Alter tradutor Francês
238 parallel translation
Ben yalnizim, ama Matt'in randevusu var.
Moi, oui. Matt, c'est mon alter ego.
Beğendiğim kızı gördüm
J'ai trouvé mon alter ego
Memur Morales tartış bahsetti...
L'officier Morales a parlé d'une alter...
Um, tartış..
Alter...
Şu ikinci kişiliğini bir kenara koyacağız.
Donnez-moi votre "alter ego".
Alter, Aldebaran, uyumaya gidin.
Allez dormir.
Morris senin bir diğerin.
David Morris est ton alter ego.
Pierre! Gidip körebe oynayabilir miyim?
Je peux alter faire une partie de Colin-maillard?
Benim bebeğim, benim bebeğim doğuyor...
Mon fils, mon alter ego va-t-il vraiment naître?
- İkinci benliğim.
- Mon alter ego.
Haberdar olmadığımız konu, taşıyıcıdaki bozukluktan dolayı benim farklı kişilikteki garip bir kopyam yaratıldı.
Nous l'ignorons encore, mais un double de moi, un étrange alter ego, a été créé par un dysfonctionnement du téléporteur.
Birbirimizi tamamlayacağız.
Vous serez mon alter ego et moi, le vôtre.
Üzgünüm, Reb Alter, fakat...
Excusez-moi, Rav Alter, mais...
Vishkower'ın damadı için bunu değiştir, en iyi çalışmayı çıkartmalıyız.
Pour le gendre d'alter Vishkower, ce doit être parfait.
Gerçekçilik, hetero muadiline olabildiğince benzemektir.
L'idée de "vraissemblance" c'est de ressembler le plus possible à ton alter-ego hétéro.
- Ah, kural 1 : kimseyi öldüremem.
Presque. À part quelques alter ego, quelques sine qua non. Comme?
Ya benimle kendin gibi ya da alt benliğin olarak dövüş.
Tu me confronteras toi-même ou ton alter ego.
Acaba bu egonuzun değiştiğinin bir belirtisi mi?
Peut-on savoir ce que cela présage pour votre alter ego?
Eğlenceli şeyler de yapmam.
A part quelques alter ego, quelques sine qua non.
Ben olabilecek birini görebiliyor musunuz?
Pas d'alter ego en vue?
Bu ölüm figürü... öldürme güdünü tatmin eden... ikinci kişiliğinden başkası değil.
Ce personnage de la mort n'est rien de plus qu'un alter ego meurtrier qui satisfait votre compulsion à tuer.
Pardon, ben bir çakalım.
Écoute bien. Pour devenir entier, tu dois trouver ton alter ego.
Belki çöl şu kum çukurundan ibaretti.
Trouve ton alter ego. Attends.
Çünkü kocam sarhoş olup beni bütün ün şehrin önünde rezil etti.
Tu es mon alter ego. - Ne fais pas le coup de "l'alter ego"!
Garip bir fantezi dünyasına gittim.
Ce coyote a dit que mon alter ego me comprendrait.
Jim Nabors, Glen Campbell,... the Doodletown Pipers. Bir de onunkilere bak.
Où que mon alter ego se trouve, ce n'est pas ici.
Ruhum her nerede ise burada değil.
J'ai toujours pensé que ma femme était mon alter ego. Mais si ce n'est pas Marge, c'est qui alors?
Ama Marge değilse, kim o zaman?
Barney, mon alter ego. Laisse-moi te payer une bière.
Nereden bakmaya başlamalıyım?
D'accord, mais je ne suis pas ton alter ego.
Şey, ben de yağmurlu günler ve filmleri severim.
Au revoir. - J'abandonne. - Trouve ton alter ego, Homer.
Şey hayır ben onu sevmem.
- Trouve ton alter ego. - Où? Je suis juste ta mémoire.
Şansımıza, alt egom, herhangi bir... kalıcı zarar vermedi.
Heureusement, mon alter ego n'a causé aucune lésion permanente.
Ama sen onun canavarlığının farkında değilsin.
Mais tu ne sais pas qu'il a un alter ego diabolique.
Bir an Dawson'sın, başka bir an psikopat bir kişilik.
Je veux dire, une minute tu est Dawson, et la minute d'après, ton alter ego psychopathe.
Ben kendimi daha iyi hissetmek için ezik bir kişilik yaratmadım.
Ce rest pas moi qui ai créé un loser d'alter ego pour me réconforter.
Bir kadının aynısını bulmuş olsaydınız ve denemeye değer bir ilişkiye başlayacağınızı düşünürseniz- -
Si vous pensez que c'est votre alter ego et que votre relation sera fructueuse...
Ego değişimi hakkında mı konuşuyorsun?
Tu parles d'alter ego? C'est de ça que tu parles?
Kötü "ben" de olmayan bütün vicdan bende toplamış sanki.
Entre moi et mon démon d'alter ego, mon sentiment de culpabilité est dédoublé.
Onlar sadece bizim merhametimize her şeyden çok ihtiyaç duyan genç kopyalarımızdı.
Elles étaient juste nos alter ego juvéniles, qui avaient plus besoin de compassion que d'autre chose.
Chirstina Rozetti ve Alter Bronty ile karşılaştıracağım.
Le titre, c'est "Vierge ou traînée, le drame des femmes victoriennes." Mais je m'appuie sur des auteurs comme Rossetti ou les Brontë.
Sadako'yu Doktor lkuma büyüttü ve şimdi onun ikinci kişiliğini bir yerde saklıyor.
Le Dr Ikuma a élevé Sadako, et il cache son alter ego quelque part.
- Çekiş-ne?
- Une alter-quoi?
İyi adam nerede?
Où est ton alter ego?
Aslında bunlar oyuncuların öteki benlikleri.
Ce sont les alter ego des artistes qui jouent dedans.
" Patavatsız ve Kronik ve onların salak gerçek yüzleri Jay ve Sessiz Bob çok az çalışıyorlar.
Il dit :'Bluntman et Chronic et leurs stupides alter egos,' 'Jay et Silent Bob, ne sont crédibles, qu'à petite dose.'
- Sen ve ikinci kişiliğin, şu adi metal.
Toi et ton "alter ego"!
Eminim ki ;
Rav Alter...
Reb Alter... durumu kurtarmak için...
Pour sauver la face, ils vont essayer de la marier...
Bak, bana iç huzurumu ver yoksa seni süpürge ederim!
- Mon alter ego?
Konuşmadan anlaşabildiğin kişi
Mon alter ego est Marge.
- İlişkili - Akran
L'annonce dit que vous cherchez un alter ego.