Afghanistan tradutor Francês
1,982 parallel translation
Afganistan'da son 2 bin yıldır ne zaman istikrar olmuş ki?
Quand durant les 2000 dernières années, la situation en Afghanistan a été stable?
Afganistan konusunda duruşunu değiştiriyor.
Elle change sa politique en Afghanistan.
Danimarka kuvvetlerinin hiçbir şey olmamış gibi Afganistan'da kalmalarına izin veremeyiz. - Nasıl yani?
On ne va pas laisser les forces danoises restaient en Afghanistan comme si rien n'a changé.
Ben de seni Afganistan'a gönderdim ama hikâyeyi yazmadın. Ama- -
Je t'ai envoyée en Afghanistan, et tu ne voudrais pas écrire cette histoire.
Afganistan'da yaptıklarınızı anlamayan, yufka yürekli barış yanlıları.
Des humanitaires mélo qui ne savent pas ce que vous faites en Afghanistan.
Afganların ordu ve polisini eğitene kadar orada kalmalıyız.
On doit rester en Afghanistan jusqu'à avoir formé leur armée et leur police.
Hükümet, Afganistan'daki gücümüzü arttırmak için yasayı çıkardı.
Le conseil des ministres a obtenu le mandat d'accroître l'effort en Afghanistan
Dört F-16 savaş uçağı ve altı Leopard tankı Afganistan'a gönderilecek.
Quatre avions de chasse F16 et six chars Leopard, seront envoyés en Afghanistan.
Evet. Ordu bunu Bin Ladin'i izlemek için Afganistan'da kullanmıştı.
Certain, on s'en servait en Afghanistan pour traquer Bin Laden.
Kuzey Afganistan seferinden yeni dönmüş.
Il revient d'un déploiement au nord de l'Afghanistan.
Bununla beraber, kaynaklara göre önümüzdeki yıl Afganistan'dan askerlerin geri çekilmesine başlanmasına karar verildi.
Toutefois, Medvedev tient à un partenariat équitable. Le sommet de l'OTAN avait décidé de commencer à évacuer les troupes d'Afghanistan l'année prochaine. Berlin :
Irak, Afganistan, tam göbeğindeydim.
Irak, Afghanistan... Putain ouais.
Irak ve Afganistan.
L'Irak et l'Afghanistan.
Afganistan'daki deniz piyadesi birliğinde çalıştığınızı duymuştum.
On m'a dit que vous étiez dans les marines - en Afghanistan.
Afganistan?
En Afghanistan?
Tayland, Afganistan, Fas, Polonya, Romanya.
Thaïlande, Afghanistan, Maroc, Pologne, Roumanie.
Irak'ta ya da Afganistan'da yaşayan savaş esirleri olduğunu bilmiyordum.
Je ne savais pas qu'il y avait un prisonnier de guerre encore vivant en Irak ou en Afghanistan.
8 ay boyunca karadan Afganistan'daki düşman üssüne götürülmüşsünüz.
Il y a 8 mois on vous transfère dans une base en Afghanistan.
Bu sadece tanık koruma. Afganistan'ı işgal etmiyoruz.
On protège des témoins, on n'envahit pas l'Afghanistan.
- Afghanistan.
- Afghanistan.
Onbaşı Devlin, Afganistan'da şehit düşmüştü.
Caporal Devlin a été tué en Afghanistan.
Afganistan'la bağlantısı ortaya çıktı işte.
Voilà le lien avec l'afghanistan.
Afganistan'da da yardım eden birileri vardı. Burada bir dağıtıcıya ihtiyaçları vardı. İşleri halledebilecek birini istiyorlardı.
Ils ont quelqu'un d'infiltré en Afghanistan et ils avaient besoin de quelqu'un ici, quelqu'un qui fermerait les yeux.
- Onu veritabanında arattım. Phelps Afganistan'da 2009'da ölmüş.
- Je viens de vérifier et Phelps a été tué au combat en Afghanistan, en 2009.
Afganistan'daki üçüncü seferden sonra iki sene önce geri döndü.
Il y a deux ans, il est rentré de sa 3e affectation en Afghanistan.
Afganistan'dan döndün mü?
T'es revenu d'Afghanistan?
Afganistan'dan bir hatıra!
