Addition tradutor Francês
1,331 parallel translation
"Demek istediğim şu ki ;" hesabı aramızda bölüşürken biftek yiyen ve salata yiyen aynı kefeye konmamalı.
Quand on divise l'addition en trois, Ie mangeur de steak profite du mangeur de salade.
- İzinsiz üs dışına çıktım.
- Sans les autorités civiles. - Ma tête a payé l'addition.
Hesabı iste.
Demande l'addition.
Affedersiniz, hesabı alabilir miyim?
Pardonnez-moi. L'addition s'il vous plaît?
Hesaplar da bu adamdan.
Sur son addition.
Fatura istiyorum.
Je garderai l'addition.
Garson, hesap!
L'addition, s'il vous plaît.
Hesap lütfen!
L'addition, s'il vous plaît!
Benny, hesabı alabilir miyim?
- Vous me faites l'addition?
Tanıdığım kızlar, kapılarını açmanı hesabı ödemeni bekliyorlar, ama tabakları durulamalarını istediğinde, "ben feministim" diyorlar.
Les filles que je connais... on est censé leur ouvrir la porte, payer l'addition... mais demande-leur de rincer une assiette...
Diyelim ki hesabınız 38 dolar. Ortalama bir bahşiş yüzde 30 ise, ne kadar bahşiş vermeniz gerekir?
Si l'addition est de 38 dollars et que les gens laissent en général, disons, 30 % de pourboire...
John Quincy Hesap Makinesi.
John Quincy Addition.
- Çocuklar, hesabı ben ödeyeceğim.
L'addition est pour moi.
Hesabı ödeyeceğim.
- Je vais chercher l'addition!
Hesap lütfen!
L'addition!
İlk harcanan sen olacaksın.
Tu seras le premier à payer l'addition.
Bayan. Hesabı alabilir miyim?
L'addition, s'il vous plait.
- Bu hesap.
L'addition.
Hesabı da alalım lütfen.
- Voilà, et l'addition.
Hesap için gelmiştim.
Je venais demander l'addition.
Oradaki kağıtta "Ed'in yeri. Her şey sizin için." mi yazıyor?
Ce rouleau de papier, là, fait l'addition pour vous?
Hesap lütfen.
Je peux avoir l'addition?
- Hesabı alabilir miyim?
Je voudrais payer l'addition.
Ufak bir ilave.
Une addition.
Hesap lütfen.
L " addition.
Hesap lütfen.
L'addition, s'il-vous-plait.
Hesap.
L'addition.
Neden bunu paylaşmıyoruz?
On partage l'addition?
Piper, benim zamanımda erkekler kadınlara kapı açarlar, onlar giderken ayağa kalkarlardı ve her zaman, her zaman hesabı öderlerdi.
Au moment de payer l'addition. De mon temps, on ouvrait les portes aux dames, on se levait quand elles s'en allaient et on payait l'addition.
Shelly, 19 numaralı masa hesabı istiyor galiba.
Je crois que la table 1 9 veut l'addition.
Hesabı detaylı istemenin nesi yanlış, böylece herkes yediğini öderdi.
Qu'est-ce qu'il y a de mal à détailler l'addition - et payer pour ce qu'on a pris?
Geri dön ve faturayı öde, Peter Sen, uh, kuralları çiğnemek istemezsin.
Va payer l'addition, Peter. N'enfreins pas la loi.
- Hesap lütfen.
- L'addition, s'il vous plaît.
- Ne buldun?
- Son addition.
- Şey, fatura.
A cause de l'addition.
Görüyorsunuz, Albay O'Neill, gerçek şu ki, ben sadece dış uzayla ilgilenmiyorum... Ben zaten uzaylıyım. Hesap.
La vérité, c'est que je ne m'intéresse pas seulement à l'espace... Je viens de l'espace. L'addition.
Hesabı alabilir miyim?
Je peux avoir l'addition?
- Hesap mı?
- L'addition?
Ben hesabı ödeyeyim.
Je vais régler l'addition.
Ben hesabı halledeyim.
Je vais demander l'addition.
Hesabı ister misiniz?
Vous voulez l'addition?
- Hesabı da alalım.
Alors, l'addition
Hesabınız yalnızca 14 dolar 30 sent.
L'addition n'est que de 1 4,30 $.
Marbles, hesabı öde.
Marbles. Règle l'addition.
- Hesaba yaz.
- Fais l'addition.
İçerideki yankı onu öldürür. Fish'ten hoşlanıyorum, sen de Cage'den hoşlanıyorsun çünkü asla oraya ulaşamayacaklarını biliyoruz.
Richard et Cage nous distraient et paient l'addition.
- Hemen hesabı isteyeyim.
Je vais demander l'addition.
Vajina değil... - Eğer beni burada bırakırsan seni avlayıp öldürürüm. - Hemen döneceğim.
- Je vais chercher l'addition.
Yiyecekler benden.
L'addition est pour moi.
Hesap lütfen.
L'addition. svp.
Bahşiş dahil.
Le pourboire sera inclus avec l'addition.