53 tradutor Francês
1,055 parallel translation
Şimdi üç arabayı geçen, 53 nolu Douglas, trafiğe yüklenirken bir hareket yapıyor... ve 14 nolu Thorndyke'ın hemen peşinde yeralıyor.
Douglas, avec le numéro 53, gagne du terrain, remontant rapidement la file de voitures, à la poursuite de Thorndyke dans la voiture numéro 14.
Oldukça zorlu ve hızlı dümdüz giderlerken... 53 numara geçiyor.
Et tandis qu'ils attaquent la grande ligne droite, le numéro 53 le double.
Evet, 53 numara hızla kayboluyor.
Oui, le numéro 53 perd de la vitesse.
Gücün sıfırlanmasına da 9 dakika, 53 saniyemiz var.
Neuf minutes, 53 secondes avant énergie zéro.
Yalnız 53 saniyelik bir kaçış payımız var.
Il ne nous reste plus que 53 secondes pour sortir d'ici.
Diğer gemi kıstırılmış durumda, bir saat 53 dakikada tekrar belirecektir.
L'autre vaisseau devrait réapparaître dans une heure et 53 minutes.
İyi niyetimizin göstergesi olarak bir saat 53 dakika bekleyeceğiz.
En signe d'amitié, nous attendrons précisément une heure et 53 minutes.
Saldırıyı durdur! 53 kişiyi kaybettik.
Jim, nous avons 53 morts ici.
6 saat 53 dakika sürdü.
- Voilà les feuilles.
Genellikle beş buçuk saat diye hesaplarız. 6 saat 53 dakika sürdü. Frampton Cotterell'de 25 dakika mola verdik.
Oui, en général, on y arrive au bout de 5h30, mais là, on a mis 6 heures et 53 minutes, en faisant une pause de 25 minutes à Frampton Cottrell, pour se dégourdir les jambes,
- 53 gine lütfen.
- Cinq trente, s'il vous plaît, monsieur.
- 53 şilin mi?
- Cinq trente?
O gitti, zavallıcık. 53 yıl beraber olduk.
Elle n'est plus là, la pauvre. Nous avons vécu ensemble 53 ans.
- 24, 35, 53 ve 89.
- 24, 35, 53 et 89.
Beş ve üç, 53,
Cinq et trois, 53.
Tanrı aşkına John, 53 yaşındayım ve korkularım var.
Putain, j'ai 53 ans, avec toutes les angoisses qui vont avec.
- Bu kadın 53 yaşında, geri zekalı.
- Elle a 53 ans, abruti. - Bicarbonate.
Oh. 52 ve 53. arasında
Entre la 52e et la 53e rue.
Polis takibinin başlamasına kalan süre... 1 saat 53 dakika
Début de la poursuite : 1 heure 53 minutes.
Benim adım Foster ; 53. İstihkam Birliği kaptanıyım.
Je suis Foster, Capitaine du 53ème bataillon.
- 53 numaralı karayolunda, iki kişi bir motordayız.
- On a eu un accrochage sur la 53.
53. cadde tek yön, Park Bulvarı trafiği berbattır... ve ışıkların ayarı da tamamen yanlış.
La 53ème rue est à sens unique, Park Avenue est bouchée... et les feus sont mal réglés.
53.
53.
41... 42... 43 51... 52... 53 320... 321... 322...
41... 42... 43... 150 51... 52... 53... 300 320... 321... 322...
Bakalım, Mart 1953'ten Haziran'a...
Voyons de Mars 53 à Juin...
Artık sabrım kalmamıştı.
je ne pouvais plus attendre de te voir. 603,00 : 53 : 15,920 - - 00 : 53 : 17,558 Merci, cheri.
- 53.13 dolar, lütfen.
- 53,1 3 $.
53 model bir Chevy.
Un pick-up Chevrolet 1953.
- "Çalışmakta ibadettir" diyor.
Il dit que le travail est une vénération. Il a 53 ans.
- 53 yaşına geldi. Senin yaşın kaç?
- Et toi, quel âge as-tu?
21 inçlik ekranınızda ayağa kalktınız Amerika ve demokrasi hakkında nutuk çektiniz.
Vous êtes sur un écran de 53 cm et hurlez à propos de l'Amérique et de la démocratie.
Gelin ve 53 Pazar Caddesinde göz kırpan baykuş tabelasında bizi görün.
Rendez-vous au 53, Market Street, à l'enseigne de la chouette espiègle.
İyi hâl madalyası, gümüş yıldız, 53'te onur madalyası.
Médaille de bonne conduite, médaille Silver Star, libération honorable,'53.
Anita derin bir iç çekti, gözlerini kapattı, kafasını salladı, kalbime saplanan, acı bir şekilde açık, 689 00 : 53 : 14,605 - - 00 : 53 : 16,334 ve nihai bir sesle cevap verdi.
Anita Weishaupt se reprit, elle ferma les yeux, respira profondément, secoua lentement Ia tête et dit d'une voix si claire qu'elle me fit mal et si définitive que je perdis courage :
O zamandan sonra, genç çift Erwin'i görmeye gelmeyi kesti, 696 00 : 53 : 39,063 - - 00 : 53 : 42,032 ve bir daha evlerine davet etmediler.
Son fils ne reçut plus de visites et ne fut plus invité.
Erwin, sebebini sormadan haftalarca bekledi, 698 00 : 53 : 47,838 - - 00 : 53 : 50,636 sanırım muhtemel cevaptan korkuyordu.
Mais iI attendit, des semaines entières, sans demander, par peur de Ia réponse.
53 günüm kalmıştı!
II ne me reste que 53 jours!
Bana 53 günüm kaldığını söylediniz.
Vous avez dit qu'il me restait 53 jours.
Gözümün önüne 53 günü astınız ve şimdi de çekip alıyorsunuz.
Vous m'avez alléché avec ces 53 jours et vous me les piquez.
Günaydın, Anne.
Salut, Maman. 17 00 : 08 : 50,960 - - 00 : 08 : 53,428 - Oui?
Fransa, Sahra Modulü 5-3
France, module Sahara 53.
Ağustos'ta 53 olacağım.
J'aurai cinquante-trois ans en août.
7 : 53'te, Cindy Sondheim'ın nerede yaşadığını bilmek istiyorum.
À 19 h 53 je veux savoir où habite Cindy Sondheim.
Nesne üzerine bilgimiz bu kadar bir de Dünya'dan 53,4 saat uzakta olduğunu biliyoruz.
Nous n'en savons pas plus,..... sauf qu'il est à 53,4 heures de la Terre.
117 mi?
53 kg!
- Hatırladığım kadarıyla 53.
- 53 ans, si mes souvenirs sont bons.
Kutsal Ev Tasarımı Antolojisinden daha popüler, Sıfır Yerçekiminde Yapılacak Elli Üç Şey'den daha fazla satan, ve Oolon Colluphid'in felsefi üçlemesinden daha tartışmalı :
Encore plus populaire que Le Mémento d'économie domestique céléste, plus vendu que les 53 nouvelles méthodes pour s'occuper en apesenteur, et plus contreversé même que la scandaleuse trilogie du philosophe
Tuhaf bir kadının evde dolaştığını bir düşünsene.
Un coureur désespéré. 2003,02 : 53 : 33,880 - - 02 : 53 : 36,519 Maman, je ne suis pas un homme honnête.
53 karat.
53 carats.
Genel müdür. Yaşı da sadece 53.
Un fonctionnaire de haut rang. 53 ans.
1.55 küçük değildir.
Sûrement pas! 1 m 53 ce n'est pas petit!