Adler tradutor Francês
503 parallel translation
Yaptığımız en büyük olanı Adler.
Le plus gros s'appelle l'Adler.
Adler'in iki metre kanat açıklığı var.
L'Adler a deux mètres d'envergure.
Werfen adında bir köyde bulunan... Schloss Adler, yani Kartal Şatosu'nda.
Il se trouve dans une ville du nom de Werfen, au château des Aigles, le Schloss Adler.
Bu Şato, Alman Gizli Servisi'nin... güney Bavyera'daki karargahıdır.
Le Schloss Adler est le quartier général des services secrets allemands du sud de la Bavière.
Kartal Şatosu ulaşılamaz ve zapt edilemez bir yer.
Le Schloss Adler est inaccessible et imprenable.
Almanya'da hizmetli sıkıntısı var ve Kartal Şatosu bir istisna değil.
Il manque du personnel en Allemagne, au Schloss Adler comme ailleurs.
Bavyera'daki Kartal Şatosu'ndan Albay Kramer telefonda.
Le colonel Kramer au téléphone, du Schloss Adler, en Bavière.
Çok daha kötüsünü gördük. Adler'deki o zamanı hatırlıyor musun?
Vous vous rappelez notre zinc, à Adler?
Adler'de yere bile inmeyen bir uçağımız vardı.
Il n'a jamais décollé.
Adler ve Scheme çok miktarda yün istiyor.
Alors voilà, Adler et Schene on besoin de beaucoup de laine.
5821... Adler. Ön adı bilinmiyor.
5821, Adler, prénom inconnu...
Adler Temizleme, elde yıkanan elbise ve iç çamaşırlarınız için.
"Blanchisserie Apoll, " Blanchisserie Adler,
Sherlock Holmes'e göre, o kadın, her zaman, şüphe ve kuşku dolu belleğin güzel Irena Adler'ıydı.
Pour Sherlock Holmes, elle fut "La Femme" par excellence. La belle Irene Adler, qui demeurera toujours un mystère...
Irena Adler davasına bulaştığımız zaman,...
À l'époque de l'affaire Irene Adler,
10 yıl kadar önce, uzun bir Varşova ziyareti esnasında, servet ve mevki avcısı olarak bilinen bir kadınla tanıştım, Irena Adler.
Il y a cinq ans, au cours d'une visite à Varsovie, j'ai fait la connaissance d'une aventurière très connue, Irene Adler.
Ah, Adler, Irena, New Jersey doğumlu, 1858.
Adler, Irene. Née dans le New Jersey. 1858.
Bayan Irena Adler kesinlikle etraftaki bütün erkeklerin başını döndürmüş.
Mademoiselle Irene Adler a certainement tourner toutes les têtes de son entourage.
O Irena Adler hakkında konuştuğu zaman, ya da o kadına gönderme yaptığı zaman, "kadın" kelimesi daima büyük bir saygı altında zikrediliyordu.
Il avait coutume de se moquer de l'intelligence des femmes, mais pas ces derniers temps. Quand il parle d'Irene Adler, quand il fait référence à elle, c'est toujours sous le titre honorable de...
Irena Adler'e olan sevgisinin en küçük işaretini bile ele vermiş değildi, bunun gibi bütün böyle duyguları onun soğuk, dikkatli aklından insanı tiksindiriyor.
À ses yeux, elle dépasse Toutes les autres femmes. Il n'a jamais trahi la moindre trace de sentiment pour Irene Adler. Une émotion de cette sorte serait interdite par sa nature précise et froide.
Onun için bir tek kadın var, güzel Irena Adler, şüphe ve kuşkuyla dolu belleğin kadını.
Enfermée à clé. Il n'y a qu'une femme pour lui. La belle, merveilleuse et mystérieuse
Bak, Freud'u biraz okudum, Adler, Jung, ve o kitap... ismi neydi, Sen İyisin, Ben iyi miyim?
Ecoutez, j'ai lu Freud, Adler, Jung et ce bouquin... C'est quoi, le titre déjà? You're Okay, l'm Okay?
Aralarında etkilendiklerim, Stanislavsky, Adler, Garnov :
J'avoue moi-même être attiré par Stanislavsky, Adler, Garnov :
Adler, nedir bu?
Adler, de quoi s'agit-il?
- Tom Adler, Teksas polisi.
Tom Adler, Texas Rangers.
- Yardimci ol Adler.
- Va t'occuper d'elle.
Daily News'dan Sammy Adler.
Sammy Adler du Daily News.
Adler'in dışına kuruyorum onu.
Je vais souvent au planétarium Adler.
Beni işten ararsan ve orda olmasam telesekreter, "Grace Adler Dekorasyon" Diye cevaplardı.
sur mon répondeur, j'ai mis "Grace Adler, décoratrice".
Eğer cüzdanımı açıp, kartvizitime bakarsan "Grace Adler Dekorasyon" yazardı.
sur mes cartes de visite, "Grace Adler, décoratrice".
Ben Grace Adler!
Grace Adler, décoratrice.
Bayan Adler, çok özür dilerim.
mlle adler, je suis navré.
Evet, selam Zander. Grace Adler adına arıyorum.
j'ai grace adler pour vous en ligne.
- Grace Adler Dizayn?
- "grace adler design"?
Loofa. Ya da, ben Grace Adler Tasarım'dan değilim.
l'éponge... ou alors...
Hayvanat bahçesi, Adler, eski mahallemizde küçük bir kafe.
Le zoo, le musée Adler, un salon de thé dans notre vieux quartier.
O gece Miranda Joseph Adler'le çıktı. Firma anlaşmasından beri Miranda'nın peşinde koşan bir avukattı.
Ce soir-là, Miranda est sortie avec Joseph Adler, un avocat qui était à ses trousses depuis le repli de son cabinet.
Tanrım, Grace Adler, yalnız kadın demek.
Tu dois être bien seule. Sam!
Grace Adler seni en son gördüğümde şu kadardın.
La dernière fois que je t'ai vue tu étais haute comme ça.
Barış Kararı
Christine, reine des Suédois, des Goths et des Vandales, attestons que nous avons chargé les comtes Johan Oxenstierna et Johan Adler Salvins de nous représenter au congrès de la paix.
Adler ve Şirket'e yün alma konusunda bir iş.
Concluons-le rapidement, parce que moi, j'ai à vous parler à propos d'un sujet assez délicat. L'affaire concerne la laine pour Adler et Compagnie.
Ve bu da Irena Adler mı?
Et Irene Adler?
Öyleyse Bayan Irena Adler'ın adresi?
Et l'adresse de Mlle Irene Adler?
... ve başka bir şey de yapmıyorum, sevgili Bay Sherlock Holmes, en derin saygılarımla, Irena Norton, kızlık soyadıyla Adler. "
Croyez, monsieur Holmes, à mes sentiments les plus distingués.
Ne kadın!
Irene Norton... née Adler. " Quelle femme!
- Dan ve Sherry Adler kim? - Bizim arkadaşlarımız.
Et c'est qui Warren Burke?
"Grace Adler Dekorasyon" u bilmeyen en iyi arkadaşım gibisin.
tu es bien le seul à ignorer ce que je fais.
Mülk sahibi Grace Adler.
formidable!
Biliyorum.
- "grace adler, propriétaire." - je sais!
- Bayan Adler'ı tanıyorsunuz.
- grace...
- Yakinen tanıyorum
- je connais mlle adler.
Bayan Adler, peki ya anlaşma?
pour le contrat... je ne peux pas... c'est peu de choses, mais... peut-être pourrais-je baisser le prix encore un peu. mlle adler...