000 metre tradutor Francês
247 parallel translation
Beni yerden 3000 metre yukarıya çıkartacak.
Il m'emmènera à 10.000 pieds en l'air.
Yükseklik 108000 metre.
Altitude 108.000 trajectoire vérouillée!
Kümülüs bulutları, 2000 metre yükseklikte.
Ce sont des cumulus a plus de 2 000 m.
8.000 metre.
À 8000 mètres.
- Menzil 1.000 metre.
Portée : 1000.
Yaklaşık 10,000 metre yükseklikte, saatte 800 kilometre hızla uçacağız.
Nous volerons à une vitesse moyenne de 800 km / h, à 10 000 mètres d'altitude.
- 6000 metre.
- 7.000 mètres.
24,000 metre.
25.000 mètres.
Şimdi, spor haberleri. 1968 olimpiyatlarında 10.000 metre rekoru Arayounev'de 19 yaşındaki İsveçli tarafından kırıldı.
En sport aujourd'hui, le record du 10000 m, établi aux Jeux Olympiques de 1968 par Arounayev, a été battu par un Suédois de 19 ans.
Sayın efendim..... Svardia-Berlin Expresi 3.000 metre yükseklikteki..... Verick Köprüsü'nden geçecek.
Cher monsieur, l'express Svardia-Berne traverse le col de Verick à 3000 mètres d'altitude.
Sizin ölçünüzle yeryüzünün 1.000 metre altındayız.
Nous sommes à 1000 mètres de profondeur.
232 Zulu, 64 km güney-doğu, 3,000 metre.
232 Zulu, 64 km au Sud-Est, 10000 pieds.
Yapımında 127,000 ton çelik kullanılmış. Neredeyse 900,000 metre küp beton kullanılmış.
127000 tonnes d'acier, 3 quarts de million de mètres cubes de béton.
"Yeraltı odalarıyla çevrili yaklaşık 2,000 metre küp hacimli girilemez betonarme yapılar."
"La voute sera entourée.. " par 2.000 mètres cubes de béton armé impénétrable.
2,000 metre küp çimento.
2.000 mètres cubes de ciment.
Gizli yeraltı mezarı ki 2,000 metre küp, takviyeli betonarme ile örtülmüş.
C'est une voûte souterraine entouré par 2.000 mètres cubes de béton armé.
"10.000 metre yüksekte, bir uçağın üzerinden bakmıyorum." "Daha alçaktan, ülkeyi yürüyerek kat eden özel bir adamın gözlerinden bakıyorum."
"Non plus d'un avion à 9000 mètres de haut, mais du point de vue d'un homme spécial qui veut le traverser à pied pour conduire un étalon vers une destination secrète, un but personnel."
1.000 metre, yani bir kilometre araba.
5280 pieds, un mile de voiture!
Z - eksi 10.000 metre. Foton torpidolarını hazırlayın.
Moins Z-10000 m. Parez photon-torpilles.
Birazcık daha. 31.000 metre, haydi bakalım.
Encore un petit effort. 31000 mètres, on y va!
Ertesi gün, bizi vadiye, Kamboçya'dan yaklaşık 2000 metre uzakta bir tabura geri gönderdiler.
Ils nous ont renvoyés dans la vallée le jour d'après, à 2 000 mètres du Cambodge, dans le périmètre d'un bataillon.
Dağın tepesinde oturuyorum 9.000 metre yüksekte
J'étais assis sur le sommet d'une montagne A dix mille mètres d'altitude
Bu ot, deniz seviyesinin tam 2,000 metre üzerinde yetişiyor.
Cette herbe pousse à exactement deux mille pieds au dessus du niveau de la mer.
3.000 metre yükseklikteyiz.
On est à 10 000 pieds.
1000 metre için ayarlıdır.
On peut tirer jusqu'à 1 000 m.
Asteğmen, bizi geminin 1.000 metre önüne götürün ve durun.
