English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ 9 ] / 95

95 tradutor Francês

1,794 parallel translation
Otoyolda onu bir kamyon mola yerinden kaptım.
Je l'ai ramassé dans un relais routier sur la 95.
Bartın bütün bu oyuncaklarını, Homer'ın hazine değerindeki Mr. Plow montunu, ve bu power ranger donlarını, ki zaten onları giymiş durumdayım, sadece 3.95'e mi alacağım?
Je prends toutes les figurines de Bart, la veste Mr Plow de Homer, et ces dessous Power Ranger, que je porte déjà, pour seulement 3.95?
On dokuz, 95 yardada altı kez top yakaladı, Nate ve bunun sebebi de, senin sağını kullanamadığını bilmesi.
Dix-neÏ... f a six prises pour 95 mà ¨ tres'Nate, parce qÏ...'il sait qÏ... e tÏ... ne peux pas aller à droite.
Frank Longford, 2001'de 95 yaşında ölene kadar mahkûmları ziyaret etmeye devam etti.
Frank Longford a continué ses visites aux prisonniers jusqu'à sa mort en 2001, à l'âge de 95 ans. Myra Hindley ne fut jamais libérée et passa 36 ans en prison, jusqu'à sa mort en 2002.
Evet, Thfall 95, şükran gününden önceki gece.
Ouais, automne 95, la nuit avant Thanksgiving.
Otuzi... Evlat, 65. filan diyeceksin sandım. Ya da ne bileyim 95 filan.
Je pensais que vous alliez dire quelque chose comme 60, ou même 95.
Dostum l-95 yolunda gidiyor, Eyalet polisine dikkat etmesi gerek.
S'il roule sur la 95, il devrait faire gaffe à la police État
95'ten sonra dünyaya gerçek yüzünü gösterene kadar.
Puis il a disparu de la circulation après 95.
Bu da 95 % başarı.
Succès à 95 %.
. - Hedefledikleri 95 milyon.
95 millions, c'est ce qu'ils prévoient.
- 95 milyon, Eric.
- 95 millions, Eric.
- Stüdyo 95 hedefliyor.
- Le studio a prévu 95.
- 95 mi?
95?
95'i s.. tir et.
Aux chiottes 95.
. - 95'i bir devirelim de.
Faisons déjà 95 millions, hein, les gars?
Aşağı yukarı 95. 100'e vurursak, sertleşirim.
Ils prévoyaient 95. On tape dans les 100...
Soya burger ve fried patatesler 6.95 Dolar artı KDV.
Le hamburger et les frites valaient 6,95 $ plus la TVA.
Tamam, I-95 karayolu boyunca bütün birimlere haber verdik. Körfez tarafından gitmeyi seçerse diye I-10'dakileri de uyardık.
on place des barrages sur les routes I-95 et I-10 dans le cas ou il décide de se déplacer le long de la cote.
Devriyeler 2005 turuncu Lamborghini'yi takip ediyor. Plakası I6w649. I-95 karayolunda güneye ilerliyor.
Patrouilles en code 3 à la poursuite d'une Lamborghini 2005, multicouleur, immatriculée en Floride 16W649, se dirigeant vers la I-95.
Ticari bir uçak Atlantik'ten doğu sahiline doğru yaklaşıyor,.. ... % 95 olasılıkla Driscoll şehrine düşecek,..
Un vol commercial se dirige de l'Atlantique vers la côte Est avec 95 % de chance de s'écraser dans le comté de Driscoll.
- Kan basıncı nasıl? - Sistolik kan basıncı 95'e çıktı
- Je croyais que vous le montiez.
İki litre ototransfüzyon yapıldı.
- Sa pression? - Systolique à 95.
Langley'den I-95 ile kuzeye doğru gidiliyor.
C'est au nord de Langley sur la route 95.
Sıcaklığı 95.4 derece ve kan basıncı 7.28.
Sa température est remontée à 35,2oC et son pH à 7,28.
Bu Szura ile bitmeyecek, Tom. Seninle bitecek!
