Alliance tradutor Francês
4,273 parallel translation
Lynyrd Skynyrd ve Allman Brothers'dan sağ çıkanların kurduğu Allman Skynyrd'ı çağırmadan önce geleneksel şeker satışı hakkında bir duyurum var.
Allman Skynyrd, l'alliance des survivants des Lynyrd Skynyrd et des Allman Brothers, j'ai une annonce concernant la course aux bonbons.
- Alyans takmıyorsunuz. - Tamam.
Vous ne portez pas d'alliance.
Bir ittifak kurmamak neden?
Pourquoi ne pas faire alliance?
Sahip olduğun her şey artık Ayrılıkçı İttifakın malı.
Tout ce qui vous appartient sera maintenant la propriété de l'alliance séparatiste.
Hey, resimli bir kimlik sor, ve alyans izleri olup olmadığını, kontrol et.
Demande la carte d'identité, et vérifie s'il a des marques d'alliance.
Bir ittifak kurmamak neden?
Pourquoi ne pas former une alliance?
Sarrum'un şöhretine bakarsak, anlaşma istemenin akla yatkın olduğuna emin misiniz?
Étant donné la réputation de Sarrum, êtes-vous certain qu'il est sage de rechercher une alliance?
Amata ve Camelot arasındaki bir ittifakı göze alamayız.
On ne peut se permettre une alliance entre Amata et Camelot.
Bir ittifak mı komutanım?
Une alliance, monsieur?
Biz hükümran bir ulus değiliz dolayısıyla bu bir ittifak olmaz.
Nous ne sommes pas une nation souveraine, par conséquent, ce ne serait pas une alliance.
Frink Laboratuvarları, birleşmiş Frink'ler ve iyi-Glavin insanları Frinkasonic MHT'yi gururla sunar.
Laboratoire Frink, une division de Frink Alliance, Le peuple des bons Glavin est fier de vous présenter le MHV Frinkasonic.
FBI'dan bir kurul ve New York Polis Departmanı, Ramos aleyhinde sahtekarlık davası açmış.
Une alliance entre le FBI et le NYPD a monté une affaire pour racket contre Ramos.
Onu beklerken yüzüğünü çıkardı.
Alors qu'elle était en train d'attendre ce gars, elle a même enlevé son alliance.
Yüzük?
Son alliance?
Valim,... 57 gizli örgütten oluşan Ulusal Yardım Sevenler Derneği hükümet için halktan bağış topluyor.
Votre Excellence. L'Alliance pour le Soutien à l'Empire rassemble à présent 57 agences privées. Elle collecte des fonds pour l'armée afin d'en faire don au gouvernement.
Ulusal Yardım Sevenler adında bir dernek savunma birimi için şu aralar bağış topluyor.
Une organisation du nom de l'Alliance pour le Soutien à l'Empire est en train de collecter des fonds pour le compte du département de la défense nationale.
"Ulusal Yardım Sevenler Derneği"
~ Alliance pour le Soutien à l'Empire ~
Josonlu halk tarafından kurulan Yardım Sevenler Derneği ordumuzun savaş giderleri için bağış topluyor.
Eh bien... L'Alliance pour le Soutien à l'Empire a été créée par des citoyens de Joseon afin de collecter des fonds destinés à la défense nationale.
Evet. Ulusal Yardım Sevenler derneğinin Kyong Song birimi mi?
Suis-je bien à l'Alliance pour le Soutien à l'Empire?
Bu akşam saat 8'de, Geyşa Konağındaki VIP odasında Kraliyet Ordusu için dernekler tarafından toplanan para Japonlara teslim edilecek. Teşekkür ederim.
Sato Hiroshi à l'appareil. l'argent collecté pour l'armée par l'Alliance pour le Soutien à l'Empire sera remis aux japonais au Geum Hwa Jeong.
Ordumuzun savaş giderleri için derneğimiz tarafından toplanan 100.000 won buraya ulaştı.
Les 100 000 wons rassemblés par l'Alliance pour le Soutien à l'Empire viennent d'arriver.
Joson birliğini merkezde tutup tüm eyaletlerde yerel birlikler oluşturacağız.
L'Alliance de Joseon siégera à la capitale et nous créerons des branches locales en province.
Gösteriş yaptığın şey bir evlilik yüzüğü mü?
- C'est une alliance que vous portez là?