Un souvenir d'Afghanistan, c'est original, non?
Çok yerde. En son Afganistan'da savaştaydım.
Je me suis retrouvé en pleine guerre d'Afghanistan.
O da Afganistan'daymış, senin gibi Justin amca.
Il est allé en Afghanistan, comme toi, oncle Justin.
Anne Afganistan'a giden herkes kahraman değil.
Tous ceux qui vont en Afghanistan ne sont pas des héros.
Duydum ki, Afganistan'da bulunmuşsun.
Alors, comme ça, vous êtes allé en Afghanistan.
Kendisi daha 22 yaşında. Müfrezesi Afganistan'da pusuya düştüğü zaman Sherman'ın hikayesi manşetlere taşındı.
Son histoire a fait la une quand son peloton a été attaqué en Afghanistan.
Nasıl değiştiğimi görmek için mi Afganistan'dan buraya geldin?
Tu es revenu d'Afghanistan pour ça?
Afganistan'a iki seferinde de hayatta kaldı ama kendi evinde havaya uçtu.
Elle a survécu à deux missions en Afghanistan, et meurt à la maison.
Son dört yıldan beri Afganistan'daydı. Peki ya birimi?
Elle est restée 4 ans en Afghanistan.
Afganistan'daki bir kaza değildi.
C'était pas un accident en Afghanistan.
Afganistan'a geri dönüyor.
Il retourne en Afghanistan.
Kate, Anlıyorum ki Latif için Porter ile Afganistanda yakın olarak çalışmışsın.
Kate, je comprends que vous et Porter ayez étroitement avec Latif en Afghanistan.
Scott'un dediğine göre, O ve Porter Afghanistan'a girdiklerinde güvenmedikleri birçok yerli ile çalıştılar.
Selon Scott, quand lui et Porter sont entrées en Afghanistan... Ils ont eu l'habitude de travailler avec beaucoup de gens du pays en qui ils ne pouvaient pas toujours avoir confiance.
Her ne kadar gizli tutulsa da, Pakistan'ın, Afganistan'dan geri çekilen Batılı askerlerin durumu ile birlikte gündemin merkezinde olduğunu düşünüyoruz
Même si c'est officieux, on se doute que le Pakistan prévaudra à l'ordre du jour, tout comme le retrait d'Afghanistan des troupes occidentales.
Afganistan konusunda çark ettiğini neden Jacob Kruse'den öğreniyorum? Ne zamandan beri kulak tıkar oldun?
Pourquoi j'ai été informé par Kruse de ton changement de position sur l'Afghanistan?
Afganistan konusunda yaptığın numara hâlâ aklımızda.
On se souvient de ta combine au sujet de l'Afghanistan.
Afganistan savaşına destek olduk sen de sanayicilerin çevreyi kirletmelerine göz yumuyorsun.
On a déjà renforcé notre présence en Afghanistan, et maintenant, tu laisses l'industrie polluer 5 ans de plus.
Hanımefendi, Afganistan'da beş yıl geçirdim.
J'ai passé cinq ans en Afghanistan, je sais reconnaître un mort.
- Esrar istiyorum. Afganistan'dan güzel mal getiriyormuşsun.
J'ai entendu dire que vous en avez du bon d'Afghanistan.
Afganistan'da Bir Yer
QUELQUE PART EN AFGHANISTAN...
Afganistan'dan bahsediyoruz, lan.
C'est en Afghanistan.
Afganistan'dan güzel mal buluyormuşsun diye duydum.
Il parait que t'as des super trucs d'Afghanistan.
Ayrıca, şu üç Afganistan görevinin Açığa çıkarılması isteğine Yanıt verecek miyiz?
On nous demande de rendre publiques ces trois missions en Afghanistan?
Ama kendini Khost-Gardez geçidinde karanlık bir mağarada, veya Afganistan'da Kalaşnikoflar tarafından kovalanırken bulursan hiç de şaşırma.
Ne sois pas surpris de te retrouver dans une grotte au fin fond de l'Afghanistan, frappé à la kalachnikov.
Son 12 yılda, Roy İran ve Afganistan'da yapıIan operasyonları yönetti.
Pendant 12 ans, Roy a servi en Iran et en Afghanistan.