40000 tradutor Francês
196 parallel translation
Yaklaşık 40000 km...
Distance fusée-Lune :
40 bin dolar oldu.
Nous en sommes à 40000 $.
Yat'a karşı 40 bin dolar.
Je le mets en jeu contre les 40000 $.
- Var. Harry-Greb dövüşünden 40 bin dolar kazandın, Piyasadaki bütün parayı topladın,
Un combat t'a rapporté 40000 dollars, tu as gagné à la Bourse et tu as des intérêts dans quatre bars clandestins.
40,000 Dinar.
40000 dinars.
Ve sonra güneşin içinden çıkıp göründü işte o zaman 40 bin doların neden Whit'in umurunda olmadığını anladım.
Puis je la vis venant du soleil et je compris pourquoi Whit se moquait de ses 40000 $.
- Bu cevher için, tonu 40.000 civarı derim.
- Pour ce minerai, environ 40000 $ la tonne.
- Tonu 40.000 dolar.
- 40000 $ la tonne.
Tonu 40.000 dolar!
40000 $ la tonne!
- 40.000 dolar.
- 40000 $.
- 40.000 dolardan fazla.
- Plus de 40000 $.
- 40.000 doların çok üstünde.
- Beaucoup plus de 40000 $.
2 yaşındaki en iyi atım bir daha koşamayacak. 40.000 $ değerinde.
Mon meilleur deux ans s'est foulé un tendon. Il vaut $ 40000.
En az kırk bin liret.
Au moins 40000 lires.
Bozacaksın.
Il vaut 40000 lires, ce violon.
Az bir topallama 40 bin oy eder.
Le fait de boiter peut rapporter 40000 votes.
Ve böyle bir akşamda..... yaklaşık 40,000 odada benzer şeyler olduğunu söyleyebilirim.
Une nuit comme celle-ci, il doit y avoir dans environ 40000 chambres une situation analogue.
Duyduğuma göre bunlardan yaklaşık 40,000 tanesi.. .. özellikle böyle bir gecede...
Savez-vous que dans 40000 d'entre elles... surtout une nuit comme celle-ci...
- 40,000.
40000.
Bana 40,000 pound bırakmış.
Il m'a laissé 40000 livres.
tepelerinde, İkinci Dünya Savaşı'nın ilk ve kritik yıllarında, binden az Kachin savaşçısı, Amerika ve İngiliz ordusunun liderliğinde 40.000 Japon askerin girişini engelliyordu.
En Birmanie du Nord, aux portes de l'Asie tant convoitée, un millier de guerriers kachins aidant les troupes américaines et britanniques de l'OSS, retiennent 40000 Japonais au début de la Seconde Guerre mondiale.
40 bin Japon Ubachi Havaalanı'ndan geliyor. 40 bin.
Quarante mille Nippons arrivent à la base aérienne d'Ubachi. - 40000.
Rocky, yakıyor mu, yakıyor mu?
40000 en une heure!
Orada 40,000 var ve iyi sayarım, anladın mı?
Tiens, vas-y! Hé, chérie! Je t'ai donné 40000.
- Bileti ben alıyorum!
40000.
Beş yıl önce annesi ölünce çiftlik ona miras kalmış. Onu şu ana kadar getiren, 40,000 Dolara sattığı bir kaç yüz akrelik arazi.
Sa mère meurt, lui laisse un ranch avec peu de terres qu'il vend vite pour 40000 dollars qui le font vivre.
40,000 franc miras vergisi!
- Ca nous fera plus de 40000 F de droits.
Ve bu evde ayakları yere basan herkes bir bakışta 40000 dönümün ve ufak bir zaafın bir ömür geçirmek için yetersiz olduğunu anlar.
Et n'importe quel homme qui met le pied ici voit tout de suite que 40 000 acres, c'est trop peu pour gâcher sa vie.
- Hadi yapma, Murray. Burasının en az 40,000 dolar edeceğini biliyorsun.
Allons, cet établissement vaut au moins 40000 dollars.
Herb, şu andan itibaren hayatının değeri 40.000 dolar.
Mon cher Herb, à partir de ce moment, votre vie vaut 40000 dollars.
Çek, 1707 dolarlık. Bay Clutter'ın hayat sigortası teminat tutarı... 40.000 dolar.
Ce chèque d'un montant de 1707 $ était le premier versement de M. Clutter pour une assurance vie pour un capital de 40000 $.
George barda, yılda 30-40 bin dolara para demiyor.
George doit gagner 30 ou 40000 $ par an grâce à son restaurant.
Ve Palermo'da, 37500 litre en iyisinden İtalyan zeytinyağı.
Et à Palerme, 40000 litres d'huile d'olive, première pression.
Bu numarayı doğru çekin üzerinde imza yerine yazarsanız tam 40 bin paunda kadar istediğiniz parayı alabilirsiniz.
Ce numéro, écrit sur le bon chèque à la place de la signature, vous permettra de disposer de 40000 £.
Şirketi 40 bin dolarlık yeni jiroskoplar alması için ikna etmiştik.
On a réussi à convaincre la compagnie d'investir 40000 $ dans de nouveaux gyros.
Kayıp bir at üstüne oynanmış 40.000 dolar bir budalanın elinde.
40000 $ sur un cheval confié á un crétin!
40,000 kopyayı da vermiş.
Il a fait passer les 40000 exemplaires.
Evlendiğim zaman, 40 bin Frank'lık servetim olacak.
A mon mariage, j'aurai une fortune de 40000 francs!
Sen onları satın aldın. Ve benim 40.000 $ ım yandı.
Tu l'as acheté et tu as brûlé mes 40000 $.
- Senin 40,000?
- Tes 40000 $?
O gece kulübede kırk bin doların büyük bölümü yandı.
40000 billets ont brûlé dans cette grange l'autre soir.
Kırk bin.
40000.
40,000 $ istiyorum.
Je veux mes 40000 $.
40000 veren var mı?
Qui dit 40? - 40 000.
Auschwitz'de ele geçirilen evraklara göre yaklaşık yüz bin insan katledildi. Bunların 40,000'i, 14 yaşın altındaki çocuklardı.
D'après ces documents, près de 100000 personnes ont péri à Auschwitz, dont 40000 étaient des enfants de moins de 14 ans.
Fazladan bir 10000 hiç fena olmazdı.
40000 serait l'idéal.
Ama buna bir son vereceğiz.
Nous sommes responsables d'un territoire de 40000 km carrés.
- 40,000 dolar.
- 40000.
Şeye bir saat...
40000 lires, qu'est-ce que tu veux de plus?
- Benim payım 40 bin paunddu.
- Á 40000 £.
Kırk bin mi?
40000?