Saviez-vous que 95 % des espèces de la planète se sont éteintes?
İşarete göre Camden'a 60 mil kaldı.
Le panneau indique 95 km jusqu'à Camden.
Siyah bir erkekti, 170 boylarında 70 kilo civarı.
C'était un homme noir, de corpulence moyenne, à peu près 1 mètre 95, 104 kilos.
95'ten beri panik atagim yok.
J'en ai pas eue depuis 1995.
İsrail Filistinlilere, işgal edilen bölgelerden olan Batı Şeria'nın yüzde 95'ini önermiş ve Filistinliler bunu şiddete başvurarak reddetmişlerdi.
Ils ont offert 95 % de la Cisjordanie des territoires occupés aux Palestiniens, et ceux-ci l'ont rejeté avec violence.
Yüzde 95 argümanı varsayımında toprağın yüzde 95'ini almanız size yüzde 95'lik bağımsızlık kazandırmaktadır.
Cet argument des 95 % tient si recevoir 95 % des terres vous donne 95 % de souveraineté.
Ve mahkumların elinde bölgenin yüzde 95'i var.
Les prisonniers ont 95 % de la surface.
Yaklaşan araba 60 mil hızında.
Voiture en approche à 95 km / h.
Daha önce de söyledim, bunun % 95 kaza olduğuna inanıyoruz.
On est sûr à 95 % que c'est un accident.
Komiser, Ben yüzde 90,95 eminim ki Bu kadını Steve Wagner öldürdü.
Capitaine, je suis sûr à 90 ou 95 %... que Steve Wagner a tué cette femme.
95 yılındaki Coulter-Hanlon işini hatırlıyor musunuz?
Vous vous rappelez de l'affaire Coulter / Hanlon en 95?
'95'teki alışveriş merkezi silahlı çatışma için burdayız.
Nous sommes là au sujet de la fusillade au centre commercial en 1995.
Tam istediğim yer ve şekilde bir park yeri hayal ederim ve % 95 olasılıkla, o yer benim için hazırdır. bana sadece aracı oraya koymak kalır.
Je visualise l'espace de la place de parking exactement ou je veux, dans 95 % des cas la place est libre pour moi et je me glisse tranquillement.
Başlangıç ağırlığımız nedir Zack? Başlangıç ağırlığı 245.90 kilogram.
- Le poids de départ est de 243 kg 95.
Bu pisliği birine sattın. Uzun biri, 61 / 2 fitten daha uzun.
Tu as vendu cette merde à un grand, plus de 1 m 95.
Müdürün özeli. 11,95 $.
Promo du jour, c'est 11.95 $.
Tamam ilk olarak 11.95 dolar, onlar yakut değil.
Je te signale qu'à 11,95 dollars, ce ne sont pas des rubis.
O bilet 12 yaşından küçük bir çocuk için 95 dolardır!
Ce ticket de bus vaut 95 dollars pour un enfant de moins de 12 ans.
Evet, Latura. 95'te kovulmuştun.
Latura! Vous avez été viré l'année dernière.
Büyük bir klinik anlaşmazlık yok.
- On a eu 95 % d'approbation avec interprétation radiologique finale, aucun désagrément clinique significatif.
Ömrüm boyunca I-95 karayoluyla bana beş saat mesafede.
Il était à cinq heures de route de moi.
İşte bulduk. "Otuz-bilmem kaç uzunluğunda" sadece 10.95 dolara.
Et voila. "Thirty and something in" she s only 10.95, shall we?
Pekâlâ. Maske çıkarın.
Bon, mettez-lui un masque N-95.
Çocuk kaçırmaların % 95'i neden oluyor?
Dans 95 % des cas, qui enlève les enfants?
Çok isterdim As ama senden çok l-95'i görürüm.
J'adorerais, mais je finirais par passer plus de temps sur la route qu'avec toi.
- Kan basıncı 95'e 65.
- Pression artérielle : 95 / 65.
- Radyolojinin son yorumuyla yüzde 95 uzmanlaşma var. - Galiba çocuğu var.
- Je pense qu'il a un enfant.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]