Ahmak tradutor Francês
2,899 parallel translation
Ama neden seni karısını terk eden bir ahmak gibi düşünmeme neden oldun?
Pourquoi me laisser croire que tu n'es qu'un con - qui a quitté sa femme?
Paul Ballard. Los Angeles Dollhouse'unun işe aldığı son ahmak.
Paul Ballard, le dernier clown de Dollhouse, L.A.
Eğer yaralanırsan sadece onları değil, okulu, ilçeyi, eyaleti ve o ahmak Joe Biden'ı dava edebileceğimiz bir yerde dene.
Pas seulement contre ton adversaire mais aussi contre l'école, le comté, l'Etat, et cet idiot de Joe Biden.
Bence ne yaptığını çok iyi biliyordun ve açıkçası aynen koca bir ahmak gibiydin.
Vous saviez ce que vous faisiez, et franchement, je trouve que vous avez été un sale con.
Senle ahmak arkadaşlarından.
De vous. Vous êtes bons qu'à faire des bavures.
- Ahmak! Tam bir ahmak!
- C'est un con, un sacré con!
Arkadaşlarım birer ahmak da olsa... -... bu içkiler benden
Même si mes copines sont nulles, j'offre la prochaine tournée!
Seni tatlı ahmak.
Mon gentil crétin.
Ellerini indir ahmak.
Baisse les bras, crétin.
Gelecek sene, Amerika'daki her ahmak giriş için 20 bin dolar bayılmaya hazır olacak.
L'an prochain, chaque péquenaud des États-Unis donnera 20 bâtons pour participer.
Ben de ona haddini bilmez bir ahmak olduğu söyleyip rujumu tazeledim ve çıktım.
Je lui ai dit qu'il était nul et arrogant, j'ai remis du rouge à lèvres et salut! Bien.
Senin aksine yani, amatör ahmak!
Pas comme vous, espèce de crétin pas professionnel!
Ahmak.
Imbécile.
Kız ahmak falan değilse şimdiye kadar çoktan anlamıştır. Sonuçta bir sinema salonu işletiyor.
A moins qu'elle ne soit sotte, je suis sûr qu'elle a compris, elle dirige un cinéma.
Bunu ancak bir ahmak sorgular.
Seul un fou en douterait.
Ama bazen çok ahmak olabiliyorsun.
Mais parfois, t'es vraiment bête.
Aptalca giyinen bir ahmak olduğunu düşünürdüm ama yanılmışım.
Je t'avais pris pour un idiot qui s'habille mal, mais j'avais tort.
Çünkü bir ahmak bu haberin bize yakışmadığına karar veriyor.
Mais on ne l'a pas. Non, non, un taré a décidé que c'était indigne de nous.
Şimdi, dinle beni, ahmak.
Ecoute-moi bien, pervers.
Brezhnev için ihtiyar bir ahmak demiş
- II a traité Brejnev de vieux con.
Evet ama onun kendini beğenmiş bir salak bencil ve tutucu bir ahmak olduğunu fark etmişsinizdir.
Mais tu vois aussi le fou pompeux, le puritain égoïste?
Seni ahmak! Seni insan müsveddesi!
Vous êtes vraiment un minable!
O bir ahmak.
C'est un dingue.
Evet bu seni tam bir ahmak yapıyor.
Ça, ça montre que vous êtes une nouille.
- Hayır! - Seni ahmak bilim yaratığı!
Création scientifique à la noix!
Roxanne'le çıkan entelektüel ahmak da benim.
Je suis aussi l'intello coincé qui sort avec Roxanne.
Senin gibi bir ahmak ihanete bulaşsın ha?
Un type comme toi ose se révolter?
- Seninki de inatçı bir ahmak olman.
- Et que vous êtes un têtu comme un âne.
İnsanlar beni ahmak sanır.
On me prendrait pour un idiot.
Çoğu politika öğrencisini ahmak bulurdum.
Je trouvais ça ringard.
Ahmak, faydasız ve güvenilmezdir.
Stupide, vaniteux, un angoissé pathologique.
Hepimizin ahmak olduğunu söylüyorsunuz ama siz polisler pek aşağı kalmıyorsunuz.
Pour les coups que j'avais faits, je n'ai jamais vu personne.
Bazukayı aldın, seni ahmak herif.
Et il te faut le bazooka?
- Olamaz. - Harris, ahmak herif.
Harris, tu es un idiot.
Aferin sana, ahmak.
Bien joué frérot!
- Ahmak olma.
- Ne déconne pas.
Seni kafasi basmayan ahmak... buraya gelerek hakkimda yapmis oldugun boktan arastirmalar çok aptalca, kafayi üsütmüssün.
Le fait est, connard insignifiant, que venir ici... pour remuer la merde à mon sujet, c'est cosmiquement foireux.
Sadece birkaç kendini beğenmiş beyaz ahmak.
Douze bars blancs et quelques perches.
Beyaz tahıl ve pirinç aynı şey, ahmak!
Imbécile! Un paddy c'est un champ de riz.
Ahmak.
Pauvre conne.
Siz ikiniz bu kadar egoist, şoven bağnaz ve ahmak olmasaydınız bunu anlardınız.
Et si vous n'étiez pas deux idiots égoïstes et chauvinistes, vous l'auriez compris Mon bureau est dirigé par des gens incompétents
Aldı, bu silahla giymeye etrafında biraz gibi fiyakalı... dime-roman ahmak.
Il s'est mis à porter cette arme... à se pavaner comme un... misérable coq de basse-cour.
Umarım senin şu ahmak mustang atın yine benim arazime girmedi.
J'espère que ce crétin de mustang ne s'est pas encore retrouvé dans ma propriété.
Perşembe günü Philip ile benim bağış gecemiz var, ahmak.
Hé! Philippe et moi avons une collecte de fonds jeudi soir, andouille!
Tam bir ahmak gibi davrandım.
J'ai été si stupide.
Ah, ve bu ahmak aynen şöyle ;
Et vous devriez voir ce que mon beau-père appelle une moustache.
Ahmak herif!
- Idiot!
Ahmak!
Idiote!
- O bir ahmak.
Chut!
Kocan tam bir ahmak.
Ton mari est un tel con.
Ahmak herif.
Crétin.