1600 tradutor Francês
351 parallel translation
- 1600,000.
200 000 pièces d'or.
Çok ince hesap yapıyoruz, ama daha 1600 km. yolumuz var ve başarabilir miyiz bilmiyoruz.
Ça peut sembler drôle d'être si près de ses sous, mais la route est longue et arriverons-nous au bout?
Sigara içen biri 2000 metre yukarıdan görülebilir.
Un homme allumant une cigarette... ressemble à un phare vu de 1600 m d'altitude.
Oturma odasındaki kasada 15 ve ya 1600 dolar kadar olacak.
J'ai 1 500 $ ou 1 600 $ dans le coffre du salon.
Daha dün onlara 1600 dolarlık bir çek gönderdim.
Je leur ai envoyé un chèque de 1 600 $ hier.
- 1600 kilometreden fazladır bu işi yapıyorlar.
Ils l'ont fait pendant 1000 miles.
1600 numara, Elm Sokağı.
N ° 600, Elm Street.
1600.
1600.
- 1600.
- 1600.
M.S. 1600.
~ An 1600 ~
Ama iyi bir izlenim bırakıyorlar. 1.600 Liret 1.600 Lirettir.
1600 lires, ça me paraît cher.
Mickey, zaten 1,600 yen borçlusun.
"Compte Mickey"... Vous devez déjà 1600 yens.
En yakın büyük şehre 1700 km uzaktayız biliyorsun.
Tu sais que nous sommes à 1600 km de la grande ville la plus proche?
Mesafeyi 1000 mile çıkarın.
Augmentez la portée à 1600 km.
Mesafe 1000 mile çıkarıldı, efendim.
Portée augmentée à 1600 km, Monsieur.
200 altın mı?
1600 livres d'or...!
8400. 1600'ü yarın Kudüs'e geri çekilecek.
8 400. 1 600 partent demain pour Jérusalem.
Neden o bu çirkin Texas topraklarının 1600 km ortasında yalnız başına dışarıda kalmak zorunda.
Il reste aussi loin, tout seul au beau milieu de l'affreux Texas?
- Başlangıç için. Yerli bölgesine 1600 km var.
Il faut traverser les terres indiennes.
Yanlışım yoksa, 2400 kilise var... ve bunların bir kaçı, 1600'lerin Barok tarzında yapılmış.
24 églises, si je compte bien. Quelques magnifiques spécimens datant du XVIIe siècle.
- Nebraska, hayatım. 1600 kilometre.
- Au Nebraska. Environ 1500 km.
İmparator Konstantin su deposu olarak yaptırmış... 1600 yıl önce. Gerçekten mi?
Un souvenir de l'Empereur Constantin, vieux de 16 siècles.
Yakıtımız bittiğinde bizden 1600 km. ötede olacaklar.
On sera en panne de carburant, et encore à 1.500km.
Yani bu da... 1.600 kilometre yapar.
Cela nous fait donc... 1600 kilomètres.
Bu kelebek 1.600 kilometrelik mesafeyi mi uçtu?
Ce papillon a-t-il parcouru 1600 km de ses propres ailes?
Randevu saatimiz 16 : 00.
notre point de rendez vous est 1600 heures.
600 km içerisinde her yer olabilir.
N'importe où dans un rayon de 1600 km.
- Dört gemi, 1.600 kadın ve erkek!
- 4 vaisseaux, 1600 personnes! - Il a mal compris.
Tam teçhizatlı yaklaşık 1600 kişi.
Environ 1 600 hommes en tout, paaiteMent quips.
Yüzbaşı Schmidt, en azından kağıt üstünde 1600 adamın görünüyor.
Sur le papier, pour le Moins, vous avez 1 600 hommes.
Tatiller : 1,600-1,600.
- Jours fériés : 1600. - 1600.
Geçen Mart burada, Aleksandır Graham Bell diye bir adam, Amerikan Patent Dairesi'ne bir mekanizma kaydetti. İnsan sesini kilometrelerce öteden duyabiliyorsun.
Un nommé Bell vient de déposer le brevet d'un appareil portant la voix à plus de 1600 mètres!
- Yükseklik 1, 600.
- Altitude 1600.
Kırdığınız cam için 1.600 dolar.
La grande vitre cassée, 1600 dollars.
Böylelikle Kepler, 1600 yılından sonra, gezegen hareketlerinin düzenli ve dairesel olmadığına ikna oldu.
C ´ est comment Kepler, après l'année 1600, est devenu convaincu que le mouvement d'une planète n'est pas circulaire et ni uniforme.
Güney Amerika'ya yelken açıp, oradan Amazon'un 1600 km yukarısındaki,... Rio Negro ile birleştiği yer olan Manaos şehrine vardılar.
Ils ont navigué en Amérique du sud et puis à 1.000 milles vers le haut de l'Amazone jusqu ´ à la ville de Manaos, où l'Amazone est rejoint par le Rio Negro.
Kafasında en çok yer eden kişi astronom Johannes Kepler'di, Kepler buraya, Prag'a 1600 yılında 28 yaşında gelerek en üretken yıllarını geçirmiş.
L'homme qu'il avait le plus à l ´ esprit était l'astronome Johannes Kepler, qui est venu ici, à Prague, en l'an 1600, à l'âge de 28 ans, et a dépensé ses années les plus productives ici.
Bu yüzden 1600'de Akdeniz halen dünyanın merkezi idi,... Venedik de Akdeniz'in kilit noktasıydı.
C ´ est parce qu'en 1600, la méditerranée était toujours le centre du monde, et Venise étaient le moyeu de la méditerranée.
İkincisi borçlandım.
Tu auras 1600 couronnes par mois pour toi et les filles.
Banka sana ve kızlara ayda 1600 kronor ödeyecek.
A mon retour, nous aviserons.
1600 kanal boyunca batıya gidiyoruz.
On se dirige vers l'ouest sur le canal 1600.
Göstergesi 2,000 km'den az. - Hah!
Elle a moins de 1600 km au compteur.
- 1600 ruble - 1600 ruble mi?
- 1 600 roubles. - Pour cette bague!
Afedersiniz. Yemek düzenlemek için 1600 dolar mı istiyorsunuz?
Vous prenez 1.600 $ pour préparer un repas?
BUN 40.2 de stabil, 1600 cc'de çıkış gücü iyi.
Son urée est à 40,2. Diurèse à 1 600 cc.
Orada yaşayan insanlar - 1,600, babam dahil - Exo-Grey rafinerisine yer açmak için Evlerinden atılacaklar.
Les 1600 habitants de Pagglesham, dont mon père, doivent être expulsés de leurs logements pour l'implantation du projet de raffinerie Exo-Grey.
Saatte 1600 kilometreden fazla bir hızla dönüyor.
La Terre tourne à plus de 1 600 km à l'heure.
1600'lerin sonundaki gibi Johannes Kepler, evrenin yapısını Pisagor kanunları ve... Platon mükemmeliyetçiliğiyle açıklamakta zorlanıyordu.
Même en 1600... Johannes Kepler tente d'interpréter la structure du cosmos... grâce aux solides de Pythagore et à la perfection de Platon.
Aristarchus'un çoktan unutulmuş bilgileri 1600'lerde yeniden keşfedildi.
En 1600, les idées longtemps oubliées d'Aristarque... furent redécouvertes.
Her biri 1.600'e patladı!
Ils coûtent 1600 lires!
Bakın az önce Sheehan'ın mülkünü 1600 dolara satın aldık.
Ecoutez, on a acheté chez Sheehan pour 1 600 $.