O bir evlilik yüzüğü, ama... Harika olan, iznim var. Karım çok geniştir.
- Oui en effet... c'est une alliance, mais... l'avantage, c'est que j'ai la permission de ma femme, car elle est très... ouverte.
Tanrı aşkına Gary, az önce alyanslı yumruğumu bir robotun karnına gömdüm.
Tu le crois, toi? Je suis allé repêcher moi-même mon alliance dans le bide d'une machin!
Alyans takmamı istediğini söyledi ama taktığım tek alyans kaşımdaki.
Elle veut que je porte une alliance, mais la seule bague que je porte, est un piercing au sourcil.
Ve bir yüzük uzattım.
Et je t'ai montré une alliance.
İki ordu bir ödül için savaşıcak. Sonsuza dek LARP panosunda, Kendilerini öven mesajlar yayınlama hakkı.
Deux armées se battant pour un seul prix, revendiquant leurs droits sur le tableau du GN alliance d'Evermore.
Yüzük parmağı gibi..
Peut-etre celui avec l'alliance.
Okyanus Kralı ve Drift, mükemmel bir ikili olabilir.
Ocean King et Drift, c'est l'alliance idéale.
Parmağımda yüzük var.
J'ai une alliance à mon doigt.
Rüzgâr batıdan esiyordu iniş pistinin üzerinde, benim küçük bayan kendini Kraliçe gibi hissetti bir an için cennette eşleştirilmiş gibiydiler.
Que le vent soufflait de l'ouest, que ma princesse a fièrement survolé les pistes et que c'était une alliance parfaite.
Alyansı sen mi aldın?
As-tu pris son alliance?
Alyansımı kaybettim.
J'ai perdu mon alliance.
- Yüzük takmıyor.
Il ne porte pas d'alliance.
Majesteler, Leydi Sansa yengeniz olur.
Votre Majesté, Dame Sansa est votre tante par alliance. Une blague.
Ya da suçlama da olabilir tarafına göre değişir.
Ou la responsabilité, je suppose, selon ton alliance.
Babamız şartlarının kabul edilmesi halinde...
Notre père nous a demandé de vous dire que son alliance avec le Nord ne peut continuer.
Yola çıkmadan bir yanıt bekliyoruz. Düğün 15 gün içinde yapılacak. Yoksa... bu ittifak sona erer.
Nous avons besoin d'une réponse avant notre départ, et un mariage dans pas plus de quinze jours, ou cette alliance prendra fin.
Reddedersen Frey'lerle ittifakımız biter.
Si tu refuses, notre alliance avec les Freys n'a plus lieu d'être.
Game of Thrones'un önceki bölümlerinde... Babamız, Kuzey ile olan anlaşmanın devam edebilmesi için, bazı şartları kabul etmeniz gerektiğini söyledi.
Notre père nous a demandé de vous dire que son alliance avec le Nord peut se poursuivre si ses conditions sont respectées.
Laurent Touzon, Fransız Enstitüsü.
Laurent Touzon, Alliance française.
Sforza'yu, Milan'la olan ittifakımızı sonlandırmak için öldürdüler.
Ils ont tué Sforza pour en finir avec notre alliance avec Milan.
Lucrezia Donati onu kalçaları arasında sıkıştırmış durumda. Medicilerle olan ittifakı bozulmaya çok elverişli.
Lucrecia Donati le tient entre ses cuisses, son alliance avec les Médicis est fragile.
Yeni bir askeri müttefiklik arayışı içinde.
Il cherche a créer une nouvelle alliance militaire.
Yeni ittifakınla caka satmak için mi çağırdın bizi?
Nous avez-vous invités pour nous montrer votre nouvelle alliance?
Urbino Dük ile Papalığa karşı harekete geçmek için ittifak yaptık.
Le Duc d'Urbino et moi-même avons fait une alliance pour passer à la Papeauté.
Bence bu ittifak bozuldu.
Je suppose que votre alliance est morte.
Ayakkabılarını çıkar ve sakın takla atma.
Calme-toi, donne-moi ton alliance.
Kralı destekleyen gizli örgütleri toplayın ve Japon İmparatorluğu İttifakı kurun.
Créez l'Alliance pour le Soutien à l'Empire.
Tyrell öldürmeye gelecek kadar.
Et les Tyrells, grâce à notre nouvelle alliance.