Akıllı tradutor Francês
17,035 parallel translation
Sonra bir gün, üniversiteli akıllı bir piç çıkageldi.
Et voilà que débarque un petit étudiant brillant à la con.
Akıllı bir arkadaş ol ve arkadaşlık sınırlarının içinde kal, tamam mı?
Sois un bon pote et reste dans la friendzone, d'accord?
Akıllıymış.
C'était futé de sa part.
Ondan etkilenmek pek akıllıca olmaz ama güzel kadın, ne diyeyim.
C'est pas malin de s'en amouracher, mais elle est superbe, je te l'accorde.
Hayır diyeceğini bilecek kadar akıllıyım.
Assez malin pour savoir que tu refuserais.
Akıllıca hareket etmiyorsun.
C'est pas malin.
Rackham akıllı adam.
Rackham est rusé.
Akıllı olman lazım dedektif.
Va falloir la jouer fine, inspecteur.
Adının düşündürdüğünden daha akıllısın Zip.
Tu es plus malin que ton nom ne l'indique, Zip.
Akıllıca hareket etmelisin.
Il faut bien réfléchir.
Akıllıca bir hareket.
Bien vu.
- Akıllı adamdır.
- Il est très intelligent.
Akıllıca, sağ ol.
Super, merci.
Birer oryantasyon paketi ve akıllı saat alacaksınız. Bu da sizin belirlenen yere ulaşmanızı sağlayacak.
Vous recevrez un pack pour vous orienter et une montre intelligente, qui vous donnera accès à votre tâche désignée.
- Oldukça akıllıca. İşte seni doğal yapan bu.
{ \ 1cH00ffff } C'est pour ça que tu es si naturelle.
Kendini benden akıllı mı sanıyorsun?
Tu te crois plus malin que moi?
Akıllı adamsın Sam.
Vous êtes un homme intelligent, Sam.
Onu geri getirmek akıllıca bir hareket olur.
Lui rendre sa place ici serait plus malin.
Kaybetmek akıllıcaydı.
C'était malin de perdre. Un très joli plan.
Daha büyük bir resim olduğunu tahmin edecek kadar akıllısın ama ne olduğunu anlayacak kadar akıllı değilsin.
Vous êtes assez futé pour deviner qu'il se trame quelque chose, mais pas assez pour voir ce que c'est.
Bir dene bakalım akıllı çocuk. Hayır adını söylemenin zor olduğunu kast etmiştim.
Non, son nom est difficile à dire.
Akıllı.
Elle est intelligente.
Akıllısın.
Tu es intelligent.
- Akıllı çocuk.
- Eh bien, une fille intelligente.
Akıllı, kibar ve dürüst. "
Sage, gentil et vrai. "
- Akıllı. Mezuniyet konuşmacısı.
Major de promotion.
Anladığınızı biliyorum, çünkü siz ileri görüşlü, iyi bir fikri duyduğunda anlayan akıllı bir adamsınız.
Je sais que vous comprenez parce que vous êtes quelqu'un qui voit loin et qui reconnaît une idée de génie quand il l'a devant lui.
Elbette anlıyorsun, sen ileri görüşlü, iyi bir fikri duyduğunda anlayan akıllı bir adamsın.
Bien sûr, parce que vous êtes quelqu'un qui voit loin et qui reconnaît une idée de génie quand il l'a devant lui.
Analizin akıllıca.
Cet analyste est intelligent.
Akıllı tarafından bak.
Vois les choses du bon côté...
Jeff, akıllı bir çocuksun.
Jeff, vous semblez être malin.
Akıllıca bir karar verdin.
C'est malin de votre part.
Akıllı bir adamdır.
Oui, un type intelligent.
Bu davadasın çünkü yaratıcı, adanmış ve akıllısın.
Tu es sur cette affaire car tu es créatif, dévoué et intelligent.
Akıllı bir adamın zamanında bana söylediği gibi... "Düşmanlarımızla barış sağlarız, dostlarımızla değil."
Un sage l'a dit, on fait la paix avec ses ennemis, pas avec ses amis.
Seni buraya getirdi Ned Stark, diyarın en akıllısısın diye.
Il t'a fait venir, Ned Stark, parce que t'es le plus malin de tout le pays.
Siz güneyliler kadar akıllı değiliz biz.
On est pas malins comme les gens du Sud.
Adam akıllı bir hat kurmamışsınız çünkü.
- Et vos sentinelles?
Ama özenle ve akıllıca hareket edersek hâlâ bir şansımız var.
Mais on a nos chances. Si on reste prudents et rusés.
Akıllı olsa, Kıştepesi duvarlarında kalıp bizi beklerdi.
S'il était malin, il resterait à l'abri à Winterfell.
Akıllı herif.
Un futé, celui-là.
Pelerin akıllıca Gezgin ama botların seni ele verdi.
Cette cape est jolie, vagabonde, mais vos bottes vous ont trahie.
Akıllı kral her zaman endişelenir.
Le roi avisé l'est toujours.
Bu akıllıca bir karar, Majesteleri.
Ce sera la plus sage décision, Vôtre Majesté.
- Evet. Güçlü, akıllı, eğlenceli ve çok ama çok yakışıklıydı.
Il était fort, intelligent, drôle et très beau.
En akıllımız kuşkusuz sensin.
Tu étais la plus brillante de nous toutes.
Akıllı telefonlarla ilgili ne biliyorsun?
Tu t'y connais, en smartphones?
Sen tanıdığım en akıllı adamsın.
Vous êtes un homme remarquable!
Akıllıca.
Futé.
- Çok akıllıca.
- Quel génie!
Çok akıllıca!
C'est pas con, ça! Bonne idée.