4h tradutor Francês
513 parallel translation
Bire kadar spor yapıp dörde kadar yürüyeceksiniz.
Manœuvres jusqu'à 1h, marche jusqu'à 4h.
Saat sabahın 4'ü.
Il est 4h du matin.
4 mü? İyi! Akşam 4'te de kovalıyor oluruz.
Nous attaquons Manassas à 4h.
Gelir gelmez hareket olacağını biliyordum.
4h? Bien! Nous les aurons avant 16h.
Hava güzel olursa sabah dörtte söylediğim yerde buluşuyoruz.
Demain à 4h, s'il fait beau, à l'endroit convenu.
Yarın sabah şafaktan önce kalkıyoruz.
Nous décollerons demain matin à 4h.
Neredeyse dört.
Presque 4h.
Erken kalkmışsın. Dün gece saat 4 gibi lavaboya giderken senin odandan gelen çığlıkları duydum.
Quand je faisais ma ronde, j'ai entendu vers 4h des éclats de voix dans votre chambre.
Sabahın dördünden beri tarlada çalışıyor.
Elle est aux champs dès 4h du matin.
Şey, saat neredeyse 4 : 00.
Il est presque 4h.
Dörde çeyrek var...
Bientôt 4h 15.
- Saat 4'te timsahla randevun var.
- Le crocodile nous attend à 4h.
- Her zaman aynı saatte. Gecenin dördünde.
Maintenant, je me réveille toujours à 4h du matin.
Lütfen saat dört gibi gelin.
Il demande que vous veniez à 4h.
Ama eleştiriler gelene kadar sabah dördü bekleyeceğiz.
Mais nous devrons attendre jusqu'à 4h du matin pour les critiques.
Sabah dörtte evinden kaçarken neler hissettiğimi sanıyorsun?
Qu'est ce que tu crois que ça me fait de m'enfuir de ton appartement à 4h du matin?
Sabah saat 4'te uyandım ve stüdyoya gittim.
Je me suis réveillée vers 4h du matin, et j'ai roulé jusqu'à l'atelier.
Saat 4'te herşey bitmiş olacak.
A 4h, tout sera fini.
Bu hafta 8 : 00'den 4 : 00'e çalışıyorsun.
La semaine prochaine 4h à minuit. Trouve-toi un casier.
Birden çok kişi de şaşırarak... sabahın 4'ünde, bu otobanda... çorapsız bir şekilde... ayaklarına bir çift boş ayakkabı kutusu geçirmiş... tuhaf bir iş adamı gördüklerini... iddia ediyorlar.
Plus d'un passant dit avoir vu le fantasque nabab errant sur cette route à 4h du matin les pieds nus, dans des boites Kleenex vides!
Dörtü üç dakika geçe, başka ne yapacaksın?
Pas vrai? Qu'est-ce qu'onpeut faire d'autre à 4h 03 du matin?
Arayı saat 4.00'te vereceğim.
J'ai une pause à 4h. Si vous êtes là...
- Hadiii... şu anda kendimi hiç de Naziler üzerine 4 saatlik bir belgesel izleyecek gibi hissetmiyorum.
Je ne suis pas d'humeur à voir un documentaire de 4h sur les Nazis.
Sabah 4'te değil.
Pas à 4h du matin.
Saat 2'de yemek için gelirim.
Je rentrerai à 1 4h, pour le déjeuner.
Ateşlemeye 4 saat 30 kala Kaptan Pilot Albay Charles Brubaker Yarbay Peter Willis ve Komutan John Walker uçuş doktoru Dr. Roger Burroughs tarafından uyandırıldılar.
À H moins 4h 30mn, le Colonel Brubaker, commandant de bord, le Lt. Col. Peter Willis et le Cdt.
Saat 4'te çıkıyorum işten.
Je termine à 4h 00.
Sanırım 4'e kadar bekleyemeyiz.
Je ne pense pas que nous pouvons attendre jusqu'à 4h 00.
Saat 4'te çıkacağını söyledi.
Il a dit : il termine à 4h 00.
Bu ülkede saat 4'te akşam yemeği yiyorlar.
Dans ce pays, on dîne à 4h.
Dört saat sonra da biz orada olacağız.
On y sera 4h plus tard.
Saat 4 de burada olmazlarsa, paralarını rüyalarında bile göremezler.
Ils ne verront pas un sou s'ils ne sont pas là à 4h.
Sabahın dördünde döndüm eve.
Je suis rentrée à 4h.
Afrika'ya, uçak saat dörtte.
En Afrique, à 4h.
Tamam bak... Acapulco'ya 3 : 30 Aeronaves de Mexico ve 4 : 10 Western var.
J'ai un vol Aeronaves de Mexico... qui part pour Acapulco à 3h 30... et j'ai un vol Western... qui part à 4h 10.
Sanırım Acapulco için 4 : 10 Western'i izleyeceğiz.
On va prendre le vol Western de 4h 10.
- Sabah 4 : 00 civarında.
Vers 4h du matin.
Sabahın dördü.
Il est 4h du matin.
Sabah 4'te fakülte toplantısının geç bittiğini söylediğimde eşim istiridyelerin taze olup olmadığını sormaz mı!
Quand j'arrive à 4h, en disant que la réunion s'est prolongée... ma femme me demande si les fruits de mer étaient frais.
Ama kafama eserse sabahın dördünde sefere çıkabilirim.
Mais quand ça me prend, je pars en expédition à 4h du matin.
Demek sabahın dördünde mutfağa gittin...
Alors tu files dans la cuisine à 4h du matin...
4'mü, 4.30'mu, bilmiyordum.
J'ai pas compris si c'était 4h ou 4h30.
Tam 4 saattir yayındayım.
J'ai 4h de micro.
Gözeten yok, minimum ışık ve sabahın 4'üne kadar Dixie. - Kim daha fazlasını isteyebilir ki?
Entrée libre, prix raisonnables, et ça joue jusqu'à 4h du mat'!
Resmi bir sütun sola kaydıracağız. 4H kulübü kenar çubuğunu olduğu gibi bırakalım, ve "kaldırımdaki yabani otlar" konusunu "Paskalya Yumurtası Avı" konusuyla yer değiştirelim!
On décale la photo d'une colonne et on garde le club en encadré et on échange la rubrique faits divers avec la chasse aux ufs de Pâques, juste là.
Onu 4 saatte bulamazsanız...
Si vous ne le trouvez pas d'ici 4h, je suis sûr que moi, je le trouverai.
Sabah dört mü?
4h du matin?
4H Klübü Pazar günü Schoneberg Okul Stadyumu'nda bir spor organizasyonu düzenledi.
Le Club 4H a organisé un dimanche sportif au stade de l'école Schoneberg
Burada olursan... Bugün 4.00'te mi?
A 4h aujourd'hui?
Saat sabahın dördü.
Il est 4h du matin.
Saat 4'te burada ol.
Soyez là à 4h.