Amadeo tradutor Francês
52 parallel translation
- Amadeo kocaman bir çörek getirdi, bitirelim.
On a un panettone comme ça!
Bu Bay Amadeo'nun...
- C'est pour M. Amadeo.
Bay Amadeo'ya bakmıştım.
- Je voudrais voir M. Amadeo.
Üstat Amadeo'ya katkıları için şükranlarımı sunarım.
"A Maitre Amadeo, en remerciement pour sa collaboration."
- Ben Amadeo. Benden söz etmiştir.
Je suis Amadeo.
Sizi temin ederim yanlış bir şey yapmadım Bay Amadeo.
Je n'ai rien fait de mal.
Bay Amadeo...
M. Amadeo...
Bay Amadeo, sizden kızınız Carmen ile... evlenmeme izin vermenizi istiyorum.
Je vous demande la main de votre fille.
- Ama Amadeo, anlamıyor musun?
- Mais Amadeo...
- Hey, Amadeo...!
- Amadeo...
- Amadeo. - Affedersiniz. Onlara açıkla lütfen.
Amadeo, explique-leur s'il te plait.
- José Luis! - Amadeo. Baban Carmen.
Amadeo... ton père...
- Amadeo olmalı.
- Ce doit être Amadeo!
Amadeo!
- Amadeo!
- Amadeo! - Ne oldu José Luis?
- Qu'est-ce qui se passe?
Sonra bir gün, Amadeo, yani Carmen'in babası...
Donc Amadeo, le père de Carmen...
Amadeo bizi yatakta yakaladı.
Amadeo nous a surpris dans la chambre...
Ve tabi Carmen 6 aylık hamile olduğundan Amadeo beni daireyi kaybetmemeye ikna etti.
Comme Carmen était enceinte de six mois, Amadeo m'a convaincu que pour garder l'appartement,
Ama Carmen'i sevdiğim ve doğurmak üzere olduğu için Amadeo dedi ki...
Puisque j'aimais Carmen, que le bébé allait arriver, Amadeo m'a dit...
Amadeo beni başvuru yapmaya ikna etti.
Amadeo m'a convaincu de présenter ma candidature...
Ve bu da Amadeo!
Et là c'est Amadeo.
Benimle konuşurlar.
Ils me parlent. Amadeo.
Hadi, Amadeo.
Allons, Amadeo.
Günaydın, Amadeo.
Bonjour, Amadeo.
Günaydın, Amadeo.
Bonsoir, Amadeo.
- İyi geceler, Amadeo.
Bonne soirée, Amadeo.
Amadeo, Ben...
Amadeo, je...
Ricky Nguyen'le aralarında geçen gerilimli restleşmeden sonra final masasına katılma hakkı kazanan Güney Amerikan Poker Sahnesi'nin Rock Yıldızı geliyor Amadeo Valdez.
Après une lutte angoissante pour que Ricky Nguyen soit à la table finale... voici la vedette de rock du monde du poker sud-américain... Amadeo Valdez.
Amadeo uyan, uyan.
Oui, Amadeo. Réveille-toi.
Amadeo'nun adamlarının burada ne işi var?
Qu'est-ce que les gars d'Amadeo font là?
Jake'in kaybolmasından bir gün önce Amadeo odasını değiştirmiş.
La veille de la disparition de Jake, Amadeo a changé les chambres.
Amadeo'nun bu işle bir alakası yok.
- Amadeo n'est pas mêlé à ça.
Bir fırt ister misin.
C'est à Amadeo.
Ama Amadeo sana yutturdu, değil mi?
Mais Amadeo t'a dupé, pas vrai?
Amadeo, final masasındaki her oyunun her detayını biliyor.
Amadeo connaît par cœur tous les jeux de la table finale.
Amadeo'nun cep telefonunu aşırmışsın. Ve elemanlarına, fidye çantasını alsınlar diye mesaj atmışsın.
Tu avais le portable d'Amadeo et tu as dit à ses gars d'aller chercher la rançon.
Ben Amadeo'ya bulaştım, o bana bulaştı.
J'embêtais Amadeo, il m'embêtait.
Amadeo'nun, final masasında seninle oturmayı hak ettiğini düşünmüyordun.
Tu as pensé qu'Amadeo ne méritait pas d'être à la table finale avec toi.
Kardeşin kendi yolunu uzun zaman önce seçti, Amadeo.
Votre frère a choisi sa voie il y a longtemps, Amadeo.
- Villa Don Amado kırmızı şarap.
- Du vin rouge Villa don Amadeo.
- Çok yaşa Don Amado!
- Vive don Amadeo.
Villa Don Amado di Calabash.
Villa Don Amadeo di Calabria.
- Evet Amadeo, cellat.
Amadeo, le bourreau.
Tamam, Amadeo.
Bon, Amadeo.
Ben Amadeo.
Amadeo.
Amadeo, yanlış anlama beni,
Amadeo, ne le prenez pas mal, mais comme vous vous ennuyez,
Bu arada, Amadeo.
Au fait, Amadeo.
Amadeo'yu gönderiyorum.
- Je laisse partir Amadeo.
Amadeo Valdez!
Amadeo Valdez! Ouvre!
Amadeo'nun.
- Je ne bois pas.
- Amadeo.
Eh, mon ami!