00 gibi tradutor Francês
624 parallel translation
Joe saat 10 : 00 gibi arayacak. Bu arada gözden uzak, Ameche'ye yakın ol.
Joe téléphonera vers 10 h. Reste calme et t'éloigne pas du bigorneau.
Saat 7 : 00 gibi olsun diyorum. O saatlerde pek trafik olmaz.
Il y a peu de voitures.
- Saat 2 : 00 gibi ama çok daha önceden vurulmuş olmalı.
- Quand? - A 14 heures mais ça devait dater.
Gizlenmiş. Saat 12 : 00 gibi burada olacak.
Il sera ici à minuit.
Sonraki trene biniyoruz diye telefon et, akşam yemeği 9 : 00'da olur ve 10 : 00 gibi de yatarız.
Appelle et dis qu'on arrivera plus tard, dîiner a 21 heures, au lit a 22 heures.
Çok tuhaf. Saat 19 : 00 gibi beni buradan aradı.
Il m'a téléphoné d'ici vers les 7 heures.
Saat 19 : 00 gibi.
Il était 7 heures.
- 5 : 00 gibi.
5 heures.
Dün, öğleden sonra 3 : 00 gibi.
Hier, vers 3 heures de l'après-midi.
Saat 10 : 00 gibi içmeye başladık.
Vers 10 h, on s'est mis à boire.
2 : 00 gibi gelebilir.
Dites-lui de passer vers 14h.
- 8 : 00 gibi?
- Soyez sans inquiétude, je compte bien assister à la prédiction de Karswell. - A huit heures.
Bayan Gilpen'la konuştum, ve Dr. Hallen'ın 11 : 00 gibi kocası çıktıktan sonra aradığını söyledi. Oysa birlikte gittiklerini sanıyormuş.
Mme Gilpen m'a dit qu'il avait appelé après le départ de son mari, mais elle pense qu'ils sont partis ensemble.
Saat 18 : 00 gibi dört tanesini yapabilirim efendim.
Les quatre premiers à 18 heures, amiral.
Bakalım, şu şölen 11 : 00 gibi başlayacak... ve yaklaşık -
Attends... ce cirque commence vers 23h. - Et ça va durer environ...
- Midwich'te mi? Saat 10 : 00 gibi ayrıldım.
Vers 10h.
9 : 00 gibi.
Vers neuf heures.
4 : 30 or 5 : 00 gibi olsa nasıl olur?
Que dirais-tu de 16 h 30 ou 17 h?
- Kapanırken, 01 : 00 gibi.
- Ils fermaient. Vers 1 h.
Bugün öğleden sonra, 17.00 gibi ofisimde buluşalım.
Passez à mon bureau, cet après-midi à cinq heures.
DeSalvo saat 14 : 00 gibi Rollins'in Yeri'ndeki işinden ayrılıyor.
DeSalvo a quitté Rawlines Place à 14 heures.
O gece saat 21 : 00 gibi bir patlama sesi duymuş.
- Vers 21h cette nuit, il a entendu une explosion.
2 : 00 gibi falan geldiğimde, çalışıyordu.
Je suis rentré vers 2 heures, il était en train d'étudier.
- 3 : 00 gibi alırım seni.
Je passerai te prendre à trois heures.
Olsun, John. Hornchurch'den 11 : 30'a binip 1 : 00 gibi Basingstoke'ta olabilirsin. Hem yemekli vagon.
De toute façon, John, tu prendras le 11h30 de Hornchurch et tu seras à Basingstoke à 13 h. Oh, il y a un wagon-restaurant et...
İçinizden biri, Mangafranni adında bir kadını bekleme odasından alıp, saat 10 : 00 gibi Holly 5'e götürdü mi?
L'un d'entre vous a-t-il pris une patiente nommée Mangafranni dans la salle de repos pour la ramener à Holly 5 vers 10 h?
- 2.00 gibi. Sürpriz yapmak istedim.
Je voulais te faire une surprise.
Saat 14 : 00 gibi cesedi getirecekler.
Ils apportent le corps vers 14 heures.
Seni 9 : 00 gibi çağırmıştım.
Je t'ai appelé vers 21H00.
Mobilya gibi eşyaların satışından kalan $ 170.00 Açık artırma komisyonu $ 20.00 Kalan $ 150.00
SOLDE 150 $
.. gibi neredeyse imkansız bir görevle karşı karşıya. "102 00 : 10 : 11,840 - - 00 : 10 : 14,240" Katil kim?
