımcı olabilir! Cennet Kılıcıyla, Enigmayı kolayca canlandırabilirsin!
Trueno nos ayudará a encontrar a Cielo, volver a crear a Enigma es sólo cuestión de tiempo.
Cennet ve Şimşek kılıçlarını yeniden yaşatın! Eğer Cennet Kılıcının... yeni sahibi hızlı aydınlanırsa, daha güçlü olursunuz!
Cielo y Trueno han renacido, sólo te fundirás bien si el nuevo amo del Paraiso abre la mente pronto.
Yalnızca gösteri için, Bob, şimşek iki defa çakar.
Sólo para continuar el show, Bob, el rayo puede golpear dos veces.
Öldürücü sıcaklık ve şimşek vuruşlarıyla yenilebilir.
Aquel que golpea con rayos y mortal calor...
Bakalım Yağlı Şimşek ne yapabiliyormuş.
Hora de ver lo que el Trueno Grasoso puede hacer.
Mulwray, Brennan Mulwray denen adam ellerinden şimşek fırlatıyor.
El tipo se llama Mulwray, Brennan Mulwray, dispara rayos con las manos.
O kediler şimşek kadar hızlıydı.
Esos muchachos eran rápidos como un rayo
Mavi Şimşek, Metal Yarrak'a karşı.
Blue Thunder contra Metallicock.
Şimşek kalkanını yükseltin!
¡ Rayo protector!
Çok hızlısın, şimşek gibi.
Eres tan rápido y brillante.
Ve birden kafamda bir şimşek çaktı,
y después una pequeña luz vino a mi mente,
şimşek mı yapıyorsun?
¿ Estás haciendo flash?
- Sen, şimşek yapıyorsun.
- Estás haciendo flash.
Sen, hapishane gezegenlerinde insanların % 82'sinin şimşek bağımlıları olduğunu biliyor musun?
¿ Sabías que el 82 % de las personas en los planetas prisión, son adictos a flash?
Beka, şimşek?
Beka, ¿ flash?
Şimşek, senin kararını etkiliyor.
El flash está afectando a tu juicio.
Şimşek kullanmak hoşuna gitti Ben senin bazı ihtiyaçlarını onunla doldurduğunu düşünüyorum
¿ Te ha gustado estar con flash? . Quiero decir, llenó algún tipo de necesidad en ti.
Nerden geldiği belli olmayan ; iri gagalı ve pençeli bir Terör kuşu yavruyu öldürmek için, şimşek gibi saldırıyor.
Como un ataque de rayo con sus enormes pico y garras, un ave del terror aparece de la nada y mata a la cría.
Korkmuyorum kem gözden. Bırak çaksın şimşek.
Desafío a ese mal de ojo, sino dejad que el trueno golpee
Şimşek çaktı, gördün mü?
¿ Has visto un relámpago?
Söyledim şimşek çaktı diye. Ben deli değilim.
Te lo he dicho, era un relámpago.
Şimşek düşmeden önce saçların dikleşir
Los pelos de punta antes de un relampago.
Bir şey yok, tatlım. Sadece şimşek.
Nada, querido, sólo son algunos truenos.
Onları Şimşek Johnny istiyordu.
Dáselos a Johnny Lightning.
"Şimşek" ti, değil mi? - Tam at ismi!
- ¡ Qué gran caballo!
Sağ ol, Şimşek. Bayan Thornberry?
Señorita Thornberry, ¡ venga!
Sana neden Şimşek dediklerini anlamaya başlıyorum.
Empiezo a entender por qué te llaman Trueno.
Şimşek böyle günler olabileceğini söyledi.
Trueno me advirtió de estos días.
Şimşek ve yıldırımda bile mi?
¿ Incluso cuando hay truenos y relámpagos?
Şimşek ve yıldırımda bile.
Incluso cuando hay truenos y relámpagos.
- Şimşek.
- Un trueno.
Şimşek gibi çakan fikirlerin düşünürü o.
Es un pensador de iluminadores pensamientos.
" Ön tarafta şimşek çakıyor.
" El Trueno retumba en el frente...
Sana hiç şimşek çarptı mı Elliot?
- ¿ Alguna vez fuiste golpeado por un relámpago, Elliot?
İlk sene ilkbaharda Pippin'i sahneliyorduk. Şimşek tasarımını ben yapmıştım.
El primer año, en el teatro de primavera, Yo hice el diseño de luces.
- Ama şimşek dekorunu taşımama yardım etmiştin ve onu ayağına düşürmüştüm.
- Pero me ayudaste a mover los focos. Se me cayó uno en tu pie. ¡ Claro!
Tak, tak. Mahalledeydim ve bilirsin... Televizyonda da eski Kara Şimşek tekrarları var.
toc toc pasaba por el barrio y he pensado... hay un maraton de Knight Rider en la tele, asi que... traigo alitas de pollo!
Ama dillerini daha çabuk yakalasaydım, gemiyi şimşek gibi terketmeyeceklerini düşünüyorsunuz.
Pero cree que si hubiera captado su lenguaje antes, no hubieran abandonado la nave.
Şimşek Dwight Stratejisi.
Relámpagos Dwight.
Bir şimşek?
¿ Un rayo reluciente?
Eğer kafana şimşek yiyeceksen, bunu Gus ve ben etrafında yokken yapmanı tercih ederim.
SI VAS A SER ALCANZADO POR UN RAYO, APRECIARIA QUE FUESE CUANDO GUS Y YO NO ESTAMOS ALREDEDOR.
Aynı anda nasıl şimşek kadar hızlı ve katır kadar yavaş olabiliyorsun?
No sé cómo puedes ser tan rápido y tan lento al mismo tiempo.
Şimşek çakar, kıvılcımlar yağar. Bir göz kırpmasında, görmeyi kaçırırsın.
El relámpago brilla, las chispas saltan y con un solo parpadeo puedes verme.
[Ninja Sanatı : Şimşek Zırhı] Şimdi!
Ninpou, Raigeki no Yoroi ( Escudo de relámpagos )
Murdoch şimşek hızıyla bir karar vermek zorunda.
Esa decisión de instantes que tuvo que tomar Murdoch.
Statik boşalım, her yerde büyük şimşek fırtınaları yaratacak.
Las descargas estáticas provocarán tormentas de rayos masivos.
Çeviri : Enes Şimşek
Te e vigilado desde el comienzo y no has podido engañar a mis ojos