English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turco → Francês / [ A ] / Acemi şansı

Acemi şansı tradutor Francês

145 parallel translation
Acemi şansı diye bir şey duymuştum ama bu kadar iyi olabileceğini bilmiyordum.
Je savais pas qu'un débutant pouvait avoir une chance pareille.
Acemi şansı.Kazadan başka birşey değildi.
La chance du débutant, un accident.
Acemi şansı.
La chance du débutant.
# Acemi şansı olmalı
" Ce doit être la chance du débutant
Acemi şansına güven.
Allons tenter notre chance.
Acemi şansı.
Une chance d'amateur.
Acemi şansı, işte.
Avec ta chance d'amateur...
Acemi şansı.
Chance de novice.
"Acemi şansı" bu olsa gerek.
Un coup de chance.
Acemi şansı. Acemi şansı.
Veine de cocu!
Acemi şansı gibi bir şey.
La chance des débutants.
Temin ederim acemi şansı.
La chance du débutant, je vous jure.
- Böyle atış yapmayı nereden öğrendin? - Acemi şansı.
- Vous avea appris où?
Acemi şansı olmadığını görmek için daha zor bir tane deneyelim.
Un plus difficile, pour voir si c'était de la chance.
- Acemi şansı.
- La chance du débutant.
Acemi şansı.
La chance des débutants.
Acemi şansı, öyle mi?
La chance du débutant?
Acemi şansı.
Un coup de bol!
Acemi şansı olduğuna eminim, efendim.
Ce n'était que la chance du débutant.
Acemi şansı, değil mi?
La chance du debutant!
Acemi şansı işte. - Şans mı?
Arrête.
O zaman acemi şansını iyi kullanın.
Vous devez utiliser la chance des débutants de manière sage.
Lambaya nişan aldı ve vurdu. Sadece acemi şansı.
Elle a visé la lampe et elle l'a touchée.
Bazen de çıkmaz. İyi. Acemi şansı.
La chance du débutant!
Yani, Claire dün çocuklarla gayet iyiydi, ama bu acemi şansıda olabilir.
Claire s'est bien débrouillée avec les enfants hier, mais ça pouvait être la chance des débutants. Tu crois que je devrais appeler?
Döper. Acemi şansı olmalı.
Deux paires, la chance du débutant.
- Acemi şansı.
La chance sourit aux innocents.
Çoğunlukla acemi şansıydı.
Mais c'était surtout de la chance.
Acemi şansı.
Le coup de bol des débutants.
Acemi şansı, aslında deneysel bir sonuca dayanmaz. Sezgiye ters gelen bir durumdur.
La chance du débutant n'est pas empirique, mais contre-intuitive.
Şans. Acemi şansı.
- C'est la chance du magouilleur.
- Acemi şansı.
- La chance des débutants.
Acemi şansı işte.
J'ai eu du pot.
Bu işi 14 yıldır yapıyorum ve çoğu kaçak, ya acemi şansıyla ya da kaba kuvvetle bu işi götürür.
Ça fait 14 ans que je fais ce métier, et la plupart des évasions résultent d'un coup de chance ou de force.
Acemi şansı.
La bonne fortune.
Acemi şansı olduğunu sanmıyorum.
J'espère que ce n'était pas la chance des débutants.
Acemi şansımız var.
Il reste une petite chance.
Polisin acemi çalışma biçimini görmeniz için size bir şans vereceğim.
Vous verrez Ie travail maladroit de Ia police.
Acemi şansı!
Le premier coup, c'est facile.
Acemi şansı.
La veine des débutants.
- Acemi şansı.
- Il a eu un coup de pot.
Şu işe bak acemi şansı!
La chance du débutant
Sanırım Fincan'da acemi şansı çok önemli. Pekala, hadi bir el daha oynayalım.
On n'a qu'à s'en faire une petite.
Acemi şansı, değil mi?
C'est dingue!
Yaraların özelliği ; acemi bir beceriksizle karşı karşıyayız.
Vu les blessures, il s'agit d'un assassin sans expérience.
Acemi şansı.
La chance sourit aux innocents.
Biraz acemi şansı vardı.
Tu as dû avoir un peu de chance du débutant.
Ben'acemi', ve'tecrübesiz'im.
Je suis nouvelle et sans expérience.
Kimse kontol etmeyecek ve eğer yalan söylemezsen tamamen acemi görünüp iş bulamayacaksın. Çünkü bu konuda herkes yalan söylüyor.
Personne ne va vérifier et tu vas avoir l'air bête et sans emploi si tu ne mens pas et que tout les autres le font.
Hey, bak, sana acemi bir çaylak ve alay konusu olarak göründüğümü biliyorum ama daha yeni Harvard'dan mezun oldum, tamam mı?
Je suis peut-être un bleu, sans expérience et tu peux me trouver ridicule, mais je suis diplômé de Harvard, ok?
Acemi şansı.
Ok, que Colby ne le quitte pas d'une semelle.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]