Şokta tradutor Espanhol
520 parallel translation
Bir şokta ise götürmesi garanti.
Un shock lo haría sin dudas.
Hem de şokta.
En shock también.
Adamın hala şokta olduğu görüşünü savunmaya istekliyim.
Bien, me inclino a pensar que el hombre estaba todavía conmocionado.
- Hala şokta.
- Está aún en shock.
Sanki şokta gibi.
Algo la dejó en shock.
Bir kız çocuğu bulduk, galiba şokta.
Hallamos una niña, está en shock.
Hala şokta doktor.
Sigue en el mismo estado.
- Bu çocuğa araba çarpmış ve şu an şokta.
- La ha atropellado un coche.
Duygusal bir şokta olmasının dışında durumu iyi.
Pero ha sufrido un fuerte impacto emocional.
Doktordan sadece şokta olduğunuzu ve bunu sağ salim atlatacağınızı duymak çok rahatlatıcıydı.
Fue un gran alivio cuando llamamos al médico por la mañana y nos dijo que se encontraba en estado de shock pero que iba a recuperarse.
Çatışmanın etkisiyle şokta efendim.
Señor, está un poco traumado por la guerra.
Belki hala şokta ama yardımsız değil.
Está traumatizado, pero no imposibilitado.
Şokta olman gerekmiyor muydu senin.
¿ No estabas en estado de "shock"?
Yaşıyor. Şokta gibi gözüküyor.
Está vivo, pero aturdido.
Şokta.
Está en estado de shock.
- Şokta.
- Está en shock.
Sorunum - kaptan derin şokta.
Mi problema : el Capitán tiene una conmoción profunda.
Şokta, çok güçlü bir duygu yaşıyor.
Es algo psicológico, en estado de shock. Por una fuerte emoción.
Zavallı adam hâlâ şokta.
Está en estado de shock.
Şokta idim. Tamam mı?
Estaba traumatizado. ¿ Entiende?
- Hâlâ şokta.
- Sigue en estado de shock.
Üç hafta şokta kaldım.
Estuve en estado de shock tres semanas.
Sadece hafif bir şokta.
Sólo un estado leve de shock.
- Şu anda hala şokta.
- Aún está en shock.
- Galiba şoktalar Tony. - Neden şokta olsunlar ki?
- Creo que se han quedado de piedra.
Büyük ihtimalle şokta.
Probablemente esté en shock.
Şokta gibiydi.
Pareció estar en estado de shock.
Şokta olduğunu varsayalım.
¿ Supongan que estuviera en estado de shock?
Sanırım şokta.
Creo que está en shock.
Hala şokta.
Aún está impresionado.
- Hala şokta.
- Sigue desfibrilando.
Şokta. Av kazası.
Accidente de caza.
Bence tutuklandığından beri şokta.
Creo que estaba en shock por el arresto.
Hala şokta olmalı.
Esta bajo un fuerte shock,
Kadın şokta.
Está traumatizada.
Vücudu kaçınılmaz bir şokta bu yüzden onu doğruca hastaneye götürmeliyiz. Yoksa ölebilir.
La conmoción es inevitable si no lo llevamos al hospital, podría morir.
Şu anda şokta.
Está en estado de shock.
- Şokta mıydın, kızgındın, üzgündün?
¿ Sentiste asombro, furia, tristeza?
Huzurlu kır evinde şu an kavga çıktı tüm dünya şokta. Cenevre görüşmeleri durdu.
¡ Los disturbios en una pacifica casa, conmueven al mundo y estancan las conversaciones de Ginebra!
Şu anda şokta.
Está conmocionado.
Şokta, çok kan kaybetti.
Conmoción. Perdió mucha sangre.
O şokta.
Sufrió un shock.
Polis, dün gece katil olduğunu sandığı şüpheliyi kıstırdı. Kaçmayı başaran şahıs, geride dört ceset bıraktı. Polis şokta.
Anoche, el supuesto degollador que se busca intensamente... fue rodeado por la policía sólo para escapar... en una violenta matanza que dejó a cuatro agentes muertos... y a un departamento de policía impactado.
Burada kadınlar şokta.
Las mujeres están en shock.
- Şokta ama hala yaşıyor.
- En estado de shock, pero esta viva.
Sadece şokta.
Ella está shockeada.
Şokta, acı çekiyor.
En estado de shock. Sufre síntomas de hipotermia.
"Şokta. x-ray cihazını getirin, boyun, omurga, göğüs ve karın röntgeni gerek."
"Sufre una taquicardia sinusal. Radiografia : cerviz, columna y abdomen".
Muhtemelen şokta.
Está en estado de shock.
Hâlâ şokta.
Está en shock.
- Şokta, hadi, biraz su iç.
-?