Devancez la barge de 1 000 mètres et attendez.
Geçen yıl bu zamanlar, 8,000 metre yükseklikte... bir tanesini cidden ayarttım.
L'an dernier à cette époque, à 8000 m d'altitude... J'en ai séduit une.
Bense 10,000 metre yüksekte beni giydiren bir kadınla votkalı kokteyl içiyor olacağım.
Je serai à 8 000 m d'altitude à boire de la vodka... avec une femme qui m'habille. Tu ne connais pas ta chance.
Yükseklik tam olarak, 12.000 metre.
L'altitude est bonne, 11000 m.
50,000 metre ve yaklaşıyoruz.
50 000 mètres, on se rapproche.
2,000 metre.
2 000 mètres.
İrtifa : 5,000 metre.
Altitude : 5000 mètres.
İrtifa 20,000 metre ve düşüyoruz.
Altitude : 20000 mètres.
İrtifa 18,000 metre ve düşüyoruz.
- Altitude : 18000 mètres.
İrtifa 6,000 metre.
Altitude : 6000 mètres.
İrtifa : 2,000 metre.
- Altitude : 2000 mètres.
O yöne gidebilirsin ama o gördüğün dağ uzun boylu, kır saçlı dostumuz var ya boyu neredeyse 3 bin metre.
C'est possible, mais cette montagne-là, la grande aux cheveux blancs, elle fait 3 000 mètres.
Krater yaklaşık 900 metre.
Le cratère a environ 1 000 mètres de circonférence.
Bu da demektir ki 9100 metre yükseklikte ve saatte 850 km. hızla... 196 tarafından kontrol edilen bir tuzağa çekiliyor.
"Ovni à plafond 30" Il est à 10.000 mètres... "Vitesse 525 Cap 196" se déplaçant à 800 km / h... et le compas sur 196.
Sınırlarından 107 metre. Hacmiyse 11.000 metrik ton.
Il fait 107 mètres de côté et a une masse de 11000 tonnes.
Elimizde 800 metre küp Wintrex var yani, perdede kardan daha gerçek görünen beyaz köpük.
Nous avons 9 000 mètres cubes de Wintrex, une nouvelle sorte de caoutchouc, qui à l'écran, fait plus neige que la neige.
Çoğu, 900 metre derinlikteki elmas içeren kil kuyularından çıkartılır.
La plupart sont extraits de mines creusées dans l'argile jusqu'à 1 000 mètres sous terre.
Hint okyanusunda yüzen şu ada 3600 metre derinlikte petrol arıyor.
Cette île flottante tire le pétrole sous l'océan indien. On va le chercher à 3, 4.000 mètres.
Burası Güney Amerika And Dağları'ndaki, 2300 metre rakımlı Machu Picchu şehri.
Ceci est le Machu Picchu dans les hautes Andes, 8,000 pieds de haut, en Amérique du sud.
Evans City'nin 20bin metre üstündeler.
À 60 000 pieds au-dessus d'Evans City.
Bu, metre başına 3.000 dolar eder Roper!
C'est un coup de mille dollars!
Birkaç bin metre karelik bir alana sahiptir. Ve fihristimizde 100.000'den fazla girdi yer alır.
Notre superficie est de plusieurs milliers de mètres carrés et notre fichier comprend plus de 100 000 dossiers.
Beş yüz metre ötede 700.000 sterlin yatıyor.
Il y a 700000 livres à moins de 500 mètres d'ici.
Tayfun sınıfının farklı bir türü, 20 metre uzunluğunda, ve 32,000 ton- - Dünya savaşı uçak gemileri ile aynı boyutta.
Une variante de la classe typhon, il mesure à peu près 200 mètres de long et déplace 32,000 tonnes d'eau... grosso modo la même taille qu'un porte-avions de la second guerre mondiale.
- Gerçekten 1200 metre mi?
- Ça fait vraiment 4 000 pieds?
71 derece. 1100 metre.
071! 1 000 m!