12 yaşındaydım tradutor Francês
162 parallel translation
Bütün dünyanın öyle kokmadığını öğrendiğim zaman 12 yaşındaydım.
A 12 ans, j'ai appris que ça ne sentait pas comme ça partout.
10 ya da 12 yaşındaydım, ama kaldım.
J'avais 12 ans, et je suis resté.
Kardeşlerinle son kez oyun oynadığımı hatırlıyorum, 12 yaşındaydım.
- La dernière fois que j'ai joué avec vos frères, j'avais douze ans.
İlk kez adam öldürdüğümde 12 yaşındaydım.
J'ai tué mon premier homme à douze ans.
Anayasa Mahkemesi'nin iki üyesi de önündeydi... 12 yaşındaydım.
Et deux Juges de la cour suprême à ses pieds. J'avais 12 ans.
Bu bir gerçek, 12 yaşındaydım.
12 ans.
O zamanlar ya 11 ya da 12 yaşındaydım.
Je devais avoir onze ou douze ans.
Evet, Eddie Pompadour canım. 12 yaşındaydım.
J'avais douze ans.
12 yaşındaydım, aptalca bir şeydi ama kızmıştım, çünkü cezalandırılmıştım.
C'était idiot, mais j'étais en colère. On m'avait puni.
12 yaşındaydım, aptalca bir şeydi ama kızmıştım, çünkü cezalandırılmıştım.
J'avais 12 ans. C'était idiot, mais j'étais en colère. On m'avait puni.
12 yaşındaydım, annem delirdi. Ben de onun çayına zehir koydum.
Quand j'avais 12 ans, ma mère est devenue folle et j'ai mis du poison dans son thé.
- 12 yaşındaydım.
- C'est vrai.
İIk defa ölü birinsan gördüğümde, 12 yaşındaydım, daha 13'e basmamıştım.
J'allais sur mes 13 ans la première fois que j'ai vu un mort.
12 yaşındaydım kadın rahibeydi baskıyı sen düşün!
J'avais 12 ans et c'était une bonne soeur _ je te raconte pas!
Elbette bu benim bakışım. 12 yaşındaydım o zaman.
C'était ma vision des choses.
Tabii o zamanlar 12 yaşındaydım.
Je n'avais que douze ans à l'époque.
Ben 12 yaşındaydım, o 14.
J'avais douze ans, lui quatorze.
İlk motorumu söktüğümde 12 yaşındaydım.
J'ai bien démonté mon 1er moteur à 12 ans!
Şeyden beri... 19... 12 yaşındaydım.
Depuis 19... J'avais douze ans.
Bu olduğunda 12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans quand c'est arrivé.
Savaşmaya başladığımda 12 yaşındaydım fakat bazıları daha da gençti.
J'ai commencé à me battre à 12 ans, mais certains ont commencé plus jeunes.
12 yaşındaydım ama babam onlara 9 olduğumu söylemişti.
J'avais douze ans... mais Père disait que j'en avais neuf.
"On The Waterfront" filmini gördüğümde 12 yaşındaydım. Benim için çok önemli bir andı.
J'avais 12 ans quand j'ai vu Sur les Quais, ce fut une révélation.
Hayır, haklısın. 12 yaşındaydım.
Non, vous avez raison, 12 ans.
Yalnızca 12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
Annem öldüğünde 12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans quand elle est morte.
Evet, soyulmaya en yaklaştığım an, oydu. 12 yaşındaydım.
J'ai failli me faire dévaliser. J'avais 12 ans.
12 yaşındaydım. Yani çok...
J'avais 12 ans.
12 yaşındaydım.
- J'avais 12 ans.
Onlar 13, ben 12 yaşındaydım.
Ils ont 13 ans, j'en ai 12.
12 yaşındaydım Teddy.
J'avais 1 2 ans à l'époque.
O zaman 12 yaşındaydım anne.
Maman, j'avais 12 ans.
Ben sadece 12 yaşındaydım, saf ve masum.
J'avais 12 ans, j'étais naïve et quelque peu confiante.
- Ben 12 yaşındaydım, o 30 yaşındaydı.
- J'avais 12 ans et elle en avait 30.
12 yaşındaydım, çakıllı yoldan inerken bisikletten düştüm.
Je suis tombé de mon vélo quand j'avais 12 ans.
12 yaşındaydım.
J'avais douze ans.
Henüz 12 yaşındaydım.
J'avais seulement 12 ans.
Bir araba kazasında öldüler. 12 yaşındaydım.
Ils sont morts dans un accident de voiture quand j'avais 12 ans.
12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
Sanırım ya 12 ya da 13 yaşındaydın o zamanlar.
Tu avais 12 ou 13 ans. Tu t'en souviens?
12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans!
Ağabeyin emmeyi bıraktığında 12 yaşındaydı.
Ton frère ne m'a lâchée qu'à 12 ans.
Sanırım 13 yaşındaydım, 12.
J'avais à peu près 12 ou 13 ans.
Pekala. 12 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
Onu ilk gördüğümde 12 buçuk yaşındaydım.
J'avais douze ans et demi. Un jour de printemps de 1940, je la vis pour la première fois.
Ben de 1 2 yaşındaydım. Çok hoşuna gider.
A 12 ans, ça représente beaucoup pour elle.
Pekala. 1 2 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
1 2 yaşındaydım.
J'avais 12 ans.
12 yaşındaydı sanırım.
Quand il avait 12 ans?
Amcamın kendisini bana tanıttığı şekliyle, bir zehir aşılayıcısı olarak bana bu zehri aşılamaya başladığında sadece on iki yaşındaydım.
Conservateur de poisons. C'est ainsi que mon oncle se décrivait. J'avais 12 ans lorsqu'il commença à m'inoculer ce poison.
Evet, oniki yaşındaydım. Ancak bu kadar uzaklaşabilmiştim.
J'avais 12 ans, ça s'est arrêté là.