- Qui est le meurtrier? "
- Bu gece 11 : 00 gibi.
- Vers 23 h. C'est votre arrêt?
Eve her zamanki gibi saat 5 : 00'te gideceksin.
Je peux être autoritaire.
Eğer Bay Bissonette'i ziyaret etmek isterseniz, herhangi bir sabah 10 gibi gelin.
Si un jour vous souhaitez rendre visite à M. Bissonette, passez vers 10 h 00.
Sanki beni gözetliyormuşsun gibi.
Je serai tout ce que vous voulez. Comme si vous me surveilliez. 1500 02 : 00 : 55,623 - - 02 : 00 : 58,501 Sinon, je te jetterai comme une vieille chaussette.
- İyi geceler. - Çay her zamanki gibi 7 : 00'de mi?
Votre tasse de thé à 7 h?
Akşam 8 : 00 ve general askerlerini çağırıyor. Aynı eski günlerdeki gibi.
Huit heures du soir et le général convoque ses troupes.
Yarın öğlen gibi Hong Kong'da oluruz. Sonraki gün de S.S. Carnatic'ten saat 08 : 00'de yol alacak.
Après-demain, à Hong-kong, il prendra le Carnatic.
6 Mayıs, sabah 06.00. Okyanus Araştırma Kurumu tarafından.. izin verildiği gibi!
12 Mai, 6 heures... j'ai reçu l'autorisation... de l'Institut de recherche océanographique... le processus de plongée avec le bathyscaphe se déroule dans de bonnes conditions... un monde féerique apparaît dans le faisceau des projecteurs... mon excitation est comparable à celle du pilote d'un vaisseau spatial
Dediğim gibi öleceksin bu ayın 28'inde saat 10 : 00'da.
Vous mourrez, ainsi que je l'ai dit... à 10 heures, le 28 de ce mois.
Söylediğim gibi. O araba saat 5 : 00'te.
Comme je l'ai dit, elle arrive à 17 heures.
5 : 00'te, tam adamın dediği gibi.
17 heures, comme il l'a dit.
Otobüs de öğlen 12 : 00-12 : 30 gibi kalkar zaten.
Le car part à midi ou midi trente, je ne sais pas.
Uçak 12 : 00'de kalkıyor, ve ben planladığım gibi içinde olacağım.
L'avion décolle à 1 2 h. J'ai l'intention d'être à son bord.
Onun gibi 1 00 yaşında değilim.
J'ai pas 100 ans comme lui.
Piskoposların gücü artıyor, aynı veba gibi büyüyor. Yakında rakibin olacaklar.
Le pouvoir des Evêques est en train de croître 739 00 : 45 : 29,380 - - 00 : 45 : 30,300 telle une pestilence, bientôt il concurrencera le vôtre.
$ 1.00 mı? Bunun gibi önemli bir ödül için mi?
Un dollar pour un prix aussi important?
Sadece saat 5 : 00'ten beri köle gibi hazırlık yaptıklarıma. Karının nafakasını ödemene yardımcı olmak için.
Juste les dîners pour lesquels je me tue á la tâche depuis 5 h de l'aprés-midi pour t'aider á payer ta pension alimentaire.
Sovyet Yüksek Komiserliği, Moskova saatiyle yarın saat 23 : 00'da, adına "Gardiyan" dedikleri ve tıpatıp aynı bizimki gibi olan elektronik beyinlerini çalıştırma emri vermiş. Evet beyler, buraya kadar. - Sadece savunma amaçlı olacakmış.
Le Conseil de l'URSS annonce pour demain 23 h, heure de Moscou, l'activation d'un cerveau électronique, similaire au nôtre, baptisé "Guardian", utilisé uniquement pour leur défense.
Dün tanıştığın Laura var ya her zamanki gibi saat 5 : 00'te oynamaya gelip gelmediğine bakınıyorum.
- Je regarde si la petite fille que tu as vue, hier, Laura, vient jouer, comme d'habitude, à cinq heures. - Ah.
- Atlantadan geldim. Saat 10 : 00'da indim, bir taksi 10 : 45 gibi beni apartmanımdan aldı.
Je suis revenu d'Atlanta à 22 h. Je suis arrivé chez moi en taxi vers 22 h 45.